MALİYE BAKANI KAFA BULUYOR

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

Maliye Bakanı kafa buluyor

Ekonomiyi eğitimiyle değil ticaret hayatıyla öğrenen yeni Maliye Bakanı Nureddin Nebati, asgari ücretin açıklanmasından sona Meclis’te yaptığı konuşma ile çok tepki çekti.

Oysa aynı Nebati; bütçe konuşması sırasındaki kibar tavrı, daha sonra iş insanlarıyla bir araya gelmesi, yumuşak konuşmaları ile biraz beğeni bile kazanmıştı.

Muhalefetten bile kendisini övenler, “Hiç olmazsa diyaloğa önem veren biri galiba” diyenler çıkmıştı.

Bu tabii çok uzun sürmedi.

Genel AKP anlayışı anında bu Bakan’ı da içine aldı.

Önce ekonomiyi yine piyasadan öğrenen çorapçı bir arkadaşını bakan yardımcısı yaptı.

Sonra kardeşini piyasaya sürdü, Merkez Bankası Başkanı’ndan önce faiz indirme kararını açıklattı.

Sonra da alışılmışın dışında, ilk kez Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan asgari ücreti savunmak için Meclis’te akıl almaz bir konuşma yaptı.

Yeni asgari ücretle bazı mal ve hizmetlerin eskiye göre çok daha fazla alınabildiğini anlattı örneğin, insanlar gülmemek için kendilerini zor tuttu.

Sonra bir kira kıyaslaması yaptı ki, evlere şenlik.

Pek çok kişi; Bakan’ın söylediği fiyata İstanbul’da ev aramaya çıktı, yok, yok, yok, “sahibinden nokta com’da” bile bulunamıyor Bakan’ın anlattığı fiyattaki evler.

Şimdi sizlere Almanya’da yaşayan ve orada hayli büyük işler yapan bir iş insanı dostumun gönderdiği bilgileri sunmak istiyorum.

Yeni Bakan, Berlin ile İstanbul’daki kiraları kıyaslıyor ya; işte bu dostum, “Gelin başka alanlarda da kıyaslama yapalım” demiş.

Gönderdiği bilgi notunu size aynen sunuyorum;

Sevgili arkadaşım; Sayın Nebati, Almanya’da Berlin’de bir evin kirasının yüksekliğini ve Almanya’daki asgari ücretin Almanya’da da işçilere yetmediğini ifade ediyor!

Oysa;

1- Almanya’da asgari ücretli çalışanların oranı çalışan nüfusa göre çok düşük, ülkemizde ise bu oran çok yüksek

2- Almanya’da kanunla bütün ailelere çalışsa da çalışmasa da

Birinci çocuk için 219 Euro

İkinci çocuk için 219 Euro

Üçüncü çocuktan sonra her çocuk için 250 Euro

Her ay maaşla birlikte çocuk parası ödenir.

Yani 4 çocuklu bir aile ayda 938 lira çocuk parası alır.

3- Her çocuk doğumunda ayrıca bir defaya mahsus bir ödeme yapılır. Kadın; çocuğa bakarsa, çalıştığı zamanki net ücretinin yüzde 70’ini alır ve üç sene sonra eski işine dönebilir!

4- Almanya sosyal devlet olup geçinemeyen oturma izni olan tüm yabancılar dahil, bütün vatandaşlarının insan gibi yaşaması için kira, yiyecek, yakacak gibi yardımları yapmakla mükelleftir. Bunlar baştaki kişinin himmeti ile değil, kanunlarla düzenlenmiştir!

Sayın Bakan, bütün bunlardan habersiz Türkiye’de verilen asgari ücret ile Almanya’daki asgari ücreti karşılaştırıyor ve neredeyse, “Bizim asgari ücretimiz onlardan çok daha daha fazla” demek istiyor! Almanya’da yeni kurulan hükümetin asgari ücret açıklamasına göre hiçbir kişi 12 Euro’nun altında bir ücret ödenerek çalıştırılamaz.

Başka devletlerde olan uygulamalar farklı olabilir ama Almanya’da bu şekilde.

Selamlar…

İRONİ

İstanbul’da taksilere zam yapılmamalı

Ankara’da taksilere zam yapılmış.

Aksi düşünülemez aslında.

Benzin fiyatlarının 11 lirayı bulduğu bir yerde taksi ücretleri de eskisi gibi kalamaz.

Muhtemelen birçok ilde de taksi fiyatlarına zam yapılmıştır.

Bu arada diğer toplu taşıt araçlarının fiyatlarına da zam yapılması kaçınılmazdır.

Taksi fiyatlarına zam sırası, İstanbul’a da gelecektir elbette.

Hatta belki bugün bile gündeme alınabilir.

Ancak ben de diyorum ki “İstanbul’da taksi fiyatlarına zam yapılmasın.”

Çünkü İstanbul’da taksiciler zaten olağanüstü para kazanıyor.

Gün içinde bir saniyeleri bile boş değil.

Sürekli müşterileri var.

Tabii bütün taksiler dolu olunca, birçok kişi taksi bulamıyor.

Taksiciler de saray ile ittifak yaparak taksi sayısının artırılmasına karşı çıkıyorlar.

Böylelikle İstanbul’da taksi bulabilmek büyük bir lüks zaten.

Buna bir de zam yaparak katkı sağlamak da neyin nesi oluyor?

Taksilere zam yapılınca, taksi bulamayanlar yine bulamayacak.

O halde zam yapılmasına da gerek yok.

Binemediğimiz taksinin fiyatının yüksek olması da zaten çok komik olur.

NOT: Başlıkta “ironi” yazıyor biliyorsunuz. Buna rağmen bazı avanaklar üzerine atlayabilir, bana küfür kafir saldırabilirler. Zahmet etmesinler diye bu notu koyuyorum.

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

Sarayın “dış güçleri” her şeyin kasıtlı olduğunu söylüyor

Üzerinde hiç yorum yapmak istemediğim bir yazı sunmak istiyorum sizlere.

Bu yazı ZeroHedge’de yayınlanmış.

Aşırı sağcı olarak bilinen bu ekonomi bloğundaki yazılar, birçok ülkede ve şirketler tarafından ciddiye alınıyor.

Bu blogda Türkiye ilgili çıkan bir makalede “Türkiye ekonomik olarak çöktü” denildikten sonra yazının sonunda şöyle bir bölüm var.

Dediğim gibi yorumsuz alıyorum buraya;

Bir anlam ifade eder mi bilmiyoruz ama görüşümüz net ve olanlar kasıtlı yapılıyor.

Erdoğan’ın dikkatleri kendisinin ve yandaşlarının yıllardır yaptığı tarihi önemdeki yağmalardan başka yöne çekmek için kasten ekonomik çöküşü ve hiperenflasyonu tetiklemeyi umduğunu düşünüyoruz. Ve bunu yapmanın tek yolu “dış müdahaleye” bağlayabileceği geniş bir ekonomik çöküş yaratıp ardından kaosta sessizce ülkeden kaçmaktır. Birkaç darbe işine yarayacaktır.

Bİ SORALIM BAKALIM

Merkez Bankası’na yakası açılmadık sorular

■ Sağlıksız fiyat hareketleri nedir?

■ Bunun sağlıklısı hangisidir?

■ Müdahale amacıyla kullanılan 5 milyar dolar kimin cebine gitti?

■ 128 milyar doların kimlere gittiğini ne zaman açıklayacaksınız?

■ Bankalara yüzde 13’ten para satmak ne anlama gelmektedir?

■ Yüzde 13’ten sattığınız parayı, Hazine’nin yüzde 22’den satın aldığından haberiniz var mı?

■ Aynı devletin iki kurumunun böyle bir soyguna ortak olmasının anlamı nedir?

■ Bütün bunların hesabını vermekten hiç mi korkmuyorsunuz?

■ Korkmuyorsanız, güvendiğiniz kişilerin sizi koruyacağından nasıl bu kadar eminsiniz?

ŞAŞIRDIM

Dış güçler, Elon Musk’a da şantaj yapmış

Öyle zannediyorum ki iç politikada ne yapacağını bilemez hale gelen Erdoğan, “dış güçler” konusunu fazla abartıyor artık.

Baksanıza dünyanın şu an itibarıyla en zengin adamı olan Elon Musk’ın bile “dış güçlerin şantajı altında olduğunu” söylemiş.

İnternet kullanımını daha rahat hale getirecek olan Türksat 5B uydusu Amerika’dan uzaya fırlatıldı.

Bu ilk uydumuz değil tabii, artık bizim de sayısız uydumuz var.

İlk uydularımız; 90’lı yıllarda, Erdoğan henüz iktidarda değilken atılmıştı.

İşe bakın demek ki henüz fırın, buzdolabı, televizyon hatta otomobilimiz bile yokken uzaya uydu fırlatabiliyormuşuz. Ne garip.

Uydunun atılmasından kısa bir süre önce; Erdoğan, uyduyu fırlatan şirketin sahibi Elon Musk ile görüntülü bir telefon konuşması yaptı.

İzlediniz mi bilmiyorum ama Erdoğan, Elon Musk’a hiç söz vermeden birkaç dakika boyunca tıpkı “icraatın içinden” yapar gibi bu zengin adama Türkiye için neler yaptığını anlattı, o da şaşkın gözlerle dinledi.

Erdoğan daha sonra uydu fırlatma törenine bir video mesaj gönderdi.

Erdoğan; burada yeni uydunun çok faydalı olacağını söyleyerek, “Bu uydu projemizde de Space-X firmasının Falcon 9 roketini tercih ettik. Sayın Musk’ı ve Space-X firmasını, Türkiye karşıtı lobilerin şantajına ve baskısına boyun eğmedikleri için şahsım, milletim adına tebrik ediyorum” dedi.

Bu sözlerden anlaşıldığı kadarıyla dünyanın en zengin adamı “dış güçlerin” şantajına maruz kalmış.

Buna rağmen Türkiye’nin yanında yer almış.

İki sorum var;

Birincisi; Elon Musk’a bile şantaj yapan dış güçler kimdir?

İkincisi; Elon Musk neye güvenerek şantaja boyun eğmedi de Erdoğan’ın yanında durmayı tercih etti?

https://twitter.com/can_atakli_