ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ, YUNANİSTAN’IN EGE DENİZİ TÜRK KARASULARINDA YAPTIĞI DENİZ KORSANLIĞI İÇİN YAPILAN BAŞVURUYU İŞLEME KOYDU!..
Tayyip Erdoğan, AKP Hükümeti, Türk Dışişleri Bakanlığı, Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı ve Muğla Barosu’nun duyarsız kalması üzerine Yunanistan’ın Ege Denizi Türk Karasularında yaptığı deniz korsanlığı için 06 Haziran 2018’de Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne başvurdum. Yunanistan’ın 2014 yılında Türk karasularında yaptığı korsanlık suçu için Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcılığı’na başvurarak vatandaşlarımızın ölümüne sebep olan Yunan Sahil Güvenlik askerlerinin yargılanması ve dönemin Yunan Başbakanı Antonis Samaras ile Denizcilik ve Adalar Politikası Bakanı hakkında soruşturma açılmasını talep ettim.
Yapmış olduğum başvuruda, 2014 yılında Ege Denizi Türk karasularında Yunanistan’ın devlet gemisi ile yaptığı iki korsanlık olayını belgeleri ile ayrıntılı olarak sundum. Anılan korsanlık olayları ve yapılan ihlaller aşağıya çıkarılmıştır.
BİRİNCİ KORSANLIK OLAYI: Türk tekne kaptanı Mustafa Ateş, 14 Nisan 2014’de Keçi Adası ile Bodrum sahilleri arasında Türk karasularında seyir halinde iken Yunan Sahil Güvenlik Botundan açılan uçaksavar makinalı tüfek ateşi ile öldürüldü. Göçmen kaçakçılığı yaptığı iddia edilen Mustafa Ateş’in teknesinde göçmen bulunamadı. Kaptan Ateş, başına ve sırtına isabet eden 8 mermi ile hayatını kaybetti.
Yunan Sahil Güvenlik Botu, Türk karasularını ve Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi Madde 111’de tanımlanan Kesintisiz İzleme Hakkı kuralını ihlal etti.
Yunan Sahil Güvenlik Botunun mürettebatı, Kaptan Ateş’in İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi Madde 3‘te tanımlanan yaşama, özgürlük ve güvenlik haklarını ihlal etti.
Yunan Sahil Güvenlik Botunun mürettebatı ayrıca, Kaptan Ateş’in Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Madde 2‘te tanımlanan yaşama hakkını ihlal etti.
Bu olay Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin 102. Maddesine göre devlet gemisi ile yapılan Yunan Deniz Korsanlığıdır.
İKİNCİ KORSANLIK OLAYI: Bodrum Turgutreis Çatalada yakınlarında balık avlayan vatandaşlarımızın teknesine, 28 Mayıs 2014’de Yunan Sahil Güvenlik Botundan uçaksavar makinalı tüfeği ile ateş açıldı. Teknedeki dört vatandaşımız İstanköy Adası’na zorla götürülerek tutuklandı. İki hafta sonra 3 vatandaşımız serbest bırakıldı ancak tekne kaptanı Kaan Camuzoğlu, Pire Koridalos Cezaevi’ne gönderildi. Cezaevinde tam 13 ay mahkemeye çıkarılmadan bekletilen Camuzoğlu, ölmek üzereyken mahkemeye çıkarılarak tahliye edildi. Camuzoğlu Türkiye’ye döndükten sonra İzmir’deki hastanede hayatını kaybetti.
Yunan Sahil Güvenlik Botu, Türk karasularını ihlal etti.
Yunan Sahil Güvenlik Botunun mürettebatı, Kaptan Camuzoğlu ve teknedeki arkadaşlarının İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi Madde 3‘te tanımlanan yaşama, özgürlük ve güvenlik haklarını ihlal etti.
Bu olay Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin 102. Maddesine göre devlet gemisi ile yapılan Yunan Deniz Korsanlığıdır.
Yunan Yargısı, Kaptan Camuzoğlu’nu 13 ay mahkemeye çıkarmayarak, Camuzoğlu’nun İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi Madde 7‘te tanımlanan kanun önünde eşitlik hakkını ihlal etti.
Yunan Yargısı, Kaptan Camuzoğlu’nu 13 ay mahkemeye çıkarmayarak, Camuzoğlu’nun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Madde 6‘da tanımlanan adil yargılanma hakkını ihlal etti.
Tayyip Erdoğan, Ege Denizi’nde işgal edilen adalarımızın gündeme gelmesini önlemek için Yunanistan’ın Türk karasularında korsanlık yapmasına ve Türk kaptanları Ateş ve Camuzoğlu’nun ölümlerine sessiz kaldı. Yunanistan’a müzik notası bile verilmedi.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Savcılığı, 06 Haziran 2018’de yaptığım başvuruya 11 Haziran 2018’de cevap verdi. UCM Savcılığı yaptığım başvuruyu işleme koydu.
Savcılık Ege Denizi Türk Karasularında deniz korsanlığı yaparak vatandaşlarımızın ölümüne sebep olan Yunan Sahil Güvenlik askerleri ve dönemin Yunan Başbakanı Antonis Samaras ile Denizcilik ve Adalar Politikası Bakanı hakkında soruşturma açılması konusunu değerlendirerek karar verecek. Alınan karar gerekçeleri ile birlikte tarafıma yazılı olarak iletilecek.
Ümit YALIM
Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri