SAçılım..!

Çağdaş bir Cumhuriyet evladıydı. İlahiyat Fakültesi'nde akademisyendi. Aynı zamanda Ordu Milletvekiliydi. Kur'an-ı Kerim'e bağlı kalarak İslam dinini çağdaş, gerçekçi ve dinin özünde bulunan hoşgörüyle yorumladı. Atatürkçü Düşünce Derneğinin kurucularındandı.

Muammer Aksoy

Çağdaş bir Cumhuriyet evladıydı. Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde hocaların hocasıydı. Aynı zamanda İstanbul Milletvekiliydi. Avrupa Konseyi Temsilciliği, Türk Hukuk Kurumu Başkanlığı yaptı. Atatürkçü Düşünce Derneğinin kurucularındandı.

Uğur Mumcu

Hukukçuydu, gazeteciydi. Çağdaş bir Cumhuriyet evladıydı, Atatürk’çüydü. Sayısız oyun ve kitaplar yazdı, ödüller aldı.

Papa-Mafya-Ağca, Rabıta, 12 Eylül, Kűrt-İslam Ayaklanması gibi bugüne kadar eşi az görülmüş araştırmalar sonucu bugünlerde dahi hala gündemin başını oluşturan kitaplar yazdı. 

Mumcu, önce Abdullah Öcalan’ın MİT’e çalıştığı iddialarını gündeme taşıdı, daha sonra da 7 Ocak 1993 tarihinde "Mossad ve Barzani" isimli bir yazı yazdı. Bu yazısında Barzani, CIA ve Mossad arasındaki bağlantılara değindi ve yazısını şöyle bitirdi:

"Kürtler sömürgeciliğe karşı bağımsızlık savaşı yapıyorlarsa ne işi var CIA ve MOSSAD'ın Kürtler arasında?" "Yoksa CIA ve MOSSAD, anti-emperyalist savaş veriyorlar da dünya bu savaşın farkında değil mi?"

8 Ocak 1993 tarihli Cumhuriyet Gazetesindeki Ültimatom başlıklı yazısında ise yakında yayınlayacağı kitabında istihbarat örgütleri ile Kürt milliyetçileri arasındaki bağlantıları açıklayacağını yazmıştı. Kardeşi İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ceyhan Mumcu, cinayetten önce Uğur Mumcu'nun İsrail elçisiyle görüşme yaptığını basına gönderdiği açıklamada yazmıştı. 

Ahmet Taner Kışlalı

Çağdaş bir Cumhuriyet evladıydı. Yazardı. Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirdikten sonra Paris Üniversitesi'nde Anayasa Hukuku ve Siyaset Bilimi üzerine doktora yaptı. Milletvekilliği ve Bakanlık yaptı. Sayısız öğrenci yetiştirdi. 

Hepsinin bir ortak noktaları daha vardı.

Hepsi haince, sinsice, kahpece öldürüldü.

Neden sizce?

Haydi nedenini siz düşünedurun!

Bütün bu cinayetler araştırılırken ortaya çıkan ipuçlarında Üçok’a karşı bu haince bombalı saldırıyı gerçekleştiren örgüt PKK’nın bir yan kuruluşu çıktı. Bombalı paketi teslim alan kız kilit isimdi. Birçok sanıkla beraber o da mahkûm oldu ancak 12 sene sonra salıverildi.

Kimdir bu yaratık?

Gülay Calab isimli bir PKK’lı.

Apo köpeğine kadınlık yapanlardan biri.

Kadından çok bir yaratığa benzemesine rağmen kadın diyorum.

Gerçi Apo’nun da neye benzediği düşünülürse normaldir. 

Ne zaman ortaya çıkmıştır bu yaratık?

2007 senesinde.

DTP Genel Başkan Yardımcısı olarak.

Bu sadece örneklerden bir tanesi. 

Açılım, SAçılım derken hatırlatalım dedim.

Halen mecliste bulunan BDP sözde vekillerinin kaç tanesinin PKK paçavrası giymiş resimleri var sizce?

Haydi bir tahminde bulunun!