Değerli okurlarımız, işimiz gayrimenkul, konumuz gayrimenkul ama her sohbetimizde piyasaların hava durumunu ölçmek, tartışmak yerine biraz da “gayrimenkul” başlığı altında ilgimi çeken bir taşınmazı, beldeyi, yerleşim alanını sizlere sunmak istiyorum. Sonuçta, insanlığın var olması ile birlikte, barınma ihtiyacının doğmasıyla yaşam ve yerleşim alanları insanoğlunun her daim gündeminde olmuş.
Bugün size, İzmir’in Foça ilçesi sınırları içerisinde bulunan, Şaphane dağının doğu kesiminin kuzey yamaçlarında, İzmir’e 60 km mesafesi olan Kozbeyli köyünden bahsetmek istiyorum. Kozbeyli’nin kuruluşuna dair tam ve kesin tarih bilinemese de bugünkü yerleşim alanının geçmişinin beş yüz yıla kadar uzandığı tahmin edilmektedir. Kozbeyli köyünü kuranın Kuzubeyi adlı bir derebeyi olduğu bilinmektedir.
Osmanlı döneminde köy ikisi Türk, biri Rum olmak üzere üç mahalleden oluşmuş. Bağcılık ve zeytincilik köyün gelir kaynağını oluşturmuş. Kurtuluş Savaşı sonrası, Yunanistan’la yapılan mübadele anlaşması ile köydeki Rumlar Yunanistan’a göç etmişler. Bugün yerleşik nüfusu 650 dolayındadır.
Köyün en ilgi çeken tarihi mekanı ise 1878 yılında Çapkınoğlu adında bir Rum’un yaptığı ev ve evinin hemen karşısında yapmış olduğu meyhane. Üç kız garsonun çalıştığı mekânda, müşterilere Foça karası şarabı ve mezeler ikram edilirmiş. Rembetiko müziğin doğduğu topraklarda yer alan Çapkınoğlu meyhanesinde İzmir şarkıları söylenmiş ve ortak bir kültür sergilenmiş. Çapkınoğlu Konağı ve meyhanesi, Lozan mübadelesinden sonra bir süre depo olarak kullanılmış ve kaderine terk edilmiş.
Çapkınoğlu Konağı ve Meyhanesi
2002 yılından sonra kamulaştırılan bu yapılar, turizme kazandırılmak amacıyla Foça Belediyesi ve İzmir Valiliği tarafından restore ettirilmiş. Sanırım İzmir’in kurtuluş günü olan 9 Eylül tarihinde, aslını koruyan dekorasyonu ve orjinaline sadık kalınmaya çalışılan konseptiyle hizmete açılacak.
Fotoğraf meraklıları için ise, Kozbeyli Köyü, yolları, evleri, tarih kokan yapıları, sokaklarında dolaşan evcil hayvanları, güler yüzlü ve misafirperver halkı ile adeta bir fotoğraf stüdyosu.
Kozbeyli, ülkemizde belki görmediğimiz, bilmediğimiz yüzlerce beldeden biri. Gördükçe, tesadüflerle güzergâhımızda karşımıza çıktıkça, tarihsel miras olarak adlandıracağım bu yerleşim alanlarını keşfetme şansına sahip oluyoruz. Koruyabiliyor muyuz? Asla! Köydeki antik çağlara kadar uzanan kaderine terk edilmiş eserlere içiniz burkularak bakıyorsunuz. Yüce Allah’ın, bizlere bahşettiği doğal ve tarihsel zenginliğin kıymetinin zerre kadar bilinmediğini görüyorsunuz ve neden bir Ortadoğu ülkesi olmaktan, bir arpa boyu öteye gidemediğimizi daha iyi anlıyorsunuz. Ülkeyi parlak bir geleceğe taşımanın, dünyayla rekabet edebilecek bir nesil yetiştirmenin koşullarından bir tanesi de geçmiş tarihe, kültüre sahip çıkmak, bu maziyi her türlü değeriyle anlamlandırmak değil midir?
Değerli okurlar, reklama girer düşüncesiyle, konaklama, yeme-içme ihtiyaçları için mekan belirtmekten kaçınıyorum. Ancak eğer yolunuz Foça’ya düşerse, Eski Foça’da Giritli Nazmi Usta’nın sakız dondurmasını tatmadan ve Kozbeyli Köyü’nde Şakir’in Kahvesi’nde dibek kahvesi içmeden gelmeyin demekten kendimi alıkoyamıyorum.
Sağlıcakla kalın...
https://twitter.com/ErolCanbay2
https://www.facebook.com/erol.canbay.9