“MEMLEKETİM KAR ALTINDADIR”*
Bu karda kışta içinizi ısıtacak bir haber vermek bana nasip oldu ya! Ey okur mutluluktan uçuyorum! Damat bakan, İstanbul’da elektrik kesintilerine neden olan sorun için; “En son ABD merkezli bir kaynak üzerinden çok yoğun bir siber atak gerçekleşti” demiş ve çok eleştirilen yaz saati uygulaması için de; “Yorumların yüzde 80-90’ı olumlu” diyerek noktayı koymuş. Bundan böyle yaz saati niye değişmedi demek yok ona göre…
İkinci ve daha önemli bir haberim daha var. Duyduk duymadık demeyin Mehteran Takımı Erdoğan Marşını çalmaya başlamış. Muhterem yöneticiler, sayın siyasetçiler! Marşı ezberleyin ve ezberletin! Aksi halde hemen çizgiler çizilir, not verilir, etiket yapıştırılır, “sen benim kim olduğumu bilmiyor musun, neden marşımı ezberlemedin?” egosu dolaşıma girer. Bizden söylemesi! Siyasal kıyım dörtnala giderken bu karda kışta işsiz, aşsız, geleceksiz kalmak da var. Marş iptal, sizler de duymadık diye inkâr edemeyeceğinize göre yol yakınken ezber edin olup bitsin…
Yüksek tepelerin tek tasası anayasa iken, yıllardır sabah akşam dursuz duraksız zihinlere bu propaganda yapılırken, ülkenin içine düştüğü ve düşürüldüğü terör belasının önüne başkanlık sevdası geçmişken marşı ezberlemekten başka çare yok!
Sonrada her gün, her saat bir fırsat yaratıp canlı yayınlarda yayınlayarak toplumun da ezber etmesini sağlamak gerekir. Şehit anneleri, eşleri, yakınları, kardeşleri, çocukları nişanlıları, sözlüleri, dünyalarını kaybeden o insanlar ancak bu marşla ayakta kalabilir, hayata tutunabilirler başka yolu yok! Çok uzun olan marşın nakarat bölümü şöyle;
“Akan kardeş kanını,
Durdurmak davasıdır.
O dava ki gözü yaşlı
Anaların muradıdır”
Marşın tümünü okuyunca insanın gözünde ne dehşet, ne vahşet, ne katliam, ne terör, ne korku, ne çaresizlik kalıyor! İnsanın aklına önce kendi coğrafyasında destan yazan, oyun bozucu ve oyun kurucu olan “ümmetin aslanı, milletin gür sesi, zalimin korkulu rüyası” olan bir lider geliyor. (marşın sözleri böyle)
Nasıl gelmesin ki? Bundan birkaç yıl önce Suriyeliler için; “Sığınmacılar içinde kalifiye insanlar var, biz almayalım da İngiltere, Kanada mı alsın” diyen Erdoğan şimdi de; “Bazılarına vatandaşlık vermek için çalışmalara başladık” diyor. Keşke danışman ordusundan biri cüret edip kendisine Türkiye’de 6.5 milyon işsiz olduğunu söylese söyleyebilse…
Sonuç olarak bugünlerde teröre karşı en güzel cevap yapılan köprüler, açılan tüneller, kurdelesi kesilen binalar kadar bu marştır. Bu marşı okuyanlar ve dinleyenler, özellikle de batı dünyası Türkiye’nin ne kadar güvenli bir ülke olduğunu, huzur ve istikrar adası olduğunu bir kez daha görecek ve kıskançlıklarından çatlayacaklardır.
İnşallah yabancı basın Yeni Türkiye’nin Muş vilayetinin 200 haneli bir köyünde boruların donduğunu, 25 gündür suyun olmadığını, köylü kadınların günde en az iki kez gidip su taşıdıkları haberini görmez ve yazmaz. Aksi halde marşa gölge düşer de!
Not: *Başlık Ahmet Arif’in bir dizesidir.