SİNSİLİĞİN HÜCRELERİ, ŞİDDETİN TEKERRÜRÜ!!!
Dışişleri Bakanlığı'nın, IŞİD'e karşı Türkiye- ABD ortak operasyonunun (Ağustos 2015'te) başladığını duyurmasından bir gün sonra savrulmuştu bu tehditler...
IŞİD, Türkiye'nin ABD öncülüğündeki koalisyona üslerini açmasından sonra, Türk ve ABD uçaklarının Suriye'deki IŞİD hedeflerini vurmasına çok öfkelenmişti...
Bu sert açıklama dünyanın en az 50 ülkesinde eylemler yapan IŞİD'in Türkiye'ye savurduğu ilk tehdit de değildi...
Örgütün Suriye'den Türkçe yayın yapan "Darulhilafe" adlı sitesinden 8 Ağustos 2015'te yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu hedef alınarak, Türk Halkına yönelik tehdit şöyle duyurulmuştu;
"İslam devletinin bomba yüklü kamyonlarının hedefi olmak istemiyorsanız, acilen elinizi bu savaştan çekin. O güvendiğiniz ABD sizi kurtaramayacak. Yarın İslam devleti size saldırınca, ansızın bir bomba patlatınca oturup ağlamayın. Bunu siz istiyorsunuz..."
IŞİD, GÖÇ, KATLİAM!..
IŞİD'in bu tehditlerinin boş meydan okumalar olmadığı biliniyordu...
Çünkü örgüt Ağustos 2015'teki tehdidinden önce Türkiye'de zaten çok sayıda eylem yapmıştı... Örneğin;
- 6 Ocak 2015'te, Sultanahmet'teki polis noktasına yönelik saldırıda 1 polis memuru şehit edilmişti...
- 5 Haziran 2015'te, HDP'nin Diyarbakır'daki mitingine düzenlenen IŞİD saldırısında 5 kişi ölmüş, 275 kişi yaralanmıştı...
- IŞİD'in Türkiye içerisindeki hücrelerinin en büyük eylemlerinden biri de 20 Temmuz 2015'deki Suruç saldırısıydı... İntihar saldırısında 34 kişi öldü, 69 kişi de yaralandı.
- 1 Eylül 2015'te Suriye tarafından açılan ateşle 1 asker şehit olmuş, bir asker kaçırılmıştı...
- IŞİD'in 10 Ekim 2015'te, Ankara Garı önündeki Barış Mitingine düzenlediği intihar saldırısında 104 kişi yaşamını yitirmişti..
- Eylem hazırlığındaki bir IŞİD hücresine 26 Ekim 2015'te Diyarbakır'da düzenlenen operasyonda 2 polis şehit olmuş, 7 IŞİD militanı öldürülmüştü...
TÜRKİYE'ye SIZANLARIN VAHŞETİ!..
Türkiye'nin, ABD'nin içinde bulunduğu koalisyonla birlikte IŞİD'e yönelik operasyonlar düzenlemesine tepki gösteren örgütün 2015'te savurduğu tehditten sonra da örgütün Türkiye içerisindeki eylemleri durmadı;
- 19 Mart 2016'da İstiklal Caddesi'nde düzenlenen bombalı saldırıda, üçü ABD'li, biri İranlı olmak üzere 4 kişi öldü.
- Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'ne 1 Mayıs 2016'da bomba yüklü kamyonla düzenlenen saldırıda 3 polis şehit oldu, 27 polis yaralandı.
- 8 Haziran 2016'da, Atatürk Havalimanı'nda 3 IŞİD'linin düzenlediği silahlı saldırıda yabancı uyruklu 45 kişi öldü, 39 kişi yaralandı...
IŞİD'e yönelik ABD- Türkiye işbirliğinde, Suriye'deki operasyonlar da örgütü çok öfkelendirdi...
Türkiye'ye yönelik her tehdidinin ardından, örgüt yurt içinde kanlı eylemler gerçekleştirdi!..
Çünkü IŞİD lideri Ebubekir el-Bağdadi, 3 Kasım 2016'da yaptığı konuşmada, Irak ordusu ve uluslararası güçlerin iki buçuk yıldır örgütün kontrolündeki Musul'u geri almak için başlattığı operasyonda zaferin kendilerinin olacağını söylemiş, "ateist rejimler" olarak nitelendirdiği Türkiye ve Suudi Arabistan gibi ülkelere karşı saldırı tehdidinde bulunmuştu...
Bu tehditten iki ay sonra, bir IŞİD'linin 1 Ocak 2017 gecesi Reina eğlence merkezine düzenlediği saldırıda 39 kişi katledilmişti...
Son 15 yılda neredeyse tüm liderleri ve sorumlularınca Türkiye'ye karşı 20'den fazla tehdit savuran IŞİD'in eylemleri yukarıda sıralanan olaylardan ibaret değildi....
IŞİD'in Türkiye'ye yönelik tehditleri Bağdadi'nin 27 Ekim 2019'da, bir Amerikan operasyonunda öldürülmesinden sonra da devam etti...
Suriye'deki sığınmacı göçü ile birlikte Anadolu'ya sızan IŞİD militanlarından en az 5 bini yakalandı...
Bunların hücre evlerinde yüzlerce kilo patlayıcı ve yüzlerce silah ele geçirildi, çok sayıda eylem de önlenmiş oldu.
Bu arada yakalanan IŞİD'liler arasında örgütün cellatları, bombacıları, istihbarat elemanları ve 1700 askerin öldürülmesi gibi büyük katliamlara katılmış militanlarının olması da unutulmamalı...
YENİ TEHDİT TALİBAN mı?..
Peki; neredeyse her hafta operasyonların sürdüğü IŞİD'in tehdit-eylem ikilemindeki vahşetini, yarattığı korkuyu ve sonuçlarını niçin mi anımsattık?..
Neredeyse her alanda, tekerrürden ibaret olayların durmadığı bir coğrafyada, Suriye iç savaşının başladığı 2011'den bu yana sığınmacı tehdidinin Türkiye'nin başına ne tür belalar açtığı çok iyi biliniyor...
İşte bu durmayan tehdide rağmen, bu kez Taliban'ın Afganistan'da ilerlemesi ve Türkiye'nin Kabil havalimanını koruması kararı gerginlik yaratmışken, on binlerce Afgan Türkiye topraklarına girmeye devam ediyor... Kamuoyunda infial uyandıran bu kaçak göç, tıpkı IŞİD'in Suriye'den sızması gibi, Taliban benzeri şeriatçı hücrelerin de Türkiye'de örgütleneceği endişesine yol açtı...
Bu endişe, Taliban'ın Türkiye'yi tehdit etmesi ile de iyice zirveye çıktı...
Önceki gün Türkiye'ye karşı 8 maddelik bir tehdit bildirisi yayımlayan Taliban, Ankara'nın Kabil havaalanının güvenliğini sağlaması kararının, Afganistan'ın egemenliğine, toprak bütünlüğüne ve ulusal çıkarlarına aykırı olduğunu belirtti... Örgütün açıklamasında şöyle denildi;
"Herhangi bir ülkeden Afganistan topraklarında kalanlar işgalci olarak algılanıp yabancı güç olarak kabul edilecektir... Türkiye kararını bir kez daha gözden geçirmelidir... İşgale devam etmesi halinde sorumluluk başkalarının işlerine karışan ve bu tür yanlış kararlar verenlere ait olacaktır."
İşte şimdi çok önemli soruları sıralamak zamanı;
- IŞİD'in her tehdidinin ardından Türkiye'de eylemler yaptığı bilinmesine rağmen, bu örgütten daha tehlikeli olan Taliban'ın tehditleri göz ardı mı edilecek?..
- Tam da bu tehditlerin sürdüğü dönemde, askerlik çağındaki on binlerce Afgan'ın Türkiye'ye sızması hangi sinsi planın parçası?..
- Türkiye ile Taliban arasında gerginliğin artması ile birlikte, ülkemize sızan Afgan gençlerin Taliban'ın birer eylem hücresine dönüşmeyeceğini kim garanti edebilir?..
Ve son soru; IŞİD'in Suriye'den sızarak kanlı eylemler yapmasından ders almayan Türkiye, uyuşturucu, silah kaçakçılığı ve terörün durmadığı Afganistan gibi bir kaos ülkesinden on binlerce insanın Türkiye'ye sızmasına neden sessiz kalıyor?..
Bu çok karanlık gidişat; savaş-göç-hücreleşme üçgeninde, Türkiye'deki dinci terör eylemlerini umarım yeniden başlatmaz!!!
https://twitter.com/FARACYAZIYOR
https://www.facebook.com/mfarac