SEVGİLİ BİR YÜREK: 'Erdal İrfan'

SEVGİLİ BİR YÜREK: 'Erdal İrfan'









***

Sığırların peşinde tezek toplar.
Kömür kuyruklarında bekler.. 
Ay ışığında bile ders çalışır.. 
Almanya’ya gider; sürgüne! 
Lokantalarda bulaşık yıkar.. 
Okumayı, öğrenmeyi çok sever.. 
Üniversiteyi de bitirir.
Ulusal gazetelerin bürolarında çalışır. 
Bir medya emekçisidir artık. Bulduğu her boş kağıda da şiir(ler) yazar...
“Yazmanın yaşamak’’ olduğuna inananlardandır!.. 
En sevdiği şiirlerindendir: 
“vakit yine geceyi vurdu hüzün şiiri/gece sabaha gebeyken/ sana yazmak istedim bütün şiirleri / yatma vakti düştün yine aklıma/sen tütüne yat ben sana!’’

***

“Güzden Kalanlar’’, “Mevsimsizdi Gidişin’’, “Gecenin Kirpikleri’’ kitaplarını yazar.. “Dem Vakti’’ “Yağmurla Düşer Son Damlalar’’ antolojilerini çıkarır.. 
“Ağıt’’ son kitabıdır. 
Şiir; hayatıdır. 
Bir ömür şiir yaşamak ister.. 
Nazım Baba’nın şu sözleri, mottosudur: 
“Şair olmak, kalbini yemek demek. Hem kendini yiyeceksin, hem de başkalarına yedireceksin!’’

***

Meslek Ustam Okan Yüksel şöyle der hep : 
Yaşamın akışı ve doğanın kuralı ‘Yaşlılar ölüme gider’ üzerine kuruludur. 
Ama bu kuralı alt üst eden bir kural dışılık vardır ki, o da ‘Ölüm gençlere gelir’ biçimindedir.’’ 
Yaşamın direnen türküsü 
Çorumlu Genç’’! 
Ölümü bir hasbahçe gibi belleyen ‘’Sevgili Bir Yürek’’ Erdal İrfan! 
Madımak’ta diri diri yakılan ozan doktor Behçet Aysan benzetimi ile;