KRİTON CURİ GÖNÜLLÜLERİYLE BULUŞTUK…
Özlediğim, değer verdiğim, aynı duyguları paylaştığım, emek ve çabalarını önemsediğim kişi ve kurumlara ait gözlemlerimi sizlerle zaman zaman paylaşmak, böylece adı geçenlere köşemden teşekkür etmek huyumdur bilirsiniz!
Şimdi biraz gerilere gitme zamanıdır. Yıllar önce başdanışmanlığını yaptığım Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’le çok anlamlı ve güzel açılışlarda bulunmuştum. Bunlardan biri açılış törenini, konumunu, mahalle sakinlerinin coşkusunu unutamadığım Kriton Curi Parkının açılışı idi. Yıllardır bu parka ve gönüllüler evine ait çok güzel şeyler duymama rağmen açılıştan sonra bir daha gidip göremedim! Ta ki bir konuşma yapmam için Gönüllüler Evi Başkan Yardımcısı Aynur Kurt arayıncaya kadar…
Bu gizemli girişten sonra gelişmeye geçeyim! Düşünüyorum da;
Dostluğu bazı süreçlerin inşa ettiği doğrudur. Bazı dar boğazların insanların kumaşını hissetme fırsatı yarattığı gerçektir. Her koşulda el tutan, insanlık sergileyen, sosyal sorumluluk projelerinde yer alan, durumdan vazife çıkaran, fırsatları faydaya dönüştüren güzel yürekli insanları bulmak ve biriktirmek zordur. Ben bunları neden mi sıraladım? Konuşmacı olarak katıldığım toplantıda salonu dolduran kadın ve erkeklerde bu nitelikleri gördüğüm için desem...
Önce şunun altını çizmeliyim! İşini ciddiye almak, söze ve zamana değer vermek günümüzde tedavülden kalkalı çok olduğu için, Kriton Curi Evi’nin başkan, başkan yardımcısı ve üyeleri tarafından sık sık aranmak, gereken hazırlıkların her aşamasında bilgilendirilmek, hazırlanan afiş ve tanıtım broşürlerinin örneklerini göndermek gibi duyarlılık ve değer verme içeren jestlere hem çok şaşırdım! Hem de STÖ’ler adına umutlandım…
Kısaca yurt dışı, yurt içi bunca yere çağrılırım. Organizasyon konusunda bu kadar ilgili, titiz, duyarlı çok az kişi ve ekip gördüm. Kriton Curi Evi Gönüllülerine notu çok kıt bir hoca olarak yıldızlı pekiyi verdiğimi köşemden alenen duyuruyorum!
Şimdi 16 Ocak 2018 Salı günü yapılan toplantının perde arkasını aralamalıyım!
O gün o aydınlık salonu dolduran gönüllülerle, emeğini, çabasını, cüzdanını, bilgisini, birikimini, deneyimlerini paylaşanlarla bazen kahkahalarla güldük, bazen duygulandık, bazen gerilere gittik, bazen seyahatlere çıktık, yer yer bilimsel, yer yer politik konulara daldık, ama hep düşündük. Ağaçların yeşerdiği, kalbimizin üstündeki yumruğun yerini sevincin ve umudun alacağı günleri hayal ettik…
Hele de çocukluk yıllarımın en güzel ikizleri, kapı komşumuz Serap- Sema Erdem kardeşlerden Sema’yı yıllar sonra elinde çiçeğiyle karşımda görmek, o tanıdık bakışlarını, gülen gözlerini, yüreklendiren sözlerini duymak bana çok iyi geldi desem!
Yıllar önce Kars’ta aynı okulda ders verdiğimiz Hasan Aydın hocamla yıllar sonra buluşmak beni alıp o yıllara götürdü desem! Gönüllü ekipten Mühendis- pilot Güray Kurt’un centilmen yol arkadaşlığını, konuşmamı baştan sona not alarak dinleyen Gönüllü Evi Genel Sekreteri ve Yönetim Kurulu üyesi eğitimci Oktay Özdil’in övgü dolu teatral konuşmasını çok önemsediğimi söylesem!
Gönüllü Evi Başkanı Ayten Afşin’e; “neler yapıyorsunuz?” dediğimde; “Özellikle doğudaki köy okullarında okuyan öğrencilere yardım yapıyor, üniversite de okuyan ihtiyaç sahibi öğrencilere burslar veriyoruz. Mahalle halkını ve üyelerimizi sık sık bilgilendirme çalışmaları yapıyoruz. Bünyemizde tiyatro, İngilizce, yoga, pilates gibi kurslar açıyoruz. Her yıl bir engelli okulunda yeni yıl kutlaması yapıyoruz. Engelli yurttaşlarımıza manuel akülü sandalyeler temin ediyoruz. Üyelerimizle birlikte geziler düzenliyor, sanatsal etkinliklere katılıyoruz.” Şeklinde özetlediği çalışmaların beni çok heyecanlandırdığını ilave etsem!
Gelelim teşekkürlerime…
Bu güzel ve anlamlı buluşmaya ait o kadar çok şey var ki hatırlanacak, konuşacak, paylaşacak ve yazacak! Ama benim yerim kısıtlı, sizin sabrınız sınırlı olduğundan özetlemek istersem şunları derim! Toplantıyı düzenleyenlere yaptıkları ve başardıklarıyla bana umut verdikleri için, ülkemizin pek çok yarasına merhem oldukları için, işlerinde çok titiz ve organize oldukları için, kadınlar adına ve kadınlar için açtıkları sayısız yollar için, kadın haklarına, kadının eşitliğine, kadın sorunlarına, sağladıkları önemli katkılar için ağız ve gönül dolusu teşekkürlerimi sunuyorum.
Yine azimleri, çalışkanlıkları, girişimcilikleri, yaratıcılıkları, dirençleri ve tüm bunları güler yüzle, tatlı dille, gözlerindeki ışığı hiç eksiltmeden ve yaşamdan beslenerek hayata geçirdikleri için bir cumhuriyet aydını, bir cumhuriyet kadını ve yazar olarak teşekkür ediyorum.
Biliyorum! Mutluluk ve umut bulaşıcıdır. Hep gülümseyen yüzler, gülünce daha da güzelleşen genç ve çocuksu gözler, gülümsemeyi ve sevecenliği bulaşıcı ve geçici kılan yürekler arttıkça kaygı ve üzüntülerin azalacağını biliyorum. Tıpkı merhem olmanın önemli ve değerli olduğunu bildiğim gibi. Tıpkı güler yüzün tüm kapıları açarak, gönülleri fethedeceğini bildiğim gibi. Tıpkı iç ve dış güzelliğin, nezaketin, şefkatin, sevginin, ilginin en zorlu yolculukları kolaylaştırdığını bildiğim gibi…
Hele de saçma sapan gündemlerle bizleri meşgul edenlerin, bize zor şeyler yaşatanların, sadece içimizi değil, dünyamızı da çürütenlerin bunca yoğun olduğu bir dönemde katıksız ve ödünsüz bir dostluğun ve yol arkadaşlığının önümüze çıkan tüm engelleri aşmamıza yardımcı olacağına inandığım gibi...
Yine ayrıştırma ve ötekileştirmenin moda olduğu, kendileri gibi düşünmeyenlerin hedef tahtasına oturtulmasının siyaset haline geldiği ve getirildiği günümüzde; tüm sınırları zorlayarak iki saat ve ayakta yaptığım konuşmam bitince, insanın yüreğini ısıtan bakışlarla ve arkası kesilmeyen alkışlarla salondan hiç kimsenin ayrılmak istemeyişinin içimi aydınlattığını gördüğüm gibi…
Sadece kendi evladı için değil, memleketin tüm evlatları için içi titreyen annelerin, babaların, kadınların sayısı arttıkça, birbirimize kenetlendiğimiz sürece sırtımıza yüklenenleri daha kolay taşıyacağımıza yürekten inandığım gibi…
Son söze gelince! Ben bu yazıyı niye yazdım biliyor musunuz?
Kalbi, kafası, kasası, kapısı herkese açık olan dostların, derneklerin yaptıklarını alkışlamak için. Ülkemizin fotoğrafını iyi çeken, önceliklerini iyi okuyan, sorunlarını dert edinen, duyarlı yüreklerin varlığıyla gurur duyduğum için…