ŞİİR, SEVDA, ACI; METİN ALTIOK…
Metin Altıok deyince;
Yazınımızın ‘her okunuşunda yeni şeyler söyleyen’,
en dokunaklı, en felsefi şiirlerini yazan
"keskin zekalı-çıraklık dönemi olmayan" şair olarak
onu anımsarım…
"Bu ham dünyada zoraki bir söz gibi sevgim /
Sevsem sana yazık, sevmesem incinirsin"...
dizesini nasıl oya gibi işlediğini düşünürüm…
"Erken olmuş yemişim, dalımın yaralısı" dediği kızı
Zeynep dünya geldiği andaki
-bitimsiz mutluluğunu- yeniden çiçeklenen
yaşamını,kahvaltılarında ekmek dilimlerine
zeytinden gözler, reçelden ağız,
düdük makarnadan nasıl burun yaptığını,
sonbahar yapraklarından masa örtüsü hazırlamayı
öğrettiğini -Filiz Aygündüz’ün
kaleminden okumayı- çok severim…
***
Sezen Aksu sesinde güzelleşen şiiri "Öndeyiş"ten gelen
"Kavaklar"ı zaman zaman mırıldanırım:
"Bedenim üşür, yüreğim sızlar/Ah kavaklar, kavaklar…
Beni hoyrat bir makasla/Eski bir fotoğraftan oydular.
Orda kaldı yanağımın yarısı/Kendini boşlukla tamamlar.
Omuzumda bir kesik el ki durmadan kanar.
Ah kavaklar, kavaklar…
Acı düştü peşime ardımdan ıslık çalar."
Şiir; canı,kanı, kızı Zeynep’tir!
Bingöl’de öğretmenliği sırasında
sınıfın penceresinden, çevredeki
kavak ağaçlarına dalıp dalıp öğrencilerine
hep anlattığı Zeynep’edir (Zeynep Altıok,
günümüz CHP’sinde İzmir Milletvekili’dir.)
Bingöl’de öğretmenliği sırasında
sınıfın penceresinden, çevredeki
kavak ağaçlarına dalıp dalıp öğrencilerine
hep anlattığı Zeynep’edir (Zeynep Altıok,
günümüz CHP’sinde İzmir Milletvekili’dir.)
***
2 Temmuz 1993. Kara, kapkara gündür eksik demokrasimiz,
şiirlerimiz, türkülerimiz için…
Dinci faşistlerin yaktığı otelde cesetler arasında son anda
yaşadığı fark edilir.
Yangın öncesi bekleyiş sırasında;
üzerlerine binlerce taş yağarken
“Burada ölürsek geride kalanlar ne yazar hakkımızda?”
diye sorar biri.
Elinde -savunma aleti- fırçalı Metin Altıok şu yanıtı verir:
"Şiir yazarlar!"
Bir hafta mücadele eder hastanede azraille, kazanamaz!
Şiirinde söylediği vakitlerde:
“Çözük saçlı ikindisinde / Yorgun bir günün /
Gölgeler uzarken / Ölüvereceğim eskiden”
veda eder Zeynep’e, şiirlere, resimlere,
sevdiklerine, sevenlerine yıllardır
kavgada ön saftaki Metin Altıok.
Hasret gittiği Zeynep’in arzusuyla -şair gibi- gömülür Ankara toprağına..
Ataol Behramoğlu Usta da şu dizeleri yazar çok sevdiği ozan için:
"Bu Yangın Yerinde/ Yaşamak bu yangın yerinde
şiirlerimiz, türkülerimiz için…
Dinci faşistlerin yaktığı otelde cesetler arasında son anda
yaşadığı fark edilir.
Yangın öncesi bekleyiş sırasında;
üzerlerine binlerce taş yağarken
“Burada ölürsek geride kalanlar ne yazar hakkımızda?”
diye sorar biri.
Elinde -savunma aleti- fırçalı Metin Altıok şu yanıtı verir:
"Şiir yazarlar!"
Bir hafta mücadele eder hastanede azraille, kazanamaz!
Şiirinde söylediği vakitlerde:
“Çözük saçlı ikindisinde / Yorgun bir günün /
Gölgeler uzarken / Ölüvereceğim eskiden”
veda eder Zeynep’e, şiirlere, resimlere,
sevdiklerine, sevenlerine yıllardır
kavgada ön saftaki Metin Altıok.
Hasret gittiği Zeynep’in arzusuyla -şair gibi- gömülür Ankara toprağına..
Ataol Behramoğlu Usta da şu dizeleri yazar çok sevdiği ozan için:
"Bu Yangın Yerinde/ Yaşamak bu yangın yerinde
Her gün yeniden ölerek/ Zalimin elinde tutsak
Cahile kurban olarak/ Yalanla kirli havada
Güçlükle soluk alarak/ Savunmak gerçeği, çoğu kez
Yalnızlığını bilerek/ Korkağı, döneği, suskunu
Görüp de öfkeyle dolarak/ Toplanıyor ölü arkadaşlar
Her biri bir yerden gelerek/ Kiminin boynunda ilmeği
Kimi kanını silerek/ Kucaklıyor beni Metin Altıok
Aldırma” diyor gülerek/ Yaşamak görevdir bu yangın yerinde/ Yaşamak, insan kalarak"
Balıkçı Cevat Şakir, "yaşam, ölümden büyük ve geniştir" der.
Neden derseniz, ‘’yaşama ölüm sığar da, ölüme yaşam sığmaz’’ diye izah eder.
https://twitter.com/Atikopruluoglu
Balıkçı Cevat Şakir, "yaşam, ölümden büyük ve geniştir" der.
Neden derseniz, ‘’yaşama ölüm sığar da, ölüme yaşam sığmaz’’ diye izah eder.
https://twitter.com/Atikopruluoglu