ÖNCE DOSTLUKLAR...
Alanyaspor-Göztepe; bir futbol maçı…
Evsahibini Süper Lige çıkma konusunda çok yakından
ilgilendiren bir müsabaka.
Tribünler mahşer günü örneği…
Protokolda AKP’li eski belediye başkanı, günümüzün kudretli(!)
Dışişleri-pardon -Hariciye Nazırı Mevlüt Çavuşoğlu.
Yanında iktidar vekilleri, vali, polis müdürleri.
Boynuna Yeşil-Turunculu Alanyaspor
atkısını takmayı unutmamış Nazır Bey…
Maç boyunca Göztepeli topçulara küfürler yağıyor Oba Stadı’nda.
Meslektaşları da tekme-tokat giriyor Sarı-Kırmızıyı kuşananlara.
Artık maç bitecek 1-1durum…
Son uzatma dakikasında bekledikleri galibiyet golü geliyor Alanya’nın.
Ve ortam rezalet görüntülere bürünüyor…
Tribünler sahaya akıyor; daha hakem santrayı bile işaret etmemişken!..
Holiganlar Göztepelilere saldırıyor…
Sebep;
Onurla profesyonelliğin gereğini yerine getirdikleri için!
Genç file bekçisi Göktuğ hayatının en zor maratonunda.
Peşinde onlarca gözü dönmüş…
Güçlükle soyunma odasına kaçıp hayatını kurtarabiliyor…
Hariciye Nazırımız da bunlar yaşanırken gülücüklerle
‘çak ‘ yapıyor çevresini saranlarla..
Ve olaylar -acıdır ki- hiçbir gazetede
(9 EYLÜL Gazetesi hariç),
tek bir TV kanalında yer almıyor!
***
Kulüp sevgisi, renk aşkı, meşin yuvarlak sevdası doğaldır.
Gözardı edilemez !..
Fakat bunların başında sporda dostluğun, sevginin, kardeşliğin
önde geldiğini de unutmamak gerekmiyor mu?
Şampiyonluğa, kupalara, başarılara ulaşmak elbette güzeldir!
Fakat şu da bir realitedir ki, şampiyonluğa, zirveye, hedeflenene
ulaşılmadığında da kan yaşlarına, tekmeye-tokata gerek yoktur!
Şampiyonluklar; dürüstçe, mertçe, mücadele edenlerindir.
Olmalıdır!
Şampiyonluklar sahada, salonlarda da ‘’önce insan’’
olduğunu unutmayanların hakkıdır!
Şampiyonluklar futbolu erdemlilik kurallarıyla
en iyi biçimiyle oynamaya çalışanların olmalıdır.
Kınalıadalı Sait Faik’in Yani Usta’sının dostluğu
gibi dostluklar sunulmalı sahalarda.
Önce dostluklar gelsin, sonra şampiyonluk diyelim.
Bizi kutuplaştıranlara…