ŞEYTANA PABUCUNU TERS GİYDİRECEK KİRACI TASFİYE OYUNU!
–Artış oranında sınırlama!
Çok zekice bir çözüm(!) geliştirerek yüzde 25 ile sınırladı! Diğer bir deyişle; ellerini yıkadı, aradan çekildi! Şöyle de denebilir:
–En büyük Türk büyükleri “Hadi bakalım, yiyin birbirinizi” demiş oldu!
Bu karardan önce mevzuata göre konut kiralarındaki artışlar TÜFE’de 12 aylık ortalamalara göre değişim oranı dikkate alınarak belirleniyordu. Mesela Mayıs ayı TÜFE verilerine göre bu oran yüzde 39.33 olmuştu. O zaman ne olmuştu peki?
–Kiracılar, kiralarını bu orana göre kuzu kuzu ödemişlerdi!
Bu kararla birlikte, kira oranları 1 temmuz 2023’e kadar aynı oranda kalacak yani yüzde 25’te… Açıklamayı Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “uygulama geçici olacak” sözleriyle duyurdu. Sonrası, artık 40 katır mı, 40 satır mı olacak, onu da yeni açıklamayı hangi bakan yaparsa onun ağzından öğreneceğiz!
Ancak aklımdaki deli soru şu; Mayıs dahil geçtiğimiz aylarda, kira oranlarındaki “deve yükü” artışları ödeyen yurttaşlar bu durumda kazan kaldıracak mı kaldırmayacak mı? Ev sahipleri, bu durumu sindirebilecek mi yoksa “Türk aklı mı” devreye girecek?
Aslına bakarsanız, ben soruyu sormakta geç bile kalmışım; daha yüzde 25 rakamı duyulur duyulmaz, ev kiraları bin-2 bin lira yükseliverdi bile! Ayrıca ev sahipleri kiranın bir bölümünü “elden alırsa” hükümet bunu nasıl anlayacak, nasıl çözecek, nasıl düzeltecek orası da meçhul!
Kısacası durum şu sayın seyirciler:
–Saldım çayıra, mevlam kayıra!
“İnşaat sektörü merdiven altına iner!”
İktidarın bu “şahane çözümü” çığ gibi tepkiyi de beraberinde getirdi tabii…
Karardan önce yüzde 40 üzerinden artış yapan kiracılar, “bu nasıl kepazelik, biz neden yüzde 15 fazla ödüyoruz” diye isyan ettiler doğal olarak.
Ancak, en çarpıcı açıklama bir emlakçıdan, Salim Taşçı’dan geldi. Bu düzenleme ile inşaat sektörünün “merdiven altına” ineceğini söyleyen Taşçı, bakın kiracılara nasıl bir öneride bulundu:
–Büyükşehirlerdeki tanınmış semtlere yaklaşmayın, ayağınızı yorganınıza göre uzatın!
Deneyimli emlakçı, her şeyin yasa demek olmadığının da altını çizerek, gerek ev sahiplerinin gerek kiracıların orta yolu “vicdani kanun” ile bulacağını da söyledi.
Taşçı, bir de ders niteliğinde şu tepkiyi gösterdi:
–Hükümet niye enflasyonu düşürmüyor da bahaneyi konut sahiplerine buluyor?
Asansörü 40 dakika bekleyen çilekeş kiracılar!
Gelelim, “Türk dehasını” kullanıma sokan “cingöz” emlakçı ve ev sahiplerine…
Örneğimiz gerçekten şeytana taş çıkartacak cinsten. Yer, İstanbul Ataşehir’de, bir alışveriş merkezinin rezidans kısmı… Dört bloktan oluşan sitenin 31 katlı ve yüzde 90’ı işyeri olan bloğunda neredeyse 2 yıldır asansörler sürekli arızalı! Yanlış okumadınız, blokta bulunan dört adet asansörden yalnızca bir tanesi çalışıyor!
Kiracıların sürekli şikayetlerine karşın yönetimin müdahale etmediği arıza nedeniyle üst katlarda her gün kuyruklar oluşuyor! İllallah diyen kimi kiracılar yük asansörünü kullanmaya çalışıyor ancak her ne hikmetse o da bozuluyor, iyi mi!
Peki neden? Çünkü, o bloktaki kiracıların bu durumdan bezip çıkması, daha yüksek fiyatla başka kiracı alınmasının hedeflendiği iddia ediliyor!
O blokta bulunan bir ofiste çalışan Özlem Çanakçı, işte tam da bu noktaya parmak basıyor:
–40 dakika asansör beklediğimi biliyorum. Amaç, bizi biran önce daireden çıkarıp, başkasına yüksek fiyatla kiralamak. O yüzden asansörleri tamir etmiyorlar!
Zaten geçen yıl zam döneminde yapılan zamma karşı çıktıklarında emlakçı ağzındaki baklayı çıkarmış, “beğenmiyorsanız çıkarsınız, daha yüksek fiyat veren müşteri var” demiş!
Şu sıralar, o bloktaki 10 kişilik asansöre 15, 16 kişinin bindiğini de bizzat Özlem çanakçı anlatıyor!
Bu iktidarın “barınma hakkı” diye bir kavramdan bihaber olduğu zaten iyice ortaya çıkmış durumda… Ancak, durumun vahameti arttıkça, adalet duygusu örselendikçe hiç de hoş olmayan tartışmalar, kavgalar ya da Tanrı göstermesin daha vahşi eylemler ortaya çıkabilir! Bu iktidar bunları hesap ediyor mu acaba?
–İşte orasını da Tanrı bilir!
https://twitter.com/umit_zileli