NATO ZİRVESİ’nin ÖZETİ: GİTTİK, VERDİK, GELDİK!..

NATO ZİRVESİ’nin ÖZETİ: GİTTİK, VERDİK, GELDİK!..

NATO Zirvesi sona erdi, bizim yanaşma medyanın fedaileri döktürmeye başladı:

Bir “kolaj” yapacak olursak; istediğimizi almıştık, PKK/PYD/YPG’nin terör örgütü olduğunu ittifak üyelerine kabul ettirmiştik, müttefiklere ilke ve terör dersi vermiştik, krizi Türkiye’nin kararlı tutumu çözmüştü falan…

Ancak bu cenahın “amiral gemisi” sıfatını taşıyan Sabah gazetesi bu pembe tabloyu biraz bozmuş, gazetenin başyazarı Mehmet Barlas köşesinde sonucu şöyle yorumlamıştı:

-Sıfıra sıfır, elde var sıfır!..

Onun da ağzının payını aynı gazetenin Ankara Temsilcisi olan muhterem verdi; Türkiye’nin neler kazandığını uzun uzun öyle bir anlattı ki, AKP’li Cumhurbaşkanı bile şaşkınlık ve hayranlıkla karşılamıştır zannımca!.. Ben de okudum”vay be” diyerek; hani, yüzde 5’i doğru olsa “yaşadık valla” diyebileceğiniz türden bir yazı… Boşuna dememişler “insan hayalleriyle yaşar” diye, işte öyle bir şey!..

Şimdi gerçeklere dönelim; Barlas’ın yorumu ne yazık ki gerçeği işareti ediyordu… Bizim için NATO Zirvesi şöyle formüle edilebilirdi:

-Gittik, verdik, geldik!..

Halbuki zirve öncesinde başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, en büyük Türk büyükleri neler söylemişler, nasıl da kararlı duruş sergilemişlerdi… NATO’nun, Estonya, Litvanya ve Letonya’dan oluşan Baltık ülkelerini Rusya’ya karşı korumak üzere geliştirdiği “Baltık Projesi” Türkiye tarafından Veto edilmişti mesela ve böylece NATO anayasası uyarınca proje kilitlenmişti; Türkiye “evet” demedikçe de uygulanmazdı artık!..

-Elimizde elmas değerinde bir koz vardı anlayacağınız!..

Kapalı kapılar ardında ne oldu da…

“Vardı” dedim dikkat ederseniz!..

Öyle ki, AKP’li Cumhurbaşkanı, Londra’ya hareket etmeden önce, zirve başlamadan önce hep aynı konuya vurgu yapmıştı:

-Şayet müttefiklerimiz vetoyu kaldırmamızı istiyorsa, PYD/YPG’nin bir terör örgütü olduğunu kabul etmelidir. Yoksa kendileri bilir!..

İşte duruş bu kadar açık, bu kadar netti… Sonra devlet ve hükümet başkanlarının görüşmeleri başladı. Önce Türkiye, İngiltere, Almanya ve Fransa bir araya geldi. Bir saat civarında süren toplantıda neler konuşuldu bilmiyoruz zira ufacık bir açıklama dahi yapılmadı!..

Ardından, Cumhurbaşkanı ABD Başkanı Trump ile buluştu; görüşme yarım saat sürdü. İşte ne olduysa bu yarım saat içinde oldu! Türkiye’nin Baltık Projesi’ne koyduğu vetoyu kaldırdığı önce kulislerde duyuldu; sonra Litvanya bu fısıltıları doğruladı… Resmî açıklamayı ise NATO Genel Sekreteri Stoltenberg yaptı:

-Türkiye vetosunu çekmiştir!..

İyi, güzel de ne karşılığı çekmişti? Yoksa, müttefikler PYD/YPG’yi terör örgütü olarak tanımayı kabul mü etmişti?.. Stoltenberg, bu konuyu da gayet güzel, gayet açık, gayet net bir şekilde şöyle anlattı:

-YPG konusu zirvede el alınmamıştır!..

Ben Türkçeye çevireyim; PYD/YPG’nin zirvede adı bile geçmemişti! Bunun yerine şu insanı acı acı gülümseten cümle konuldu sonuç bildirgesine:

-Terörizm, bütün türleri ve tezahürleriyle hepimiz için tehdit olmaya devam ediyor!..

Bizimkilerden “biyoloji dersinde miyiz birader, hangi tür, hangi tezahür, adını koyun” türünden bir karşı çıkış olmadığı da açıkça belli oldu tabii!..

Ehh, böyle olunca iş yine zavallı yanaşma medyanın omuzlarına bindi; böylesine bir fiyaskoyu “zafer” olarak yutturmak pek de kolay bir atraksiyon değildi ne de olsa; yine de haklarını yemeyelim durumu 180 derece tersine çevirebilmek için epey ter döktüler, acayip manşetler attılar, köşelerinde süslü cümlelerle kutlamalar yaptılar…

-Yerseniz tabii!..

Yalancının mumu!..

Mehmet Tevfik Göksu adını hemen anımsayacaksınız...

Kendisi Esenler Belediye Başkanı ve İBB AKP Grup Başkanvekilidir… Seçim esnasında Ekrem İmamoğlu için  “Rum” iması yaparak başta Trabzonlular olmak üzere toplumun tüm kesimlerinden büyük tepki çekmişti…

Bu muhterem dün sabah İsmail Küçükkaya’nın FOX TV’deki “Çalar Saat” programına katıldı. Göksu programa geç kalınca Küçükkaya “Niye geciktiniz efendim” diye sordu. Trafik nedeniyle geç kaldığını söyleyen Göksu “eskiden böyle değildi” diye de ekledi. Sonrasında şöyle bir diyalog yaşandı:

-Belediyeyi 25 yıldır siz yönetiyordunuz, trafik 25 yıldır var..

-6 ayda bu hale geldi!..

Gerçekten pes! Şu kadar yıldır binlerce siyasetçi gördüm, böylesine bir Pişkinliği vallahi de billahi de görmedim… Söylediğine kendisinin de inanmadığı malum da, ne umuyor böylesine bir yalandan gerçekten anlayamıyorum…

Küçükkaya, keşke Göksu’ya Belediye şirketlerinde işe soktuğu 19 aile bireyini de sorsaydı: girmedikleri yer kalmamış vallahi…

-Aile boyu maşallah!..

https://twitter.com/umit_zileli