NOKTA ATIŞ!
Bir zamanlar stratejik derinlik sahibi olduğunu iddia eden bir başbakan vardı. Delile, belgeye, kanıta gerek görmeden iyi atıp tutardı. Örneğin; “Biz bu mahallenin abisiyiz” veya “Biz bölgemizde oyun kurucuyuz” ya da; “Biz tezgâhı bozan ülkeyiz” gibi laflar ederdi. Sonra kendi gitti adı kalmasa da söyledikleri kaldı yadigâr!
Daha sonra “82, 83” gibi bol kepçeden plaka dağıtan, sınırları genişleten liderler görüldü!
“Erdoğan’a destek olmak ümmetin her ferdinin görevidir” diyen ama koltukları sallanan belediye başkanları ortaya çıktı!
Tam da burada sormak gerekir. Aslında ne oldu, nereye gitti bu memleketin iyi yetişmiş, diplomatik dile vakıf, bugünü gören, yarını okuyabilen, dünden ders alan liderleri? Dünden bugüne baktığımızda konuşmasıyla, duruşuyla, deneyimiyle bu insanlar niye birden yok oldular? Gelinen noktaya bakıldığında;
Siz eğer ülkemizin yetiştirdiği en parlak bürokratları dışlarsanız!
“Yurtta sulh, cihanda sulh” gibi evrensel, barışçı bir felsefeden uzaklaşırsanız!
Yetişmiş insan gücünü görmezden gelip, önünüze geleni önemli makamlara yerleştirirseniz!
Hem genel başkan yardımcısı hem parti sözcüsü olan zat; “Cumhurbaşkanımızın sahneye tekrar dönmesiyle birlikte her şeyi elden geçiriyor, belediyeleri, hükümeti elden geçiriyor” şeklinde açıklama yaparsa, sahneyi siyasette daha çok sorunla karşılaşırız! İtibardan tasarruf olmasa da yönetimde görülen zafiyet adına…
Bir yerlerde yazılıdır mutlaka Finlandiya cumhurbaşkanının 1300 odalı sarayı gördüğünde; “Umarım kaybolmam!” sözü ve şaşkınlığı…
Ülkemizin getirildiği nokta bu olunca, ortada ne abilik kaldı, ne oyun kuruculuktan söz edilebilir? Ne de tezgâhı bozan taraf biz oluruz? Dış ilişkilere yönelik özet bir girişten sonra iç ilişkilere dönelim. Katıldığım bir toplantıda soruldu bizde isimler niye bu kadar uzun diye! Örneğin” Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı” ve başında Fatma Betül Sayan Kaya adlı bakan…
Okurken ve yazarken insanı nefessiz bırakacak uzunlukta okul adları! Örneğin Pendik Kız Uluslararası Fen ve Sosyal Bilimler Anadolu İmam Hatip Lisesi. Yine Nevşehir Recep Tayyip Erdoğan Proje Anadolu İmam Hatip Lisesi, ya da Recep Tayyip Erdoğan Fen ve Sosyal Bilimler Proje Anadolu İmam Hatip Lisesi gibi! Gel de bunu tabelaya, defterin ya da kitabın üstüne sığdır bakalım! Acaba bunların yerine daha pratik ve akılda kalacak isimler bulunamaz mı?
Şimdi hepimiz Erdoğan’dan habersiz kuş uçmadığını biliyor ve görüyoruz da! Acaba küstüğü arkadaşı tarafından yapılan ve CB’nın adı verilen, içinden başbakanlar, bakanlar, cumhurbaşkanları çıkaran bu okullar Anadolu olunca ne oluyor? Mezunları Anadolu’ya mı gidiyor? Yabancı dille eğitim veren okullar statüsü mü uygulanıyor? Hem fen, hem sosyal bilimler, hem uluslararası, hem de İHL bir arada nasıl oluyor?
Yazıyı noktalarken en can alıcı soru şu! Her soruya yanıt verenler(!) keşke bunu atlamasa...