SAĞLIK SEKTÖRÜNÜN GÖRÜNMEYEN KAHRAMANLARI

SAĞLIK SEKTÖRÜNÜN GÖRÜNMEYEN KAHRAMANLARI

Sizlere Pulmoner Rehabilitasyonunun önemini ve sağlık sektörünün görünmeyen kahramanları fizyoterapistleri yani fizik tedavi uzmanlarını anlatmak istiyorum.  Şimdi diyeceksiniz ki nedir bu Pulmoner Rehabilitasyon…

Hemen söyleyeyim, solunum rehabilitasyonu olarak da bilinen Pulmoner Rehabilitasyon, kronik solunum hastalığı olan kişilerin daha iyi ve kaliteli nefes almalarını sağlayan tedavi yöntemidir. Dilim döndüğünce size bunu anlatmaya çalışacağım.

Biliyorsunuz hayatımıza anlam katan ya da bizler için değerli olanın kıymetini ne yazık ki kaybettiğimiz zaman anlıyoruz ya da farkına varıyoruz. Buda emin olun en derin acılara, manevi kayıplara neden oluyor. Zira bunu en derinden yaşayanlardanım. Çünkü keşkelerim o kadar çok ki…

Keşke hiç sigara içmeseydim…

Keşke sağlığıma daha fazla özen gösterseydim…

Keşke çokça spor yapsaydım…

Böyle çoğaltabiliriz kaybettikten sonra fark ettiğimiz değerlerin önemini.

Farkındalık oluşturmak adına da deneyimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Çünkü ben bu saatten sonra kaybetmeden kıymet bilmek isteyenlerdenim. Bunu fark etmem çok şeyler aldı götürdü benden. Mesela kanser yüzünden sağ akciğerimin üst lobunu kaybettim.  Mesela KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) yüzünden nefes alamıyorum. Öyle ki merdiven çıkamaz, şarkı söyleyemez, uzun soluklu sohbetler edemezdim. Hemen nefesim kesilir öksürük krizine tutulurdum.  Dilim dışarda nefes almak için debelenir dururdum. Fısfıslarla ve ilaçlarla düzelmem zaman alırdı. Bu durum ameliyattan sonra daha da beter bir hal aldı. Yani kanseri atlattık ama kanserden beter KOAH’tan kurtulamadık. Hala da tedavim sürüyor. En ufak bir nezle ya da gripte ayakta atlatmak yerine hastanelik oluyordum.

Böylelikle yolum tedavi gördüğüm Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları Hastanesinin Pulmoner Rehabilitasyon Merkezi ile kesişti. Sevgili doktorlarım Birsen, Elif ve İpek Hanımın gülen yüzleri tedavimde en etken ilaç oldu benim için.  Hemen 16 seanslık bir program başlattılar. Bakmayın buranın adının yabancı olduğuna burası aslında bir fizik tedavi merkezi. Hani burun büktüğümüz, ne işe yarar ki diye düşündüğümüz, olmasa da olur gözüyle baktığımız, devlette hantal yapı diye düşündüğümüz merkez var ya orası işte…

Hiç de öyle olmadığını işin içine girince anladım. Ön yargılı davrandığım ve bu şekilde düşündüğüm için de şimdi kendimden utanıyorum. 

Özellikle de fizik tedavi uzmanlarımızın büyük bir tevazu, şefkat ve sevgi ile hastalarla tek tek ilgilenmesi, egzersiz yaptırırken sabırla yüreklerimize dokunmaları bizlere ne kadar önemli ve değerli olduğumuzu hissettirdi. Hayatın yorucu koşuşturması, güncel yaşamın karışıklığı, değerlerimizden uzaklaşmamız bu duyguları ne yazık ki bizlere unutturmuştu.

Fizik tedaviye başlarken ilk değerlendirmede Murat Beyin sert ama nazik davranışı, üç seansta Meral Hanımın sevgiyle yaklaşımı, sonrasında her türlü kaprisimize karşın Emre Beyin gülen yüzü, Rüya Hanımın güzel diksiyonu ile hastaları yönlendirmesi tedavimizde en kuvvetli ilaçlardan bir diğeri oldu.  Özellikle de yaptırdıkları her egzersizin ne işe yaradığını ve iç organlarımızı tutan kasları nasıl güçlendirdiği anlatmaları fizik tedavinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koydu.

Çünkü çıkamadığım merdivenleri daha kolay çıkabiliyorsam, şarkı söyleyecek kadar nefes alabiliyorsam fizik tedavi uzmanlarımın uyguladığı yardımcı tedavi yöntemine borçluyum.

Evet, şimdi Pulmoner Rehabilitasyon programı sayesinde eskisine göre daha iyiyim, koşamasam da zorlanmadan merdivenleri çıkabiliyorum, her seans sonrasında daha da hafiflemiş hissediyorum. Fizik tedavinin faydasını yaşadıkça anladım.  Yabancı ülkelerde ünlü sporcular, devlet adamları ve hatta sanatçılar mutlaka ekibine fizyoterapist yani fizik tedavi uzmanı dahil ediyorlarmış.  Fizyoterapisti olmadan adım atmıyorlarmış.  Durum böyle olunca biraz araştırmak istedim. Gördüm ki sağlığımız için çok gerekli olan bu merkezlerin ve uzmanlarının birçok sorunu varmış. Birazdan onu da anlatacağım…

MEZUN ÇOK AMA İŞ YOK

Şimdi gelelim sağlıklı yaşam için olmazsa olmaz fizik tedavi uzmanlarının sorunlarına…

Öncelikli sorunları fizyoterapi ve rehabilitasyon eğitimi veren özel üniversite sayısının ve mevcut kontenjanların artmasıyla birlikte iş bulma süreleri ve istihdam durumları olumsuz yönde etkilemektedir. Öyle ki, atama bekleyen fizik tedavi uzmanları maalesef işsizler ordusuna her geçen yıl katlanarak ekleniyorlar. Zira Türkiye Fizyoterapistler Derneği’nin verilerine baktığımızda Türkiye’deki tahmini fizik tedavi uzmanı (fizyoterapist) sayısı 2009’dan günümüze her sene katlanarak artış göstermiş.  Bireylerin yaşam kalitesini artıran ve yeniden toplumsal hayata katılımını sağlayan rehabilitasyon hizmetlerine vatandaşların erişimini desteklemek için çalışmalar yapılmalıdır.

Türkiye’de tedavi, bakım ve eğitim ile birlikte rehabilitasyon hizmetlerine erişimi güçlendirmek ve dünya standartlarını yakalamak için bizlere de çokça görev düşmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu’na destek verecek projeler hazırlayarak çözüm önerileri ortaya koyabiliriz.  Bu çalışmalara yerel yönetimleri ve STK’ları da katılımcı yaparak sağlık sektörünün bu kanayan yarasına bir nebze de olsa parmak basmış oluruz. Çünkü fizik tedavi hizmetleri lüks değil, sağlık için gerek gereksinimdir.

KADIN ELİ DEĞİNCE…

Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Zühal Karakurt’un hastaneye farklı bir vizyon kazandırması, Pulmoner Rehabilitasyon Merkezinin sorumlusu Dr. İpek ve Dr. Elif Hanım’ın yoğun çabaları ile fizik tedavi uzmanlarının ortak çalışması ortaya harika sonuçlar çıkarıyor. İnanın sanki Bağdat Caddesi’ndeki spor merkezine gidermiş gibi koşar adımla gidiyorum seanslarıma. Tuhaf değil mi, hastaneden kaçan ben koşar adımla gidiyorum…

Merkezdeki çoğu cihaz doktorlarımızın gayretleri ile bağışçılardan temin edilmiş Hala da eksik cihaz ve personel yetersizliği var ve buna rağmen orada çalışan iki dev yürekli Doktor, Pulmoner Rehabilitasyon merkezi personeli, servis sekreteri, sağlık çalışanları ve personellerinin gayretleri ile hastalar eksiklik hissetmeden hizmet alabiliyorlar. İyi ki varsınız kanatsız melekler…

https://twitter.com/huzunyucel
https://www.facebook.com/huzun.yucel