SİNSİ KUŞATMANIN TEHDİDİ!..
Hani, Ziraat Bankası'ndan bir medya kuruluşuna aktarılan paranın akibeti ne oldu?..
Döviz üzerinde yürütülen tufan nereye kayboldu acaba?..
Korona ile birlikte; hırsız- kazıkçı tüccarların enflasyon ve zam üzerinden halkı soyması
ne de çabuk unutuldu?..
Çünkü sadece iç siyaset kaynaklı, hedefi belirlenmeyen bir planın parçası olmasından değil; emperyalist bir tezgah olduğu konusunda kuşkular da bulunan yeni bir tiyatro sahneye konuldu...
Ve yukarıda sıralanan bütün buhran unsurları, işte her gün sınırdan sızan binlerce kuşkulu figüranın sahnelediği bir karanlık tiyatronun sürdürülmesi nedeniyle unutuldu...
Gündem hızla değiştirilse de, sınırdan giren o sinsi kaos ne yazık ki giderek derinleşiyor!..
Kirli ve tuzak kokan bir tiyatronun dışavurumu ve çok tehlikeli bir dayatmanın "üç aşamalı" planı yurtdışından- sınırın ortasından ve yurtiçindeki işbirlikçi mihrakların dürtmesi ile ne yazık ki topluma "hazmet"tirilmeye de çalışılıyor...
Peki; sığınmacı adı altında tehlikeli unsurların da ülke topraklarına sızdırılması operasyonu aslında ne zaman başladı, nasıl yürüyor ve nereye gidiyor?..
AFGAN GÖÇÜNÜN KARANLIĞI!..
Amerika; 11 Eylül 2001'de El Kaide'nin İkiz Kuleler'e yaptığı saldırılarda 3 binden fazla insanın ölmesinin ardından hem Irak'ı hedef aldı, hem de Selefi örgütlerin Taliban adı altında yapılandığı Afganistan'a konuşlandı... 11 Eylül saldırılarının üzerinden 20 yıl geçince Amerika, Afganistan'dan çekileceğini açıkladı ve Türkiye'nin de Kabil Havalanı'nı koruyacağı gündeme geldi...
İşte tam bu dönemde Taliban, ülkede kalacak yabancı güçleri "işgalci" ilan ederek, Türkiye'yi açıktan uyardı...
Ne tuhaf ki bu sırada birileri de düğmeye bastı!..
Sanki Afganistan'ın yüzde 85'ini denetimi altında tutan Taliban'la savaşacak güçlü bir Afgan devleti varmış gibi, "iç savaş" iddiasıyla onbinlerce insan hızlıca ve pervasızca Türkiye sınırına yönlendirildi...
Ancak İran'la 295 kilometre sınırın bulunduğu Van ve çevresinden Türkiye'ye giriş yapanlar, Suriye'den gelenlerden bile fazla kuşku yarattı!..
Boylarına poslarına bakarsanız, hepsi komando gibi, yani vatanlarını savunabilecek yaşta on binlerce gencin annelerini- babalarını- eşlerini- çocuklarını ve kardeşlerini Taliban'a terk ederek Türkiye'ye kaçmaları kuşkuları iyice arttırdı...
İşte yukarıda yansıttığımız manzara Türkiye'de milyonlarca insanı tedirgin ederken, CHP'li bazı belediyeler İzmir, Ankara ve İstanbul'u adeta işgal eden sığınmacılar arasında (terör unsurlarının olacağını göz ardı ederek) Bolu belediye başkanına yanıt verircesine, şaşırtıcı ve tepki çeken açıklamalar yaptılar, toplumun bir kesimine hayal kırıklığı yaşattılar...
Oysa gaflet siyaseti yayılırken, yurtiçi ve sınır ötesinden bir başka kirli dayatma da Türkiye'yi kıskaca sürüklemeye başladı...
"HAZMET"MENİN DERİN GAFLETİ!..
Herkes Afgan göçünün Temmuz ayı başında yoğunlaştığını düşünse de, Göç İdaresi ve sivil toplum kuruluşlarının verileri bunun aksini söylüyor...
Çünkü 2014'ten bu yana yüzbinlerce Afgan Türkiye'ye kaçmış...
2014- 2020 arasında 485 binden fazla kaçak Afgan yakalanmış...
Örneğin; 2018'de 100 bin, 2019'da 200 bin, 2020'de ise 50 bin Afganlı yurda kaçak girmiş...
Temmuz ayı içinde yakalanan 60 binden fazla kaçağın 25 bininin de Afganlı olduğu saptanmış...
Zaten İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da dün medyaya yansıyan açıklamasında, Afgan göçünün yeni bir konu olmadığını belirterek, "Afganistan'dan gelenler bizim insanlarımız" dedi...
İşte bu yüzden İstanbul'un Fatih ve Beykoz ilçelerinde de Afgan mahalleleri oluşmuş, 250 kadar Afganlı da Haziran ayı içerisinde Türkiye'den konut satın almış...
Tüm bu rakamlar Afganistan'dan göçün yeni bir olay olmadığını bir kez daha kanıtlıyor...
Yani sinsi göç planı 2014'te uygulamaya konulmuş ve yüzbinlerce Afgan sınırı geçerek Türkiye'ye giriş yapmış da, nedense kimsenin dikkatini çekmemiş...
Gelelim IŞİD'in ve El Kaide'nin Türkiye'de 25'ten fazla bombalı saldırıda yüzlerce masumu katletmesini göz ardı ederek (Irak- Suriye-Afganistan ve diğer bölgelerden sığınmacılar arasında sızacak terör unsurlarının yaratacağı tehdidi görmezden gelen) zavallılara...
Ne tuhaf değil mi; kimi FETÖ'dan, kimi PKK'dan yurt dışına kaçmış, çoğu Avrupa ülkelerinde fonlanan Türkiye düşmanları bir yandan sığınmacılara sahip çıkarken, bir yandan da sığınmacı akınına tepki gösteren milyonlarca insanı ırkçı ve faşist olarak suçluyorlar...
Siz yine de Amerika'dan fonlanan Said Nursi hayranı, Atatürk düşmanı, PKK sempatizanı sözde bağımsız medyacıların, (onların CHP ve HDP'deki ortaklarının) ve Türkiye'ye düşmanlık yapmak için Avrupa'da saklanan, tuzu kuru gerici- bölücülerin zırvalarını, iğrenç saldırılarını, iftiralarını, kirli propagandalarını boşverin...
Hiç kuşkunuz olmasın; Irak, Suriye ve çevresinden gelenlerde olduğu gibi, Afgan sığınmacılar arasında Türkiye'ye sızan terör unsurları, silah- uyuşturucu kaçakçıları ve kara para kuryeleri Türkiye'nin başına ileride çok büyük bela olacaklar...
Ve onlar Türkiye topraklarında intihar eylemlerine- bombalı saldırılara başladığında, "sığınmacıları hazmedin" diyen gafiller, göç üzerinden rant elde eden insan kaçakçıları ve ülkenin içten sinsice kuşatılmasını alkışlayan hainler bakalım nereye kaçacaklar?..
https://twitter.com/FARACYAZIYOR
https://www.facebook.com/mfarac