YÜZ SOPALIK VAHŞİ CİNAYET!

YÜZ SOPALIK VAHŞİ CİNAYET!

Hiçbir tereddütüm yoktu…

Tarikat karanlığı ve aile baskısının ölüme götürdüğü Enes Kara ile ilgili engelleme kararı verileceğine adım gibi emindim! Açın bakın, bu türden cemaat, taciz, tecavüz ya da intihar haberlerinin yüzde 90’ına erişim engeli ya da habere direkt yasaklama getirildiğini göreceksiniz!

Bu kez de Enes’in babası Mehmet Kara, İskenderun 2. Sulh Hakimliği’ne başvuruda bulunarak Enes ile ilgili haberlere erişim engeli istedi. Gerekçesine bakalım:

Kişilik haklarına saldırıldığı, söz konusu haber ve videoların acılarını artırdığı, özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği, toplumsal basıya maruz kaldığı, bazı haber sitelerinin sırf kendi ideolojik yaklaşımlarını desteklemeye yönelik yapmış oldukları bu yayınların, ailenin mağduriyetini arttırdığını, bu nedenlerle yapılan yayınların kişilik haklarına ağır saldırı niteliği taşıdığı…

Mahkeme de bu isteği kabul etti… Böylece tarikatların, cemaatlerin adının başrol oyuncusu olarak geçtiği haberlerden biri daha karartılmış oldu! Aynı zaman diliminde Elazığ Valiliği, kentteki tüm yürüyüş ve etkinlikleri yasakladı!

Elazığ’da yerel Günışığı gazetesi, Enes’in intiharını haber yaptığı için tehdit ve baskılara maruz kaldı; Yazı İşleri Müdürü Faik Akgün görevden alındı ve gazetenin web sitesindeki haber yayından kaldırıldı! Görevden alınan Akgün’e yapılan tehditlerden birini paylaşayım:

Allah nurunu tamamlayacak. Sizin gibi kafirler de helak olacak. Hepinizi helak edeceğiz…

Enes’in fakültedeki arkadaşlarının anma toplantısına katılan öğrencilerin de tehdit edildiği gelen bilgiler arasında…

Kısacası Elazığ bu cemaatin sarmalında demek abartma sayılmaz zannımca!..

Cin çıkarma seansı!..

Madem Enes olayına engel var, biz de Özge Nur olayına bakalım…

Özge Nur Tekin 30 yaşında genç bir kadındı. 8 ay kadar önce ikinci evliliğini yapmıştı. İlk evliliğinden de bir çocuğu vardı. Kurban kesimi sırasında fenalaşmış, hastaneye götürüldüğünde ise çoktan hayata veda etmişti.

Genç kadının ölümü şüpheli bulundu. Ölü muayene tutanağında genç kadının sırt ve kollarının simsiyah olduğu ve vücudunda hacamat kesiğine benzeyen yaralar bulunduğu tespit edilince savcılık soruşturma başlattı.

Soruşturma kapsamında Özge Nur’un eşi Selçuk Tekin gözaltına alındı ve verdiği ifade akla hayale gelmedik bir vahşeti ve cehaleti günışığına çıkardı… Evliliklerinin altıncı ayından itibaren Özge Nur’da psikolojik rahatsızlıklar başladığını anlatan Selçuk Tekin, her iki aileye durumu anlattı. Annesi, bir tanıdığı aracılığıyla Kayseri’de “Hoca” olarak tanınan Erdal Kaya adındaki madrabazı buldu.

Böylece, cehaletin, vahşetin taşları bir bir örülmeye başladı!

Ölen öldü kalan sağlar serbest!

Selçuk Tekin’in ifadesiyle sürdürelim…

Kayseri’deki Erdal Kaya, kendisini telefonla arayan Tekin’e iddiaya göre şöyle dedi:

Eşine cinler musallat olmuş. Dediklerimi yaparsanız eşini kurtarırım!

Cinci Hoca (!) önce telefonda bazı dualar okudu. Eşinin iddiasına göre Özge Nur biraz rahatladı… Ancak bir süre sonra yeniden rahatsızlanınca Selçuk Tekin bir kez daha Hoca’yı aradı. Sonrasını ifadesinden öğrenelim:

Önce eşine bir kurban keseceksin dedi. Sonra sırtına “hafif” şekilde yüz defa oklava ile vurmam ardından da vücuttaki pis kanı temizlememiz için hacamat yaptırmamız gerektiğini söyledi. Daha sonra eşimin 23 gün kefaret orucu tutmasını da istedi…

Her iki aile de bir odaya toplandı. Selçuk Tekin, eşinin sırtına, kollarına ve baldır kısmına oklavayla dua okuyarak 100 kez vurdu. Bu arada her iki aile de hep bir ağızdan şu iki sözcüğü tekrarlıyordu:

Cin çık, cin çık!

Sırada hacamat bölümü vardı. O da yapıldı. Ancak değişen bir şey yoktu. Hoca yeniden arandı “Bir kurban kesin” dedi Erdal Kaya. Yakacık’ta bulunan kurban kesme alanına gidildi. Kurban kesilirken zaten oruçlu olan Özge Nur bayıldı. Hoca tekrar arandı “bir kurban daha kesin ayılır” deyince ikinci kurban da kesildi.

Özge Nur yine kendine gelmeyince hastaneye götürüldü. Ancak genç kadın çoktan yaşamını yitirmişti! Aile üyeleri, hacamatı yapan kadın ve Kayseri’deki Hoca müsveddesi gözaltına alındı.

Yapılan soruşturma neticesinde başta genç kadının eşi Selçuk ve cinci hoca Erdal Kaya olmak üzere 5 kişi tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edildi. Ancak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldılar! Şimdilerde 12 ile 18 yıl arasında hapis istemiyle yargılanıyorlar, tutuksuz olarak tabii!

Kısacası ölen öldü, kalanlar serbest… Cehalet ise berdevam!..

https://twitter.com/umit_zileli