PEKER'in KARA DEFTERİ KAÇ SAYFA?..

PEKER'in KARA DEFTERİ KAÇ SAYFA?..

Sedat Peker'in iki aydır internet üzerinden deşifre ettiği rezaletler kanalizasyonlardan çok daha yüksek bir şiddetle akıyor, (medya-siyaset-rantiye üçgeninde) her gün çok daha fazla pislik çevreye saçılıyor!..

Basından siyasete, yargıdan bürokrasiye kadar; ülkede yaşanan rezillikleri, vurgunculuğu dikkatle izlemesi gereken unsurların büyük bölümünün görmezden geldiği, (belki de) habersiz (!) olduğu bir balçık deryası, vahametler zincirinden kopmuşcasına çevreye saçılıyor da, milyonlar şok halinde, sarsıldıkça sarsılıyor!..

Namuslu her yurttaşın zihnini donduran, satılmamış her kaleme "pes" dedirten ve en çok da duyanların midesini bulandıran rezillikler zinciri, anlı şanlı televizyonların ekranlarından, sürekli ahkam kesen gazete sayfalarından ya da "araştırmacı gazeteci" geçinen laf ebelerinin köşelerinden değil; bir cep telefonu ile bir tripotun öfke dolu mütevazılığından deşifre ediliyor dünyaya...

Ve Türkiye'de milyonlarca insan, "Peker yarın acaba hangi kanalizasyonun kapağına bir tekme atacak da, hangi pislikler medya koridorlarından siyaset kulislerine, bürokrat koltuklarından rantiye dehlizlerine kadar akacak" diye merak edip duruyor...

Tespih, kamera, deşifre!..

Toplumun büyük bölümünün, AKP muhaliflerine yönelik sert çıkışları nedeniyle birkaç ay öncesine kadar kızdığı, nefret ettiği bir figür, nasıl oluyor da siyasetten rantiyeye, yandaş medyadan hırsız belediye başkanlarına kadar, (sağdan-soldan) her kesimden, kiralık-satılık-vurguncu ve dalaverecilerin kirli ilişkilerini-rezilliklerini-açıklarını bu kadar iddialı biçimde deşifre edebiliyor acaba?..

Baksanıza; devletin ve toplumun büyük bölümünün yıllardır "mafya, kabadayı ve suç örgütü lideri" diye tanımladığı Sedat Peker gibi tartışmalı bir figür sadece "kabadayılık-babalık" düzeninde racon kesmemiş; siyasetten bürokrasiye, rantiyeden medyaya varan, (alt tabakadan üst düzeye kadar) yüzlerce insanla ilişkiye girmişken, "Meydan Larousse"u kıskandıracak ve WikiLeaks'a bile pes dedirtecek devasa ve gizemli bir arşiv de oluşturmuş kendi kendine...

Velhasıl elinde sadece tesbihle değil; ranta-çamura bulanmış her karanlık unsurun gizli ilişkilerini not ettiği bir kara defterle dolaşmış da Peker, senelerdir kimsenin haberi bile olmamış!!!

Heyhat!.. Yıllardır sadece polis operasyonlarına karşı pusuda değilmiş Peker... Aynı zamanda rezillikleri elindeki dürbünle izlercesine, her an siperde ve teyakkuz halindeymiş Peker!..

Burslu kızlarla fuhuş mu?..

Peker'in önceki gün Twitter üzerinden yaptığı ifşaatlar, belki de son iki aydır medya-siyaset, bürokrat-rant tezgahında; uyuşturucudan kara paracılığa, satılmışlıktan vurgunculuğa kadar deşifre ettiği rezaletlerin çok büyük bölümünü gölgede bırakacak çirkeflikler de barındırıyor...

AKP'nin iktidara geldiği günden bu yana, sözde muhalefet yapan siyasetin, zerresini bile deşifre edemediği pis ilişkiler, bir sosyal medya hesabı üzerinden tüm ayrıntılarıyla ifşa edilirken; kirli-sabıkalı-televoleli iddiaların "daha nereye kadar" gideceği şeklindeki dehşet verici bir merak da toplumu sarsmaya devam ediyor...

Çünkü durmuyor Peker... Arabuluculuk-rüşvet-vurgun-işgal ve mala çökme faaliyetlerinden sonra, "mideniz bulanacak" diye tarif ettiği çok vahim-çok iğrenç ilişkileri de önceki gün deşifre etti...

Siyasetin "kasa"sı oldukları öne sürülen yandaş müteahhitlerin kirli paralarla kurulan bir üniversitedeki rezaletlerini, burada "burslu okutulan kızlar"ın siyasete-bürokrasiye peşkeş çekilmesini, devlet arazilerinin kaçak AVM için işgal edilmesini, kamu arsalarında yapılan binaların yine devlete kiralanması gibi bir ahlaksız rant çarkını da deşifre etti Peker...

Velhasıl; namuslu her yurttaşı kusturacak çirkefliklerle ilgili iddialarda bulunurken, akıllara durgunluk verebilecek bir kirli çarkı, toplumun-devletin-siyasetin ve namuslu medyanın gözüne sokmaya devam ediyor Peker...

Üç kritik soru!..

Peker; her türlü paslı vurgun çarkının pisliklerini deşifre ettikçe, duyanların ağzı bir kez daha açıkta kalıyor, ancak o sarsıcı ve mide bulandırıcı merak da bitmiyor...

Ancak belli ki kolay bitmeyecek iddialar; "temiz eller", namuslu medya, halkçı siyaset ve "devlet gibi devlet" deyimlerini zorunlu kılan üç önemli soruyu da akıllara getiriyor;

- AKP ile mücadele ettiklerini iddia ederken, bu kadar rezaletten, muhalif hiçbir siyasi kurumun haberi nasıl olmadı ki?..

- Sağdan sola kadar; belediyelerden-kara paracılardan-müteahhitlerden nemalanan gazeteci kılıklı satılmışların bu iddia ve suçlamalardan haberi yok muydu?.. Ev, araba, maaş, bedava tatil uğruna mı sustu tüm çirkef medya figürleri?..

- Başta savcılar olmak üzere, devletin kritik kurumlarına hiç mi ihbar gitmedi, hiç mi bir namuslu bürokrat "yeter" demedi, CİMER'e hiç mi bilgi sızmadı ve devlet bu kadar sarsıcı iddiadan-ifşadan sonra niçin etkin biçimde harekete geçmiyor, iddiaların üzerine süratle gitmiyor...

Ve en önemli soru; Sedat Peker'in kara defteri kaç sayfa, Türkiye daha ne kadar sarsılacak?..

https://twitter.com/FARACYAZIYOR
https://www.facebook.com/mfarac