VATAN SAVAŞI'nda McKINSEY ÇELİŞKİSİ

VATAN SAVAŞI'nda McKINSEY ÇELİŞKİSİ

Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP) yer alan hedeflerin denetimini ve yol göstericiliğini Amerikan uluslararası yönetim danışmanlığı şirketi McKinsey’in yapacağını Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak New York’ta açıkladıktan sonra herkes bu şirketi sorgulamaya başladı.

MCKINSEY KİMDİR?

Bu şirket, esas misyonu kutsal kitabı dünyada yaymak, Müslüman ülkelerin kafasını karıştırmak amacıyla ekonomik unsurlarla ülke hayatına müdahale eden bir Amerikan şirketidir.

Yüzyılladır Hristiyan misyonerlerinin yaptığını yeni Evangelistler yapmakta. İşte McKinsey de ekonomik görüntülü bir dinsel misyoner kuruluştur, diyebiliriz. Misyonerliğini ekonomik danışmanlık vererek ve büyük paralar alarak -buna haraç da diyebiliriz- hükümetlerin ekonomik ve mali politikalarına yön verir.

TÜRKİYE’deki FAALİYETLERİ

Kendi internet sitelerinde faaliyetler özetle şu şekilde belirtilmiş:

“McKinsey, 1995’te İstanbul Ofisi’ni açmadan önceki dönemde, 1980’lerin ortasında, Türkiye’nin Avrupa Birliği başvurusunu şekillendirmesine yardımcı olmuştur.

2000’lerin başında, İstanbul Ofisi’nin danışman kadrosu 30 kişiye ulaşmış ve Türkiye’nin otomotiv sektörünün standartlarını iyileştirmekten, Türkiye’nin en kârlı bankası için bir genişleme programı yürütülmesine; Türkiye’nin en büyük televizyon üreticisinin yeniden yapılandırılmasından, grup şirketlerin insan kaynaklarının yönetimine ve kurumsal yönetişime uzanan bir proje çeşitliliği sağlanmıştır.”

MCKİNSEY=IMF

IMF ile anlaşmaktan korkan Hükümet, IMF’nin bir yan kuruluşu olarak da kabul edebileceğimiz ve IMF’nin politika ve çalışma esasları dışında hareket etmeyecek McKinsey’e YEP hedefleri ile ilgili denetim ve danışmanlık görevi verdiyse IMF’ye hoş geldin demek yanlış olmaz.

ABD ile SAVAŞ ŞAKA mı?

Siz ekonominizin tüm denetimini Amerikalı ve amaçları belli bir misyoner kuruluşa verirseniz ABD ile savaşı nasıl kazanacaksınız?

Büyük değerlerimiz ve uzmanlarımız var. Sayıştay ve kapatılan teftiş kurulları gibi çok köklü kuruluşlarımız var/dı. Bunlar dururken IMF’nin yan kuruluşu ve Türkiye’de daha önceki faaliyetlerini bildiğimiz bir Amerikalı çok uluslu bir şirkete bu görevi vermek demek ABD ile şakadan savaş yaptığımızın ilanıdır.

ABD’den süt ithal et. ABD’de yabancı yatırımcıları ülkeye davet et. Uluslararası finans kurumlarından borç iste. McKinsey’i görevlendir. Yani ABD’li unsurlarla sıkı fıkı ol. Sonra da ABD ile savaş yapıyorum, de. Bu yaman bir çelişkidir.

VATAN SAVAŞINDA TESLİMİYET

Ülkeyi borca batık hale getirip sonra yeni bir ekonomik programla iddialı biçimde ülkeyi düzlüğe çıkaracağız diye hava at. Bunu yaparken de halkın desteğini vatan savaşı yapıyorum diye al. Ama kalk git bir misyoner şirkete ülkeyi teslim et.

McKinsey rapor yazacak, uluslararası mali kuruluşlar bize borç verecek veya borcumuzu erteleyecek. Şöyle yap şöyle yapma, diyecek. Bu durumda cephede savaşan Mehmetçik ne düşünür?

GEL de KAYGILANMA!

Derin ekonomik krizden çıkmayı milli birlikle üretim ekonomisini hedefleyerek milli kuruluşlarımızın denetiminde ve yol göstericiliğinde hedeflemiyoruz; ne olduğu yıllardan beri bilinen bir Amerikan şirketine kendimizi teslim ediyoruz.

Bu şirket sizi üretim ekonomisine yöneltir mi? Alacaklıların alacağını tahsil etmek için paradan başka hiçbir şeyi dikkate almayacak ve bizim sömürülmemizin devamını sağlayacak politikaları önerecektir.

Şimdiden bir tehlikeyi haber vermiş olalım. Türkiye Varlık Fonu, McKinsey’in denetiminde çok işlev kazanacak ve ülkemizdeki varlıklar ucuza yabancılar tarafından kapış kapış gidecek. Ekonomik krizde batan birçok şirket yabancıların eline geçecek.

Oysa “ahlaksal doğruluk” ve “mantıksız coşku” misyonu ile hareket eden McKinsey gibi kuruluşlara hiçbir ihtiyacımız yok. Ülkesini seven, kuruşunu düşünecek, üstelik ABD’de eğitim almış yüzlerce kıymetimiz var.

Vah ülkem vah! Bu gidişat bana hiç hoş gelmiyor. Korkuyorum anne!..

https://twitter.com/MPamukoglu
https://www.facebook.com/mustafa.pamukoglu.90