TARİHİN KARA SAYFALARINA GEÇMEK!...

TARİHİN KARA SAYFALARINA GEÇMEK!... 

2020'de olimpiyatların hangi ülkede yapılacağı dün gece belli oldu...

Tabii, benim kimin kazandığını bilmeme olanak yok; çünkü bu yazı dün öğle saatlerinde yazıldı. Ama Hürriyet gazetesinin yalancısıyım; Türk heyeti yapacağı sunumda Olimpiyat Komitesi'ne şöyle seslenecekmiş:

-Tarih yazın!..

Zaten Türkiye'nin sloganı da şöyle: "Bridge together.." Türkçesi "Birlikte köprüler kuralım" demek. Ne güzel, ne kadar insancıl, ne denli evrensel, değil mi?..

Gelin, yalnızca şu bir kaç gün içinde kurduğumuz "köprülere", "yazdığımız tarihe" bir göz atalım...

Savaş çağrısı

Bizim Spor Bakanı ve şürekâsı, Arjantin'in başkenti Buenos Aires'te, dünya barışı ve evrensel dostluk adına düzenlenen olimpiyatların 2020'de İstanbul'da yapılması için "Tarih yazın" diye çırpınırken...

Bakanın Başbakanı, dünyanın öbür ucunda, Rusya'nın St. Petersburg kentindeki G20 zirvesinde aynen şunları söylüyordu:

-Suriye'ye bir operasyon yapılması son derece gerekli. Bunu diğer liderler de ifade ediyor...

Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı, "diğer liderler" kimdir bi türlü ifade edemiyordu ama ortak operasyon kararı olmadığını, zaten BM kararı da olmadığını (!), ancak oluşturulabilecek bir koalisyon gücünün bir ortak operasyonu olabileceğini gayet açıkça söyleyebiliyordu. Operasyona (siz savaş olarak okuyun) ne kadar hevesli olduğunu da şöyle açığa vurdu:

-Koalisyon güçleri 3 ülke olur, 5 ülke olur...

Zaten İngiltere Maliye Bakanı George Osborne da bizim başbakanın operasyonu ne denli tutkuyla istediğini BBC'ye şöyle anlattı:

-Türkler liderler yemeğinde, Suriye'ye karşı dünyanın nasıl bir tepki vermesi gerektiğini masada çok güçlü ifade etmişler. Çok tutkulu ve yürekten bir çağrıda bulunmuşlar...

İyi mi?! Bakan gayet uyanık tabii; İngiliz ve ABD kamuoyu parmaklarını kıpırdatmalarına bile izin vermiyor. Öyleyse formül nasıl olacak? Şöyle olacak:

-Talimat ABD'den, paralar Araplardan, asker ise Türkiye'den gelecek!..

Yıllar önce spekülatör Soros, hem de Türkiye ziyaretinde, gözümüzün içine baka baka söylememiş miydi:

-Türkiye'nin en iyi ihraç malı Mehmetçiktir!..

Neyse, bizim Başbakan, savaş için elinden geleni yaptıktan sonra atladı uçağına hoop Arjantin'e konuverdi. Ne için? Dünyanın dostluk ve barış şöleni olimpiyatların ülkemize verilmesi için!..

Tarih yazdı yani...

Halktan saklanan manşetlik haber

Aynı zaman diliminde ülke içinde de tarih yazılıyordu...

Örneğin PKK terör örgütü yöneticisi Cemil Bayık, malum olanı ilan ediverdi, "Çözüm sürecini durdurduk" dedi! Hükümetin savaş istediğini söyleyen Bayık, "Gerillayı durduruyoruz. Eğer operasyon yapılırsa meşru savunmaya geçeceğiz" diye bi güzel gözdağı vermeyi de ihmal etmedi tabii...

Aslına bakarsanız, gerillanın çekildiği filan yoktu, Güneydoğu'nun işgal edilmesi, örgütün güçlendirilmesi vardı! Ve bu manşetlik haber, Aydınlık, Sözcü, Cumhuriyet, Yeniçağ ve Posta gazeteleri ile Ulusal Kanal ve Halk TV dışında hiçbir yayın organında yer almadı, iyi mi?!. Kısacası koskoca halk, bir kez daha bir güzel uyutuldu...

-Alın size bir tarih yazımı daha!..

Biber gazı, cop, mozaik!

İktidar, uzun zamandır fırsatını kolluyordu, nihayet harekete geçti...

Önce iftira kampanyaları, "türbanlı öğrencilere zulüm" yalanları yanaşma medyada manşetlere çekildi. Ardından da polis kuvvetleri, bir sabah vakti tıpkı Gezi Parkı'nda olduğu gibi ODTÜ'lü gençlerin üzerine salındı. Biber gazı ve copla öğrencilere ve ağaçlara girişen polisin halini görenlerin ortak yorumu şöyleydi:

-Düşmana bile böyle saldırılmaz...

Haa, bi de ATV'de ekranlara gelen "The Island" (Ada) filminde yer alan Picasso'nun "Oturan Kadın" resmi, "göğüsleri andıran çizimler" nedeniyle mozaiklendi!..

Dün gece Arjantin'de beşuş çehrelerle komiteyi selamlayıp, sonunda olimpiyatların İstanbul'da yapılmasını sağladılar mı bilmiyorum..

Ancak tarihin kara sayfalarına geçecekleri kesin!..