USTA ORADAN ÇEK BİR AF!..
20 yıldır çeşitli ayak oyunları ile siyaset arenasında kalmayı başarmış, dün tükürdüğü yüze bugün biat etmeyi politik ustalık sanan, bu güne kadar ülke çıkarına tek olumlu katkı sağlamamış, siyaseten kendisi gibi partisi de ölmüş ve gömülmeyi beklerken bile gariptir ki hala lider olduğunu sanan karnı geniş biri, seçimde 3-5 oy fazla toplamak uğruna tutmuş son bir çaba olarak af simidine sarılmış ve “Kader mahkumlarının talihini değiştirebilir, onların elinden tutabilir, zincirlerinden ve zindanlardan onları çekip çıkarabiliriz. Tartışma ve konuşmaya değmez mi?.." diye buyurmuş…
Bu istemindeki “..Kader kurbanları…… Onların ellerinden tutmak… Zindanlardan çekip çıkarmak…” gibi anahtar sözcükler; hukuki terminolojide yeri olmayan, politikada oy devşirmeye yönelik ve duygu sömürüsü yapmak amacı ile söylenmiş sözlerdir.
Hadi biz batan ülke ekonomisini canlandırmayı amaçlayan sayısız mali affı görmezlikten gelelim ama siz de kendisine; “Ülkeyi dinsel karanlığa ve kaosa götürmeye çalışan DEAŞ mı? FETÖ mü? yoksa siyasal olarak bölmeye çalışan PKK, YPG mi? Vahşi hayvanlar gibi kadın öldüren katiller mi? Kız-erkek ayrımı yapmadan çocuklara yönelik cinsel suçları işleyenler mi? Uyuşturucu satıcıları mı? Milleti soyup soğana çeviren Çiftlik Bank’çı Tosunlar mı? Zorla kadınların ırzına geçenler mi? Çek senet mafyası kuranlar mı? Yoksa polisim-savcıyım diye garip gurebayı dolandıranlar mı? Adam öldürenler mi? Hırsızlık yapanlar mı? Kim kardeşim kim bu kader mahkumları?” diye bir sorun bakalım ne cevap alacaksınız.
Yine sorun da görün bunu, o suçlardan zarar görmüş olanlara örneğin “Irzına zorla geçilmiş genç bir kıza.. Delikanlı oğlu öldürülmüş bir anaya.. Emekli maaşını kaptırmış bir garibe bu girişimle ilgili olarak ne hissediyorsun?” diye.
Oy uğruna, üstelik de duygu sömürüsü yaparak toplum vicdanı ile oynamak sadece ayıp değil aynı zamanda çoktan çökmüş bulunan hukuk sistemimizi bir kere daha dinamitlemektir. Ama görüldüğü gibi politikacı esnafı yine de bu zehri; “Kader mahkumları, Zindanlar, Özgürlükler” gibi süslü sözlerle “…Altın kupa içinde sunmaya…” çalışılmaktadır.
Bilindiği gibi Anayasamızın 87. maddesine göre özel veya genel af ancak “…TBMM ÜYE TAM SAYISININ 3/5 ÇOĞUNLUĞUNUN OYUYLA ÇIKARILABİLİR..” Seçime giderken meclise böyle bir yasa sevki pek mümkün görülmemektedir ama önümüzdeki dönemde bu yasanın çıkması da 360 Mv.nin oyunu gerektirecektir. Esasen yamalı bohçaya dönüşmüş “İnfaz Yasaları” ile oynanılmayacaksa eğer oluşacağı sanılan siyasi tabloya göre bu sayının bulunması veya Milletvekillerinin bu doğrultuda oy kullanmak üzere sayısal olarak bir araya getirilmeleri pek de mümkün gibi görünmemektedir.
Türk Hukuk tarihine bakıldığında Türkiye, ilk genel af ile 7 Ocak 1922'de tanışmış ve bunu 1923 ve 1924 afları izlemiştir 1933 yılında Cumhuriyet’in 10. yılı, 1960 yılında 27 Mayıs İhtilali ve 1974 yılında Cumhuriyet’in 50. yılı nedeniyle 10 GENEL AF VE 4 DE GENEL AFFA EK YASA ÇIKARILMIŞTIR. 2000 ve 2002 yıllarında çıkarılan “ŞARTLI SALIVERME VE CEZALARIN ERTELENMESİNE DAİR YASALAR” da bunlara eklendiğinde görülecektir ki Türkiye’de ORTALAMA 6,5 YILDA BİR GENEL AF ÇIKARTILMIŞ olup BUGÜNE KADAR ÜLKEDE ALDIĞI CEZAYI TAMAMEN ÇEKMİŞ HİÇBİR HÜKÜMLÜ DE BULUNMAMAKTADIR...
Hele ki, af çıkarmaya çalışanlar bir de yanılıp veya basit günlük sokak politikaları uğruna “..Şu veya bu suçu..” af kapsamı dışında bırakmak gibi hukuki bir gaf da yaparlarsa eğer işte bu tam da rezalet olur. Anayasa Mahkememiz düzenlediği 1979 tarih ve 1979/5 sayılı kararı ile İzmir 4.Ağır Ceza Mahkemesinin “…CUMHURİYETİN 50. YILI NEDENİYLE ÇIKARILMIŞ 1803 SAYILI AF KANUNU…” ile ilgili itirazını kabul ederek o günün siyasetçilerinin saçma sapan gerekçelere dayandırarak bu kanunun 7. maddesi ile Af kapsamı dışında bıraktıkları bazı suçları Anayasamızın 12. maddesindeki “EŞİTLİK” ilkesine aykırı bulup iptal etmiş ve böylece hukuk yaşantımızda tam bir karmaşa yaşanmıştı.
Gelin elinizi hukuktan çekin ve de ceza adaletini sakın örselemeyin.. Hele hele hukuku, siyasal oyunlarınız veya oy uğruna kullanmayı asla düşünmeyin.. Normal zamanlarda aklınızdan bile geçmeyen bu konuyu, soğuk bir yemek gibi seçimden seçime ısıtıp eylem ve söylemlerinizle balık hafızalı olduğunu açıkça belli ettiğiniz seçmenin önüne koymayın. Türkiye’nin bir kanun devleti değil de hukuk devleti olduğunu veya olması gerektiğini gelin kabul edin ve makarna ile kömür yetmezmiş gibi bunların yanına bir de af oltası atmayın. Ayıptır.. Yazıktır..
https://www.facebook.com/onder.ozturel