SİYASİ İKLİMİ İNŞA EDENLER! YARATILAN ORTAM BUDUR…
Acı, gözyaşı, tepki, kırgınlık…
Geri gelmeyecek yitikler, yiğitler.
Son anılar, son sözler, son resimler...
Oğulsuz kalan ana- babalar…
Evlatsız kalan aileler…
Eşsiz kalan kadınlar…
Babasız kalan çocuklar
Yıkık dökük evler, kırık dökük eşyalar, sıvasız- boyasız duvarlar…
Yetkililerin teselli sözleri daha ne kadar bir annenin acısını, bir babanın kederini, bir eşin özlemini azaltacak? Daha ne kadar yetkililer, acılı ailelere “derin üzüntülerini” bildirecek? Daha ne kadar ulusun kalbine düşen şehit cenazeleri, ülkemizi yangın yerine çevirecek? Daha ne kadar Şanlıurfa’dan Gaziantep’e, Denizli’den Samsun’a, Afyon’dan Kars’a, Bursa’dan Erzurum’a, Şemdinli’den Ağrı’ya bayrağa sarılı vatan evlatları son yolculuklarına uğurlanacak?
Onların 20’li yaşlarda başına geçtikleri holdingleri yok.
Onları yaban ellerde okutan amcaları yok.
Onlara burs veren yakınları yok.
Onların bedelli askerlik yapacak paraları yok, çürük raporu alacak arkaları- dayıları yok.
Ama onları yönetenlerin; Hollywood yıldızlarının da tercih ettiği G 550 tipi jet uçakları var. Bir saatlik uçuş masrafı binlerce dolar olan pahalı ve çok özel yeni uçaklar ve zırhlı araç siparişleri var. Külliyeleri, sarayları, yurt içi ve yurt dışı bol sıfırlı gezileri var. Denizden ve karadan güvenliğin üs düzeyde sağlandığı seyahatleri var. Saraylarda verilen şaşaalı davetler, Külliyeye dökülen trilyonlar var.
Şehit sayısı kaç bin oldu bilen var mı? (8 bini geçti) Dağlanan, yanan, kavrulan yürekleri gören var mı? Camları olmayan bir evde doğup, gazete ve battaniyelerin koruduğu bir odada büyüyüp, canından başka bir şeyi olmadığı için onu da çok sevdiği vatanına veren fidan gibi Mehmetçiklerin- şehitlerin sesini duyan var mı?
Ramazan Bayramı’nda doğduğu için adı Bayram olan, para göndermek isteyen ağabeyine “40 gündür su yüzü görmedik, para yollasan nereden alacağım? Gidip alsam nerede harcayacağım?” diyen 8 aylık asker 20 yaşındaki Bayram’ın sesine kulak veren var mı? 1987 doğumlu Bayram Güzel’in güzel yüzünü bir daha görecek olan var mı?
Bayramları şehit oğullarının mezarı başında geçiren ailelerin yürek dağlayan feryatlarını işiten var mı? İki aziz hemşerim Kars’lı Turgay Salgar ve Tahsin Yıldırım’ın yakınlarının ağıtlarını duyan var mı? Yazının başlığına dönelim ve ilerleyelim. “Derdimiz bu güzel ülkenin üzümünü birlikte yemektir” diyenlere, kimine üzüm, kimine çöpü düşerse diyen- diyebilen var mı?
Not: Şemdinli, Kuzey Irak ve Ağrı’dan 4 şehit haberi gelince yıllar önce yazdığım bu yazı aklıma geldi! Değişen bir şey var mı? Merak ettim…