PKK NEDEN CHP’ye SALDIRDI ve CHP NE YAPMALI?

PKK NEDEN CHP’ye SALDIRDI ve CHP NE YAPMALI?

15 Temmuz ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Cerablus harekâtı Türkiye’yi birleştirdi. Bu birleşme sadece FETÖ’yü değil, IŞİD’i değil, PKK’yı da rahatsız etti.

Cerablus konusuna başka bir yazıda gireceğiz. Şimdi konuşmamız gereken, CHP’nin neden hedef seçildiği ve bundan sonra CHP’nin ne yapması gerektiği…

Öncelikle, PKK’nın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bulunduğu konvoya saldırısını şiddetle kınıyor, CHP ailesi ve Türkiye’ye geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Şehidimiz Fatih Çaybaşı’na Allah’tan rahmet, yakınlarına ve Türk milletine başsağlığı diliyorum. Yaralanan askerlerimiz de en kısa sürede sağlıkla ailelerine kavuşurlar inşallah.

Gelelim konumuza.

CHP NEDEN PKK’nın HEDEFİ

Artvin’de yapılan bu saldırı neden CHP’ye yapıldı?

Hatırlayalım. HDP kendisini, “Ben siyasi partiyim, PKK ile organik bağım yok” dedi. Sayın Kılıçdaroğlu da, “Madem öyle, buyur sana siyaset yapma hakkı” diye malum partiye şans verdi. Hatta verdiği bu şans, “CHP PKK’ya destek veriyor” algısı yarattı. Bu sadece CHP seçmenini değil, CHP’deki bazı milletvekillerini de rahatsız etti. Rahatsızlık kapalı grup toplantılarında dile getirildi. Tepkiler Anadolu’da çok sayıda ilde vekilleri zora soktu.

Son olarak da PKK’nın saldırılarını artırması ve HDP’nin de bu saldırılara sessiz kalıp, TSK’nın operasyonlarına karşı gelmesi bardağı taşıran son damla oldu.

HDP kendisini PKK’dan soyutlayamamış, aksine, örgüt tarafından yönetildiğini gösteren çok sayıda delile de yanıt verememiştir.

HDP’nin CHP ile iyi ilişkiler kurduğu döneme gidelim. HDP ve PKK liderlerinin açıklamalarını hatırlayalım. Tek söyledikleri, “CHP, açılıma el atmalı”, “CHP’nin ulusalcılıktan uzaklaşması olumlu”, “PKK ile barışı CHP yapabilir” gibi sözlerdi.

Koskoca bir Anamuhalefet partisini sanki elindeki maşaymış gibi kullanacağını düşündü, PKK.

Ne oldu? CHP verdiği eli geri çekti.

HDP “SİYASİ KURŞUNLARINI” HARCADI

24 Temmuz 2015’ten bu yana CHP’nin tavrı iyice netleşince PKK bir yıl kadar CHP’ye ses çıkarmadı. Ancak dikkat edin! PKK liderleri ve HDP’nin eşbaşkanları tek tek açıklamalar yapmaya başladı. Konu dokunulmazlıklara gelince de ip inceldiği yerden koptu. CHP yönetimi kararlı duruşuyla HDP ile birlikte olmadığını ispatladı.

Kendini terk edilmiş hisseden partinin milletvekili Ertuğrul Kürkçü bu sıralarda bir açıklama yaptı. “CHP, HDP’nin mirasına konmak istiyor” dedi. Haddini bilmedi. CHP ise bu açıklamaya, doğru bir hamleyle, yanıt bile vermedi.

… ve 15 Temmuz. Ardından Yenikapı mitingi. HDP CHP’nin Yenikapı mitingine katılmasından da rahatsız oldu. Yine CHP’ye tepki gösterdi.

Son olarak da Cerablus’ta yapılan operasyona CHP’nin TSK’ya vermiş olduğu destek eklendi.

HDP ve PKK artık, CHP’nin kendilerinin maşası ya da kurtarıcısı olmadığını anladı.

Artvin’deki saldırı da CHP’yi bir nevi cezalandırma veya tehdit etme saldırısıydı. Peki CHP şimdi ne yapmalı?

CHP’nin CEPHESİ TÜRKİYE’dir

CHP’nin şimdi yapması gereken, tabanının sesini dinlemesi ve Türkiye’nin bulunduğu koşulları iyi tahlil etmesi.

Mesela şu olmamalı: Kılıçdaroğlu havaalanında karşılanırken, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları değil de, “PKK kalleştir” sloganları atmalı gençlik kolları ve parti üyeleri. Nabza göre değil, düşmana göre şerbet vermeli.

Mesela, PKK’nın yayın organları için kendini paralayan vekiller olmamalı.

Zira Türkiye savaşta ve CHP’nin cephesi de Türkiye’dir.

Bundan sonra atılacak ilk adım da, şehit için atılmalı mesela. CHP’li Belediyelerin şehidin ailesine destek olması önemli. Tamam, lakin maddi destek olarak kalmamalı bu yardım. Simgesel bir hamle de yapılmalı.

FATİH ÇAYBAŞI’nın İSMİ YAŞATILMALI

Bizce, CHP yönetimi şehidin ismini bir şekilde mutlaka yaşatmalı. Belediyelere burada çok iş düşüyor.

CHP’nin görevi bellidir. Artık tıpkı şehit Fatih Çaybaşı gibi, CHP’nin, Türkiye için teröre karşı göğsünü en başta siper etme zamanı gelmedi mi?

İşte size fırsat!