MEMLEKETİN ÇİVİSİ ÇIKTI
Ciddi bir devletle aşiret devleti arasındaki fark, güvenilir, inanılır, saygı duyulan devlet olmaktır.
Kurumları ciddiyetle işleyen, devlet demektir.
Bugün internet ortamına düşen bilgiye göre, MİT Başkanı, Genelkurmay 2.Başkanı, Dışişleri Bakanı, ve bir bürokrat arasında yapılmış olduğu iddia edilen bir konuşmaya şahit olduk.
Konuşmanın içeriğini yazmıyorum.
Ancak, o konuşmadan Suriye ile savaşın eşiğine gelinebileceği sonucu çıkarılmıştır.
Bir ülkeyi gereksiz yere savaşa sokmak çılgınlıktır.
Ve üstelik, provokasyon yaratılması planlanarak savaş yaratılması mahkemelik bir suçtur.
Hangi mahkeme?
Dünya Savaş Suçlarını Yargılama Mahkemesinde.
Bunun anlatımı şimdilik bir köşede dursun.
MİT Başkanı ve Dışişleri Bakanının katılmış olduğu ve çok gizli bir konunun tartışıldığı bir yer dinleniyorsa, artık gerçekten işin çivisi çıkmış demektir.
Bu dinlemeyi kimin yaptığını hiç kuşkusuz MİT bulacaktır.
Bu başka bir şey!
Böyle bir toplantının güvenliği sağlanamıyorsa artık ne denir ki?
Siber saldırı yapılıyor ve bunu önlemek de çok güç denebilir. Bunda çok ciddi biçimde gerçeklik var. ama tüm devletler bu saldırıya açıktır.
Zaten ciddi devlet hassasiyeti burada ortaya çıkar. Kendisini koruyacak önlemleri alabileceği konusunda hiç kuşku duyulmaması gerekir.
Aşiret devletlerinde, her kişi ya da her kurum satın alınabilir. Hukuktan eser yoktur.
Bugünün Türkiyesinde, her kurum itibarsız hale getirilmiştir. Sırasıyla sayalım.
Üniversiteler, parlamento, TSK, yargı, emniyet, MİT…
Medya ne durumda?
İtibarsız hale getirilmiştir diyemiyorum. Çünkü, itibarsız kavramının kökünde “itibar” var.
Oysa medya öyle bir hale gelmiştir ki, ya da getirilmiştir ki, hakaret etmemek için susmayı tercih ediyorum.
Türkiye’de yerel gazeteler de dahil 4,5 milyon baskı yapılmaktadır. Zaman gazetesinin bir milyondan fazla abone dağıtımını çıkartırsak bu baskı sayısı 3 milyon civarında kalır.
Ülkenin 76 milyon olduğunu düşünürsek, bu sayıda gazetenin olduğu bir ülkede olayların farkına varılabilir mi?
İşte ciddiyetsizliğin ana kaynağı, tam da burada yatmaktadır.
Neden?
İktidar kendisine yandaş medya yaratırsa, tabii ki, devletin ciddiyeti tamamen ortadan kalkar.
Hükümetin ben Suriye’ye nasıl savaş açarım arayışı içinde olmaması gerekir. Haklı ya da haksız, bu arayışlar, medyaya ya da internet ortamına düşerse, dünya Türkiye’nin ciddi ve güvenilir bir devlet olmadığını tartışır.
Buna kimin ne hakkı olabilir?