ÜSKÜDAR’a GİDER İKEN…
Günün sorusu şu; yönetime göre Atı alan Üsküdar’ı geçti ama bir de, Üsküdar’a gider iken yağmura tutulmak da var! Netekim Üsküdar halkı bunu oylarıyla da kanıtladı gibi! Şimdi ne olacak, acep komşulara nasıl bir yaptırım uygulanacak? Merak edilen bu…
Bu nasıl şey ki(öngörü me demeliydim) Anadolu Ajansı ki devletin resmi ajansıdır kendileri! 15 Nisan saat 17. 34’te; “Yüzde 51.3 Evet” tahminini yayınlıyor- yayınlayabiliyor ve sandıktan da bu sonuç çıkıyor! Ve hemenardı ardına ünlü balkon konuşmaları geliyor…
Bu nasıl şey ki mesleği hakimlik, konumu hakemlik olan Güven soyadlı YSK başkanı ne mühür tanıyor, ne yasa? Acep diyorum bu güvenle olası Adalet Bakanı yapılmasın kendileri?
Şimdi siyasi deha sayılanlara bir soru soralım, hem de merak edilen önemli bir soru soralım! Siyaset nedir, nasıl yapılır, deha kime denir, deha olmak için nelere sahip olmak gerekir? Bunlara yanıt aramak ve vermek zamanı değil mi? Hatta gelip de geçmedi mi bu zaman?
Bizim gibi demokrasinin henüz oturmadığı ülkelerde hukuksuzluğun iktidar olduğu, gücün itibar gördüğü, dürüstlüğün eziyet olduğu ülkelerdeyöneticilik zordur doğrusu. Gerçekle yalan, güzelle çirkin, doğruyla yanlış arasında gelgitler yaşanır çünkü…
Yine yönetim erbabının bilgiyle hareket etmesi, çok yönlü düşünmesi,ülkeyi tartarak ölçerek biçerek sorarak danışarak yönetmesi gerekmez mi?
Ya da yazarçizer takımının araziye uymak yerine Türkiye sivilleşmeyip Silivri’leşirken, referandumla yatıp,referandumla kalkarken,örtülü ödenek 3 ayda tavan yaparken ve ülkenin tüm kaynakları onun gölgesinde kalırken bunları dile getirmemesi bağışlanamaz bir meslek ayıbı sayılmaz mı?
“İnsanın düşünememesi liderler için ne büyük şans” diyen Hitler’den, “Oyları kimin verdiği değil, kimin saydığı önemlidir” diyen Stalin’den, sadece bu sözleri için ders alınmaz mı?
Gelelim bir başka yaraya! Türkiye insan hakları ve eşitlik kuruluna iki ara bir derede 10 erkek ve 1 kadın üye seçildi. Bunun adı Türk usulü eşitlik kurumu mu, Türk usulü atama mı, Türk usulü demokrasi mi, Türk usulü eşitlikmi? Bilmem!
Bildiğim; kamuoyu, aklıselim, gelişmiş batı, kamu vicdanı ve tarih ne bu referandum sonucunu ne de bu ilginç atamayı affetmeyecek ve unutmayacaktır. Adına ister; Milletin zaferi, ister Türkiye kazandı, ister millet yönetime el koydu, ister Erdoğan’ın zaferi, ister halk ihtilali denilse de…
Ülkenin gerçeklerini görmenin, ülkenin değişen siyasi haritasına bakmanın zamanı değil mi? Hayır,zamanı değil denilse de gerçeklerle yüzleşmeliyiz! 1.2 milyon turist terör eylemleri nedeniyle ülkemize gelmedi. İşsizlerordusu 4 milyona dayandı, genç işsizlik oranı 24.4’e ulaştı. 15 yıldan beri bağıran Erdoğan artık yoruldu. (Baksanıza sandığa oyunu 9 yaşındaki torununa attırıyor!)
Yeri göğü inleten bir kampanya ve bıçak sırtı şaibeli bir sonuç! Hiç unutmayın, unutmayalım ve unutulmasın! Doğru yerde durmanın, doğruları savunmanın cesaret sayıldığı bir çağda 23.5 milyon kişi hayır dedi. Atı alanın Üsküdar’ı nasıl geçtiği de malumdur!