YAZILANLAR, YAŞANANLAR KARŞISINDA YETERLİ mi? KARAR VEREMEDİM!

YAZILANLAR, YAŞANANLAR KARŞISINDA YETERLİ mi? KARAR VEREMEDİM!

Devlet Bey, meclisi “Ay’a”, AKP genel başkanını “Yıldız’a” benzetmiş. Böylece halkın iltihak kendilerinin ittifak dediği ortak listenin adı “ay- yıldız” olacakmış. Ne iyi, ne güzel, ne hoş!

Ülke bunca sorunla boğuşurken, taciz, cinayet, intihar, istismar vakaları hız kesmezken, bireysel silahlanma alıp başını gitmişken, pek çok konuda verilen araştırma önergeleri reddedilirken (muhalefetin 2318 önergesi reddedilmiş) TBMM’de kuru üzümün faydaları anlatılarak sağlıklı yaşamın ipuçları verilmiş. Ne iyi, ne faydalı, ne hoş!

Yerli ve yabancı güvenilir anket firmaları aksini kanıtlarken; yönetime yakın bir anket firmasının yaptığı araştırmaya göre; milletimizin yüzde 87’si geleceğe umutlu bakıyor, yüzde 92’si yargıya güveniyor, yıllardır işi bulamayan işsizlerin yüzde 71’i “sorunumuz kısa sürede çözülür” diyor, sadece yüzde 9’u “umutsuzum” diyormuş. Ne iyi, ne hoş, ne güzel!

Yükselen işsizlik, artan enflasyon, derinden hissedilen pahalılık gibi parametreler halkın umurunda değilmiş. Türk Standartlar Enstitüsü Helal Teknik Komitesi ve Sosyal Doku Vakfı Başkanı tarafından helal kriterler çerçevesinde belirlenen harem- selamlık oteller-plajlar, kadın yerine hanım sözcüğünün kullanılması, kızlı-erkekli halkoyunlarının oynanması, asansöre birlikte binmek gibi konularda verilen fetva üstüne fetvalar ve yeni düzenlemeler her şeyin önünde geliyormuş. Ne iyi, ne hoş, ne güzel!

Büyük Atatürk’ün; “Her fabrika bir kaledir” şeklindeki muazzam sözünü anlamayanların fabrikadan limana, barajdan maden sahalarına ne var ne yok üç otuz paraya sattığı ülkemizde, geçiş garantisi, yolcu garantisi, hasta garantisi vererek yaptırdığı köprü, yol ve hastane yapımlarında gelinen nokta ve sonuçlar ortada! Ayrıntıya girmeye gerek yok…

Ama tüm bu iç karartan tabloda insanın yüzünü güldüren ve ayağını yerden kesen iki olay ve haber var ki! Gel de yazma! İlki bir profesöre göre siyaset dâhisi Sultan II. Abdülhamit Han’ın Google’ın mucidi oluşu! İkincisi insansız hava aracı ve tanktan sonra tamamen yerli ve milli buluşumuz olan mühürsüz oy pusulası!

Gel de bu dostu sevindirip, düşmanı çatlatan haberlerden sonra; BM’nin insani gelişmişlik raporundaki 72.sırana üzül! Özgür olmayan ülkeler kategorisine inmene kahrol! Hukukun üstünlüğü, insani gelişme, insani rekabet, insani kalkınma, insani eşitsizlik, insan hakları, şeffaflık gibi uluslararası derecelendirmelerde son sıralarda olmana yan!

Ey Batı! Unutma ki! Hz. Nuh cep telefonuyla konuştu, Abdülhamit Google’ı buldu. Biz mühürsüz oy pusulası icat ettik. Sen ne diyorsun? Senin dediklerin bizim için yok hükmündedir ve sakın ola sabrımızı sınamaya kalkma…

Not: Yönetim 15 yılda satılmayan ne kalmışsa onları da elden çıkarmaya hazırlanıyormuş, Keşke baştaki konuları hiç açmadan bu müjdelerle yetinseydik, en azından olanların satıldığı, satılanların kapatıldığı Cumhuriyetin kalelerinin içimizi acıtmasına engel olurduk!

Deneyimli eskiler; “insanlar korku duvarına sıkışmışsa kaçınılmaz sonuç yakındır” derler ama biz yine iyimserliğimizi koruyarak bundan ötesi yönetimin, ilgili ve yetkililerin, birazda bizlerin sorumluluğu altındadır desek mi?