PAYIMIZA DÜŞECEK OLAN...

PAYIMIZA DÜŞECEK OLAN...

Güle oynaya bölünüyoruz, ne güzel!..

Muhterem medyamızda bir sevinç, bir coşku, sormayın gitsin... Mesela Akşam gazetesi "Megri Amed" başlığını manşete çekti... Amed, Diyarbakır'ın yeni adı!.. PKK kullanırdı yalnızca, şimdi yandaşların dilinde!.. Eee, Tayyip Bey "Kürdistan" deyince, TMSF'nin gazetesinin "Amed" selamı çakmasında hiç bir mahzur yok tabii!.. Diğer gazeteler de Türkçe-Kürtçe başlıklarla mutluluklarını paylaşmaktan geri durmadılar doğal olarak!..

Diyarbakır'da kim ev sahibi, kim misafir iyice birbirine karıştı... Devlet başkanı protokolü ile karşılanan Mesut Barzani, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'na "hoş geldiniz" dedi mi, bilemiyorum ama Tayyip bey ve bakanları, Batı'dan gelen misafirler olarak gayet iyi ağırlandılar!.. Zaten BOP Merkezi Amed'in belediye başkanı Osman Baydemir, en açık şekilde anlattı nereye gelindiğini:

-Kuzey Kürdistan'a hoş geldiniz!..

Başbakan 'Amed'i armağan etti

Ben, "kim misafir, kim ev sahibi karıştı" diyorum ama siz bana bakmayın!..

Açın, Tayyip Bey'in "Kürdistan lideri" diye selamladığı Barzani'nin partisi KDP'nin Facebook sayfasını, kimin "ev sahibi" olduğunu nal gibi göreceksiniz!.. O sayfada yer alan "Kürdistan" haritasına iyi bakın; o haritada Türkiye'nin tam 21 ili yer alıyor!.. Güneydoğu Anadolu'nun tamamı ile Doğu Anadolu'nun büyük bölümü Kürdistan sınırlarının içinde gösteriliyor, iyi mi!.. Birileri çıkıp "eski o canım" türünden şarlatanlık yapabilir, sakın kanmayın, aynı sayfada Barzani'nin Diyarbakır, affedersiniz, Amed konuşmaları da yer alıyor!..

Başbakan'ın ve kurmaylarının bu haritadan habersiz olma ihtimali yüzde kaçtır sizce?.. Zahmet buyurmayın, ben söyleyeyim: sıfır!.. O halde, "Diyarbakır'dan doğan barış güneşi inşallah tüm coğrafyamızı ısıtacak" diyen Tayyip Bey, Barzani'yi kolunun altındaki haritayla birlikte kucaklamıştır!..

-Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı, yeni adıyla Amed'i ve 20 ili, "açılım" adı altında "Kürdistan liderine" armağan etmiştir!..

'Genel af'la perdeyi kapattı

Dikkat ederseniz, buraya kadar Abdullah Öcalan'ın adı hiç geçmedi...

Gerek de yoktu!.. Açılımın yeni perdesinin yıldızı o değil çünkü!.. Yeni yıldız Barzani!.. BDP'liler homurdandılar, kıvrandılar, "biz davet ettiğimizde niye gelmedin" diye gönül koydular, "AKP'nin seçim oyununa meze oluyorsun" bile dediler ama sonunda, yeni duruma teslim oldular...

Barzani rahatsızlığın farkına varmış olmalı ki, "Öcalan'ı takdir ettiğini" bir kaç kez yineleyerek gönül aldı, işte o kadar!.. En azından yerel seçim sonrasına kadar "senaryonun bu kısmının" bu şekilde oynanacağı açıkça belli oldu. Başbakan, çok kıpraşmasınlar, maraza çıkarmasınlar diye bi de "genel af" şekeri attı önlerine, perde kapandı!..

Ah, kusura bakmayın, Şivan Perver-İbrahim Tatlıses düetini unuttuk... Bülent Arınç'ın tüm söylediklerini, kendisine söylenenleri afiyetle yutarak, lideriyle kucaklaşmasını, ardından da düeti yaşlı gözlerle dinlemesini es geçtik...

-Arınç ağlamadan perde kapanır mı hiç!..

Dünkü Aydınlık'ta, Mustafa Bilgin'in düeti hicveden karikatürüne dikkatlice, bir kez daha bakın lütfen; orada Kürt-Türk, halkımızın geleceği resmediliyor... Kürt kardeşimiz, yanındakine bakın ne diyor:

-İyi dinleyelim babam korkarım bu süreçten bizim payımıza düşecek yegane bedava şey işte bu konserdir!..