Avazı çıktığı kadar mücadele eden Emine Ülker Tarhan sonunda partisinden umudunu kesti ve kapsamına dünyaları sıkıştırdığı üç paragraflık bir açıklama ile partisinden istifa etti.
Yaşamıyla çekemediği dikkati, ölümüyle çekmek istedi belki de. Bu da ölürken bile mücadele ettiğinin, mücadeleyi bırakmadığının işaretiydi… Ölmediğinin de..!
Kamuoyu ve bir kısım CHP’liler hemen ‘neden istifa etti, kalıp mücadele etseydi’ sesleri çıkardılar… Ses çıkardılar diyorum, çünkü bu CHP’liler, özellikle Genel Merkez’de ikamet edenler, konuşmuyor, söylemiyor, anlatmıyor, sadece ses çıkarabiliyorlar!
CHP kadroları içerisinde avazı çıktığı kadar mücadele eden başka isimler de var elbette… Bu çok değerli isimlerden biri de yine Tarhan gibi, hukukçu kimliğiyle öne çıkan Prof. Dr. Süheyl Batum… O ölerek değil de, konuşarak, söyleyerek, anlatarak, hattâ bağırarak dikkat çekmek istedi. Hassas çizgiler vardı, kırmızı çizgiler… Olmazsa olmazlar vardı… Mutlaka olması gerekenler… Mutlaka olmaması gerekenler… O, bütün bunları görüyor, gösteriyor, söylüyor, anlatıyordu…
Tarhan için ‘neden istifa etti, kalıp mücadele etseydi’ sesleri çıkaranlar bu kez seslerinin tonunu değiştirdiler.
CHP MYK’nın kulak tırmalayan sesini işittik… Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç’tu konuşan…
Sözcünün ağzından "Bu şekildeki beyanları ile partiyi kamuoyu önünde doğrudan tartışmaya açan ve parti bütünlüğünü sarsan tutum içine girmiş olmakla; Grup İç Yönetmeliği'nin 78, Tüzüğün 68/E, 70/A hükümleri uyarınca kesin çıkarma cezası istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na sevki kararlaştırılmıştır" sesi duyuldu…
Emine Ülker Tarhan 29 Kasım 1963 Tarsus doğumlu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. Bir süre avukatlık yaptıktan sonra yargıçlığa başladı. Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nde Tetkik Hâkimi olarak görev yaparken 2006 yılında YARSAV'ın (Yargıçlar ve Savcılar Birliği) kuruluşunda kurucu üye olarak rol aldı. Daha sonra genel sekreterlik ve başkanlık görevlerini yürüttü. Yayımlanmış bir de kitabı var. Yargıtay Üyesi Mehmet Umur Tarhan ile evli…İki kızı var; biri üniversite araştırma görevlisi; diğeri ise Hukuk Fakültesi öğrencisi.
Bedii Süheyl Batum, 6 Mayıs 1955 İstanbul doğumlu. Paris I Pantheon Sorbonne Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. Profesör ünvanına sahip. Dekanlık ve rektörlük görevlerinde de bulunmuş bir bilim adamı. Yayımlanmış beş kitabı ve çok sayıda makalesi mevcut. O da evli ve iki çocuk babası. Batum, Kemal Kılıçdaroğlu’nun bizzat daveti ile CHP’ye gelmiş bir milletvekili.
İki dopdolu kariyer, iki dopdolu hayat, iki örnek aile yani...
CHP’de ses çıkaran ama konuşamayan mevcut yönetimin davranış ve tutumuna bakarak;
Anlaşılan o ki, ülkemizde adalet kadroları karanlık güçlerce zaptedilmemiş…
Anlaşılan o ki, ülkemizde karanlık güçlerce zaptedilen adalet kadroları iktidar tarafından kendi karanlığına devşirilmek istenmemiş...
Anlaşılan o ki, ülkemizde ‘sözde’Balyoz, Ergenekon gibi uydurulmuş davalarla birçok namuslu askerin, memurun, vatandaşın hakları, hattâ hayatları ellerinden alınmamış… Aileleri per-perişan edilmemiş…
Anlaşılan o ki, komisyon toplantısını izlemeye gelen yargının çok değerli mensupları iktidarın maganda milletvekilleri tarafından kameraların ve CHP’lilerin gözleri önünde darp edilmemiş…
Anlaşılan o ki, ülkemiz gerçekten tam bağımsız, laik, demokratik bir hukuk devletiymiş…
Eh, hal böyle olunca;
Anlaşılan o ki CHP’nin bu çok değerli iki hukukçuya da onların söyleyeceklerine de ihtiyacı yokmuş…
Sahi, CHP neyin peşinde?
https://twitter.com/drtayfunbudak
https://www.facebook.com/tayfun.budak.790