Gündem

"TÜRKİYE'nin DARBE ANAYASASI KAMBURUNDAN KURTULMASI ŞARTTIR"

Erdoğan, "Türkiye'nin darbe anayasası kamburundan kurtulması şarttır. Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır" dedi.

Loading...

"TÜRKİYE'nin DARBE ANAYASASI KAMBURUNDAN KURTULMASI ŞARTTIR"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Muğla’da ''sivil toplum toplum kuruluşları, kanaat önderleri ve muhtarlar buluşmasında'' konuştu.

“Sandıktan birinci çıkmak elbette önemlidir. Ama asıl olan milletin hayır duasını alabilmektir. Hizmet için gece gündüz koşturuyoruz” diyen Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

“Bizim siyaset felsefemizde ayrımcılık yoktur. Kimseyi inancından, tercihinden, siyasi partisinden dolayı dışlama yoktur. Etnik kökeni, dünya görüşü, sandıktaki görüşü ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi bizim özbeöz kardeşimiz, canımızın bir parçasıdır. 85 milyonluk devasa bir aileyiz. Vatanımız bir, bayrağımız bir, İstiklal Marşımız bir, acımız bir, sevincimiz bir, mazimiz bir, istikbalimiz birdir. Allah'ın izniyle bunu değiştirmeye kimsenin gücü yetmez.

“Türkiye'yi tekrardan ayağa kaldırdık”

Bu ülke yakın geçmişinde gerçekten büyük acılar yaşandı. Milletin tercihleri yok sayıldı. Milli iradeye darbe vuruldu. 40 yıllık terörle mücadelemizde nice koç yiğit şehit düştü. Kürt kardeşlerimiz bir tarafta terör örgütünün diğer tarafta dikta sevdalısı bir grubun olduğu kisveye sıkıştırıldı. Alevi ve Bektaşi vatandaşlarımız kimliklerini korkusuzca dile getiremiyordu. Başörtülü kız kardeşlerimizin eğitim hayatları kısıtlanmıştı. Toplumun ekseriyeti ya yasaklarla ya da yoksullukla boğuşuyordu. Allah'a hamdolsun bunun gibi birçok şeyi geride bıraktık. Türkiye'yi tekrardan ayağa kaldırdık.

“Yeni anayasa geç kalmış bir ihtiyaç”

Türkiye'nin darbe anayasası kamburundan kurtulması şarttır. Bu çağrıyı ülkemizin yeni anayasaya ihtiyacı olduğundan yapıyoruz. Muhalefet samimi çağrılarımıza kulak tıkasa da siviller eliyle yapılmış demokratik, kuşatıcı ve özgürlükçü bir anayasa ihtiyacımız var. Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır. Bu yönde atılacak adım Türkiye Yüzyılı hedefimize daha hızlı ulaşılmasını sağlayacaktır. Meclisimizdeki partilerin çoğunun ilk 4 madde başta olmak üzere pek çok hususta hemfikir olduğunu memnuniyetle müşahede ediyoruz. AK Parti ve Cumhur ittifakı'nın da yeni anayasa idaresi güçlüdür, diridir, dinamiktir. 

Son yılların en çoğunlukçu aritmetiğine sahip 28. dönemde meclisin kendisinden bekleneni, özellikle yerine getirmesini ümit ve arzu ediyoruz. İnşallah böylece evlatlarımıza daha özgür, daha müreffeh ve güçlü bir ülke bırakma ülkümüze biraz daha yaklaşmış olacağız. Bu süreçte Muğla'nın iş dünyasıyla, sivil toplumuyla, kanaat önderleriyle bizim yanımızda olması çok ama çok önemlidir.

Muhalefetin siyasi meselelerdeki tavrı yönettikleri şehirlerdeki yerel yönetimlerle ilgili konulara da sirayet ediyor. Sorun çözmek, milletin sıkıntılarını ortadan kaldırmak gibi bir dertleri yok. Mazeret üretmeye harcadıkları enerjiyi şehirlerine hizmet etmeye ayırsalar, inanın şehirlerimiz çok farklı bir yerde olurdu.

"Turizmden ekonomik olarak ciddi gelir elde ediyorlar ama..."

Ama bu konuda herhangi bir değişim işareti göremiyoruz. Bakınız, her yıl Muğla ve Bodrum yaklaşık 1,5 milyon misafir ağırlıyor. Ülkemizin turizmdeki hedefleri büyüdükçe, buralara gelen yerli ve yabancı ziyaretçi sayısı da doğal olarak artıyor. Turizmde 2024 yılı hedefimiz biliyorsunuz 60 milyon ziyaretçi. Biz bir taraftan turizmde gaza basarken, yerel yönetimler tarafında tam anlamıyla bir atalet, hatta sabotaja varan bir duyarsızlık görüyoruz. Turizmden ekonomik olarak ciddi gelir elde ediyorlar ama iş altyapı ve üst yapı yatırımlarına gelince hiçbir adım atmıyorlar. Örneğin, başta Bodrum olmak üzere Muğla'nın birçok ilçesinde bunu sizler yaşıyorsunuz. Muğla'nın birçok ilçesinde içme suyu sıkıntısı çekiliyor. Bu asırda, bu zamanda. Ancak görevi içme suyu sorununu çözmek olanlar, sorunu görmezden, duymazdan geliyor.''