PUSLU HAVADAKİ BOMBALAR!!!
Hava neredeyse tam puslu memlekette!.. Sığınmacılara yönelik kaos sonrası büyüyen tepkiler ve bu tepkileri enterne etmek için zırvalayan bölücü- gerici unsurlar, ABD- Avrupa fonlarından beslenen satılmış gazeteci müsvedeleri ve bunların perde gerisindeki kukla oynatıcılarının yarattığı keşmekeş değil tek mesele!!!
Terörün en az 40 yıldır karargah olarak kullandığı Kuzey Irak cephesi önemli ölçüde enterne edilmişken, bir de Suriye karanlığı bela oldu memleketin başına...
Örneğin; PKK'nın Suriye-Irak üzerinden eylemlere başladığı 15 Ağustos 1984'ten itibaren sadece ayrılıkçı terörün şiddet unsurları sızıyordu ülkeye...
Sadece "bir avuç şaki" diye basite alınmasından değil, daha sonra AKP iktidarı döneminde "demokratikleşme- açılım-çözüm" benzeri gaflet politikaları nedeniyle Irak başta olmak üzere, bölgeden Türkiye'ye sızan terörist sayısı neredeyse 20 bine ulaşmıştı...
Terör örgütü sadece Kuzey Irak sınırından Hakkari-Şırnak- Siirt ve çevresine değil, aynı zamanda Amanoslar üzerinden Akdeniz Bölgesi'ne, Adana üzerinden de metropollere sızmış, hücreler oluşturmuş ve kentlerde yüzlerce bombalı saldırı gerçekleştirmişti...
Devletin "demokratikleşme" adı altındaki gafil stratejiden uyandığı dört yıl öncesinden itibaren, başta Kuzey Irak sınırı olmak üzere, Güneydoğu, Amanoslar ve metropollerde yürütülen operasyonlar PKK'nın askeri gücüyle birlikte, legal kanadı olan HDP içerisindeki hücrelerini de hedef aldı...
İşte tam bu sırada terörün sadece ayrılıkçı kesimini değil, gerici kaynaklarının da Türkiye'ye sızmasına yol açan Suriye kaosu ortaya çıktı ki, Irak'tan sızan tehlike bile bunun yanında neredeyse hafif kaldı...
PKK YENİ PUSULARDA mı?..
2011'de "Arap Baharı" zırvası ile birlikte, Suriye'de iç savaş çıkartmaya çalışan emperyalizm, sadece bölgeyi insansızlaştırarak, "böl- parçala-yönet" stratejisinde vurucu güç olan El Kaide- IŞİD benzeri kiralık örgütleri sahaya sürmedi...
Suriye'nin kuzeyinde- Türkiye sınırı boyunca, Haseke, Rakka Münbiç, Afrin ve çevresinde (ülkenin neredeyse yüzde 40'ını işgal ederek) özerklik çabalarına girişen ve devlet kurmaya çalışan PKK da, işte yazının başında dikkat çektiğimiz "puslu hava"dan yararlanarak bölgeyi yeni bir "Kandil" olarak kullanmaya başladı...
Ancak devlet büyüyen tehlikeyi görmüş olmalı ki, ABD'nin de desteğiyle, militan güçlerini eğiterek ordulaşmaya çalışan PKK'nın Suriye topraklarından sadece terörist sızmaları dağıtılmadı, örgütün bu sızmalar için kazdığı yüzlerce metre uzunluğundaki tünelleri, mühimat depoları ve eylem hücreleri de bertaraf edildi...
Devlet bu sızıntıyı önlemenin yanı sıra; IŞİD ve El Kaide ile birlikte PKK'nın Suriye'deki puslu havadan yararlanarak bölgede güçlenmesini ve terörü oradan ihraç etme çabalarını da engellemeye girişti...
Ayrılıkçı ve dinci terörün belini kırmak için planlanan "Şah Fırat, İdlib, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı" ve "Barış Pınarı Kalkanı" adlı beş büyük operasyonda sadece IŞİD'in 5 binden fazla militanı değil,
Milli Savunma Bakanlığı'na göre sadece (20 Ocak 2018'den bu yana Zeytin Dalı Harekatı bölgesinde 6 bin 370 PKK'lı da etkisiz hale getirildi.)
İşte bu operasyonlar hem Suriye'deki örgütlenmeye darbe vurdu, hem de Irak'tan sonra Suriye'den de terör unsurlarının sızmasını önemli ölçüde engelledi...
IŞİD'in yanı sıra PKK da zaman zaman sığınmacıları kullanarak Türkiye içerisine silah ve patlayıcı sızdırmaya devam etse de, bu mühimmatların batı kentlerine sevk edilmesi operasyonlarla engellendi, büyük eylemlerde kullanılması planlanan tonlarca patlayıcı ele geçirildi...
Aynı zamanda tüm bunlar Irak cephesinde sonra Suriye sınırında da güçlenmeye çalışan PYD/PKK unsurlarının Türkiye içersinde, "şiddeti dayatarak kazanım elde etmek" planlarıyla yeniden hücreleşme çabalarına darbe vurdu...
Peki; PKK'nın lider kadrosundan Duran Kalkan'ın "Türk ordusu bize nefes aldırmıyor, operasyonlar gerçekten çok ağır" şeklindeki sitemlerinin ardından, örgüt eylemsellik açısından kendini nasıl ifade etmeye çalıştı ya da çalışıyor?..
OPERASYON, TEHDİT, PATLAMA!..
PKK'nın Kandil Dağı'ndaki beş önemli yöneticisinden biri olan Duran Kalkan'ın zaman zaman medyaya yansıyan operasyon kaygıları sadece Kuzey Irak'tan sonra, örgütün Suriye'de de ciddi biçimde darbe almasından kaynaklanmıyor...
PKK'nın 1990'lardan itibaren Suriye'den sızarak üs oluşturduğu Hatay çevresindeki Amanoslar'da en son geçen yıl yapılan büyük operasyonlar örgütün Akdeniz Bölgesi'ndeki yapılanmasına da ciddi darbe vurmuştu...
Örgütün bu bölgede içine gömüldüğü sessizlik hem Amanoslar'a militan sızmasının engellenmesinden, hem de ayrılıkçı terörün legal unsurlarına yönelik operasyonların hücreleşmeyi önlemesinden kaynaklanıyor...
6 yıl önceki "açılım" çabaları sırasında; Doğu ve Güneydoğu'da kalkışma başlatan ve "hendek" tuzağıyla 600'den fazla güvenlik görevlisinin şehit olduğu operasyonlarda, bölgedeki milis yapısını önemli ölçüde kaybetmesi de PKK'nın son yıllarda içine gömüldüğü sessizliğin bir başka erozyon gerekçesi...
Geriye kaldı büyük kentlerde ve metropollerdeki örgütlenmenin son dört yıldaki operasyonlarla ciddi biçimde engellenmesi...
İşte tüm bunlar, 2018'den itibaren yoğunlaşan operasyonların ardından PKK'nın hem eylemsellik çabalarını, hem de örgütlemesini ciddi biçimde aksatınca, ayrılıkçı terörün içine düştüğü çıkmaz iyice büyümüş oldu...
Peki; terör örgütü son dört yılda tüm coğrafyalarda aldığı darbenin ardından tamamen sessizliğe mi gömüldü, yoksa yeniden güçlenmek için taktiksel olarak geriye mi çekildi?..
Bu sorunun cevabı Türkiye içerisinde ayrılıkçı terör ve siyasetin aynı anda, hem sözlü-hem de silahlı taarruzuyla bir kez daha dışa vurdu ki, puslu hava büyüyor!..
Duran Kalkan'ın metropollerde eylemlere girişeceklerini açıklaması, HDP'li bazı vekillerin "Türkiye'nin sonu geliyor" şeklindeki tehditleri dikkat çekici...
Bursa'daki bombalı saldırıda kullanılan el yapımı patlayıcının benzerinin Gaziosmanpaşa'daki TÜGVA şubesinin yanında infilak ettirilmesi ve dün de Ceylanpınar ile karşısındaki Suriye'nin Resulayn ilçesinde iki teröristin Türkiye'ye geçirmeye çalıştıkları 3 kilo C-4 patlayıcı ile yakalanması "PKK ne yapmaya çalışıyor" sorusunu iyice öne çıkarıyor...
Bu soruları yarın da yanıtlamaya devam edeceğiz...
https://twitter.com/FARACYAZIYOR
https://www.facebook.com/mfarac