Neden bekledim?.. ABD Başkanı Trump’ın “Suriye’den en kısa zamanda çekiliyoruz” palavrasının altından nasıl bir çapanoğlu çıkacağını, Türkiye’nin başına nasıl bir çorap örüleceğini, her fırsatta “Eyy Amerika” türü çıkışlar yapan en büyük Türk büyüklerinin bu kez nasıl bir tavır alacağını ve en önemlisi, ABD ile Türkiye’yi yönetenlerin bir “Ali-Cengiz oyununda” ortaklıklarının olup olmadığını görmek için tabii!..
-Beklediğime fazlasıyla değdi doğrusu!..
“ABD ile Türkiye arasında gerginlikler azalıyor”, “Yumuşama başladı”, “Baksanıza Patriot füzelerini bile teklif ediyor ABD” türünden yazılar, yorumlar havada uçuşurken, Başkan Trump, o ünlü “Bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü” özdeyişimizde olduğu gibi ortalığı ayağa kaldıran şu mesajı verdi twitter hesabından:
-Kürtlere saldırırlarsa Türkiye’yi ekonomik olarak mahvedeceğiz. 20 millik güvenli bölge kuracağız. Aynı şekilde Kürtlerin de Türkiye’yi provoke etmesini istemiyoruz!..
Trump’ın “Kürtler” diye tanımladıklarının PYD/PKK’lı teröristler olduğunu, üslubun terbiyesizliğini, tarihte ilk kez bir NATO üyesinin diğer bir üyeyi böylesine açıkça tehdit etmesini, üstelik bu tehdidin aynı zamanda “Stratejik ortağa” yapıldığını şimdilik bir kenara bırakalım...
-AKP’nin en zirvesine bakalım, onlar ne yaptı, ne dedi görelim...
Yumuşaklığın zarafetin ardındaki hesaplar!..
Böylesine terbiyesiz, hadsiz bir açıklamanın cevabı illa ki verilmeliydi...
Önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlukonuştu, şöyle yanıt verdi Trump’a:
-Trump’ın kullandığı dili doğru bulmuyoruz. Stratejik ortaklar sosyal medya üzerinden konuşmaz. ABD ve herkes üslubunu ve davranışlarını ayarlamalı...
Orta yolcu, nazik, daha kapsamlı açıklamayı AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bıraktığı gayet belli olan Çavuşoğlu’nun, ABD’den “Stratejik ortak” olarak bahsetmesi ise söylediklerini yumuşatan en önemli sözcüklerdi!..
Herkesin beklediği ise Cumhurbaşkanı’nın konuşmasıydı... Ancak o, açıklamayı yapmadan önce Trump’la bir telefon görüşmesi yapmayı tercih etti... Sonra da grup toplantısında konuya şu cümleyle başladı:
-Sayın Trump’ın verdiği mesaj beni ve arkadaşlarını üzdü!..
Bu kadar! Sonrasında ise yaptığı telefon görüşmesinin ne kadar müspet geçtiğini, aslında kendi düşüncesi olan “30 kilometre derinliğinde güvenli bölge” önerisinin 20 mil olarak bizzat Trump tarafından ifade edildiğini, bunun sevindirici bir gelişme olduğunu da işaret etti... Sonra ne yaptı peki?
-Şak,TOKİ’yi anlatmaya başladı!..
Peki, haftalardır sözü edilen “bir gece ansızın gelebiliriz” denilen “Fırat’ın doğusuna” operasyona ne olmuştu?... Siz sahiden safsınız valla; ne diyor atalarımız:
-Dün dündür, bugün bugündür!..
Şu üç gün içinde konuşulanlardan “Güvenli Bölge” üzerinde çok önceden karar varıldığı kabak gibi ortaya çıkıyordu zaten...
-Ancak şööle güzelce pişirilmesi gerekiyordu!..
Bahçe içinde küçük şirin evler!..
Kısacası operasyon gitti, yerine TOKİ geldi!..
Üstelik Cumhurbaşkanı o kadar güzel anlattı ki, hani benim de “ah ben de bir mülteci olsaydım, oradan bir yuva kapsaydım” şarkısını çığırmak geldi içimden... Erdoğan 30 kilometre derinliğindeki güvenli bölgede TOKİ’nin yapacaklarını sıralarken, aklıma 60’ların Türk filmleri geldi yeminle:
-500 metrekarelik, bahçesi olan 2 katlı konutlar. Orada yeni bir hayat kurulabilir, bahçesini eker ürününü alır...
Türk filmlerinden eksiği, bahçede bir havuz, çocuklar düşmesin diye çekilen çit, bir de kırmızı puantiyeli beyaz, sevimli perdeciklerdi!..
Şimdi, haklı olarak soracaksınız “o derinlikli bölgenin alt tarafında kalan, PYD/PKK’nın cirit attığı bölge ne olacak?” diye...
Birader, çok soruyorsunuz, akıl karıştırıyorsunuz; Trump, Türkiye’ye terbiyesizce tehdit görünümündeki o mesajı boşuna atmadı ya!.. Seçim öncesi fena sıkışmış iktidarın kendisine altın tepsi içinde sunulmuş “mağduriyet pasını” nasıl kullanacağını önümüzdeki süreçte göreceksiniz...
Ayrıca, Trump’ın “ekonomik olarak mahvederiz” tehdidi, bundan böyle her zorlukta “dış mihraklar”kozunu kullanabilmesi açısından iktidar için bırakın altını, pırlantayı, elmas değerindedir elmas!..
-Yarın soğan, patates için bile aynı şeyi yaparlarsa hiç şaşırmam doğrusu!..
Ehh, o bölgede kurulması için uzun yıllardır çalışılan “İkinci Kürt devletçiği de” Trump’ın mükafatı olacak tabii!.. O zaman “Büyük Kürdistan” için geriye ne kalacak?..
-Bravo bildiniz; önce İran sonra Türkiye’den koparılacak topraklar!..
Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete eyyy ahali!..
https://twitter.com/umit_zileli