ÖVGÜLER GÖZTEPE’ye, YERGİLER VALİ BEY'e!
Göztepe, 14 yıl sonra özleme son verdi, Güzel İzmir’i sevince boğdu.
Yönetimi, terinin son damlasına kadar mücadeleci forma kuşananları, değerini bilmeyenlerin kulaklarını çınlatan Yılmaz Vural Hoca’yı, son tahlilde armanın peşinde desteğini esirgemeyen o tribünleri -alkışlarla değil yüreği ile sallayan- muhteşem seyirciyi kutluyoruz.
İzmir’e yakıştı...
Çok yakıştı!
"İzmir’in Süper Lig takımı bile yok" diyenleri de susturdu Göztepe.
Kutlu olsun.. Kutlu olsun!
***
Müthiş final; atılan meşaleler, torpil ve sis bombaları yüzünden 5 kez durmasıyla(28 dakika geç bitti normal süresinden), futbol tarihimize geçti!
Düşünün; ilk 45 dakikada karşılaşma 3 kez kesintiye uğradı.
Tam bir güvenlik karmaşası yaşandı Antalya'nın yeni stadında.
Gazeteciler oluşturulan polis barikatlarından sıkı aranıp geçerken, makinelerinin objektiflerine kadar -bu yanıcı maddelerin içeri sokulması, sahaya atılması- tek sözcük ile "skandal"dı!
Binlerce polis (ardından jandarma takviyesi) ve özel güvenlikçilere karşın, iki takım tribünlerinden sahaya yanıcı/patlayıcı madde yağdı.
O güzelim stadın çimleri de yer yer yandı.
***
Bu işin sorumlusu kim?
Kim güvenlikten/asayişten sorumlu?
Kentin Mülki Amiri.
Yani; Valisi!
Emrindeki İl Emniyet Müdürü.(Bildiğimiz kadarıyla Antalya Emniyet Müdürü İzmir’den gitme. Oldukça da deneyimli. TV’deki görüntülerinde maalesef çaresizliği netti!)
Vali bey, şehirde içki yasağına gösterdiği özeni(!) stada girişlerde de gösterseydi, mabet gibi stad rezaleti yaşar mıydı?
O meşaleler, torpiller ekmek arasına konularak(!) stada sokulur muydu?
Nasıl sıkı arama yapılmaz girişlerde?
Bir de pasolig uygulaması var(!)
İzmir’de bir poşet suyun kapağını açtırılarak içeri girişine izin verilirken, bu kadar cephane(!) nasıl girer o stada nasıl?
Görüştüğümüz taraftarlar elleri kollarını sallayarak içeri girdiklerini, üst araması vs.yapılmadığını aktardılar.
Olacak iş değil!
***
Son sözümüz futbol sevdalılarına..
Seyir sporları arasında geniş ilgi görendir futbol.
Oyundur futbol.
Zevk, neşe vardır...
Estetik hareketlerin çoğunlukta olduğu bir anlayışı yakalamasıyla da güzellik ifade eder.
Bu nedenle futbol sevgisi, renk aşkı, meşin yuvarlak sevdası gözardı edilemez.
Fakat tüm bunların başında, sporda dostluğun, sevginin, kardeşliğin
en önde geldiğini de unutmamak gerekir.
Spor alanları holiganizmin bataklığı olmaz!..
Yazanlar, çizenler, eli kalem tutanlar, düşüncesini midesinin sansüründen geçirmeyenler, yüreğinde iyilik, doğruluk, güzellik meşalesi sönmeyenler!
Centilmenliğin evrensel ilkelerine sadık takımının renklerine aşık olanlar!
Sporda amaç insandır.
Ve insanlık için insandan daha büyük amaç yoktur.
Büyük Şair Nâzım Baba, "Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür/Bir orman gibi kardeşçesine" yazmamış mıydı bu düşünceyi olanca sıcaklığıyla yansıtarak?
Göztepe’ye sevindik, rezaletten utandık!..
https://twitter.com/Atikopruluoglu