MİLYON DOLARLAR HANGİ HANGARDA ÇÜRÜYOR?..

MİLYON DOLARLAR HANGİ HANGARDA ÇÜRÜYOR?..

Herkeste bir şaşkınlık, herkeste bir isyan... Cumhurbaşkanı meydanlarda “yastık altındaki dolarlarınızı bozdurun” diye kampanya başlatırken, diğer yandan devletin savurganlığı sürüyor... Hem de “döviz” üzerinden...

Kamuoyu nasıl isyan etmesin ki; 30 tane uçağı aylardır hangarda ve parklarda boş yere bekletilen Türk Hava Yolları (THY), 78 milyon ABD Doları’na ikinci el bir uçak almış!.. Hem de Tunus’un, Arap Baharı ile devrilen Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali’nin Airbus A340 uçağını...

Dolar spekülatörlerinin tuzağıyla ekonomi adeta arkadan hançerlenirken, THY’nin savurganlığı sosyal medyada infiale yol açtı... Ancak gazeteler bu rezaletleri yazmıyor, yazamıyor... Olayların üzerine gitmek de TBMM’deki vatansever CHP’lilere kalıyor...

İşte son dönemde, Karadeniz’deki doğa yağmasından eğitimdeki gericiliğe kadar bir dizi kaosa isyan eden CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, geçen hafta Meclis’te sarsıcı bir konuşma yaptı. Hedefinde, THY’nin devleti çok büyük zarara uğratan vahim savurganlıkları ve işgüzar yöneticileri vardı... Bakınız, neler söyledi Pekşen;

“Türk Hava Yolları’nın 30 tane uçağı hangarlara ve parklara çekilmiş bekliyor. Yalnızca kira bedeli, diğer giderleri, pilotu vesairesi hariç, aylık 30 milyon dolar... Niçin?.. Dünyada filosunu küçülten başka bir hava yolu şirketi var mı? Yok... Yazık, günah değil mi? Uçaklar niye yerlerde?.. Soruyorum, niçin?.. Peki, kim getirdi bu İlker Aycı denilen adamı? Cevabını hepiniz biliyorsunuz!.. Hayatında uçağı havada görmüş, pistte görmüş bu adama koca THY’yi nasıl teslim ettiniz?.. Hani, liyakatli insanlar nerede?.. Hani havacılığa ömrünü vermiş insanlar?.. Yalnızca orada değil ki... İleri tahrip taburu gibisiniz maşallah, ülkenin hangi sektörüne, hangi konusuna el attıysanız, orada büyük kaybettik ve büyük çöktük.”

HALUK PEKŞEN’İN İSYANI...

CHP’li Haluk Pekşen, yalnızca devletin kaynaklarını har vurup harman savuran siyasal zihniyete değil, torpille makam verilen beceriksiz bürokratlara dikkat çekerken şöyle demek istiyor aslında; “Balık baştan kokar...”

Sorun madem “baş”ta, o halde THY bürokrasisindeki şaşırtıcı ayrıntılara gelelim... Dün konuştum Pekşen’le... Meğerse Meclis’teki konuşmasında söylemedikleri de varmış... Diyor ki Pekşen;

“Hangarda çürümeye terkedilen 30 uçağın (kira, sigorta park, personel gideri) aylık 30 ile 50 milyon dolar arasında... Yani hangarlara ve parklara çekilen 30 uçak devleti yılda en az 360 ile 500 milyon dolar arasında zarara uğratıyor... Peki, 30 uçak dışında seferden çekilenlere ne demeli?..”

Velhasıl diyor ki Pekşen; “Bilal Erdoğan’ın da okuduğu Kartal İmam Hatip’ten muzun olan THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı milli havayolunu iflasa sürüklüyor, devlet ise gaflet ve dalaletle seyrediyor...”

Bravo Pekşen’e... CHP’nin muhalefeti sırasında, devletin hazinesini vuran olayları ve bürokratları nokta atışıyla deşifre etmek açısından çarpıcı örnekler sergilemeye devam ediyor...

Peki; meslekleri arasında “ilaç mümessilliği” ve sigortacılık da bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin eski personeli İlker Aycı’nın THY’yi batmaktan kurtarmak konusunda var mıdır bir “reçete”si ya da “sigorta” yöntemi?..

Yoksa Aycı, yükseklerdeki arkadaşlarına dayanarak “bana bir şey olmaz” havasında mı?..

Tüm bu soruların yanıtını, THY’nin savurganlık deryasında irtifa kaybetmesi gibi yavaş yavaş alacağız herhalde?..

CHP’YE YAŞAMSAL UYARI...

* Koza İpek Grubu’na kayyum atanması sonrası binanın önüne giderek hüngür hüngür ağlamadı mı?..

* FETÖ’nün televizyonunda, sözde Tayyip Erdoğan’ı hedef alırken içindeki asıl kini de kusmadı mı?.. “Bakın, 1 Kasım geliyor. 1 Kasım’da Osmanlı saltanatı yıkılmıştı, şimdiki 1 Kasım’da Türkiye Cumhuriyeti saltanatı da yıkılacak” demedi mi?..

* “Ulusalcılık, laikçilik CHP’yi bitirdi; sosyal demokrat bir parti hüviyetini kaybetti, daha ziyade laiklik hassasiyeti olan zenginlerin, Beyaz Türkler’in partisi haline getirdi” diyerek CHP’nin kemikleşmiş tabanına saldırmadı mı?..

* Ve nihayet 1 Kasım seçimleri öncesinde “Oyumu HDP’ye vereceğim” diye safını çok net biçimde ilan etmedi mi?..

Tüm bu soruların tamamının yanıtı “evet” olduğuna göre, geriye tek soru kaldı;

Her dönemin kalemi, laiklik karşıtı, CHP düşmanı, FETÖ sempatizanı Nazlı Ilıcak ile diğer Altıok ve Atatürk düşmanı FETÖ militanlarının Adana meydanında alkışlatılması CHP’nin kendi ayağına kurşun sıkması anlamına gelmedi mi?..

Başkanlık tartışması, Anayasa değişikliği ve referandum öncesi kitleleri ana muhalefet safına çekmek gerekirken; liboşu, gericiyi, bölücüyü ve FETÖ’cüyü sahiplenmek gibi çok vahim bir algı yaratılması CHP’yi derinden yaralamadı mı?..

Defalarca vurguladık, CHP Türkiye’ye lazım... Ancak unutulmasın ki, vahim hatalar ve şoke edici söylemler parti tabanında yalnız infiale yol açmıyor, erozyon da yaratıyor ki, bu gidişat ana muhalefeti zayıflatmaktan ileri gidemez...

Yani, “Ben Atatürk’ün kurduğu gibi bir CHP istiyorum, oraya- buraya savrulan değil” diye isyan eden Bolu Milletvekili Tanju Özcan gibi partililerin uyarılarının acilen dikkate alınması da gerekiyor... Aksine yazık olur CHP’ye... Hem de çok yazık!..

https://twitter.com/FARACYAZIYOR
https://www.facebook.com/mfarac