ZAFER BAYRAMIMIZIN 101. YILINI KUTLUYORUZ
Dumlupınar’da Mustafa Kemal kumandasında zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz'u andığımız 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.
101 Yıl önce 12 Ağustos 1921’de Polatlı'ya gelen Mustafa Kemal’in ‘’Ya İstiklal Ya Ölüm’’ parolasıyla başlattığı İstiklal Mücadelesinin simgesi İstiklal Bayrağı Türk Kurtuluş Savaş alanlarında dolaştırılarak; şehit ve gazilerimizi anarken yaşananları unutturmamak adına; İzmir'e taşınıyor.
30 Ağustos Zafer Bayramı, Türk Ulusu’nun haklı bağımsızlık davasını dünya milletlerine kabul ettirdiği, Yeni Türkiye için binlerce şehidin, milli birlik-beraberlik ruhuyla canları pahasına; özgürlük ve bağımsızlık meşalesinin sonsuza dek yaktıkları büyük bir zaferin kutlamasıdır.
30 Ağustos Zafer Bayramı, 26 Ağustos 1071’de Alp Arslan’ın Malazgirt Zaferi, 24 Ağustos 1516’da Yavuz Sultan Selim kazandığı Memluk Savaşı; 29 Ağustos 1526’da Kanuni Sultan Süleyman’ın Mohaç Muhaberesi’nin devamıdır. Osmanlı İmparatorluğu’nun sonu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla; Türk Tarihi, ulaştığı siyaset, kültür ve uygarlık aşamasıyla Dünya Tarihi’ne damgasını vurur.
Haydi hep beraber Büyük Taarruz planına göz atalım. Mustafa Kemal’in eşsiz dehasını anlamak, silah arkadaşlarıyla birlikte anmanın gururunu yaşayalım.
Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa 16 Haziran 1922’de taarruz kararını Sarıköy İstasyonunda Batı Cephesi Komutanına iletti ve planla ilgili görüşünü istedi. Cephe Komutanı 2 Temmuz 1922 günü asıl taarruzun Afyon’un doğusundan ve güneyinden aynı anda yapılmasını istedi. Başkomutanın ana fikri yarma-kuşatma bölgesinde kuvvetli birliklerle süratle ilerlerken düşmanın kuzeydeki birliklerini güneye müdahale edemeyecek şekilde baskına uğratmak şeklindeydi.
Başkomutan, İsmet Paşa ve Fevzi Paşa ile yaptığı toplantı sonucunda 27/28 Temmuz’da plan son şeklini aldı. Ertesi gün futbol maçı izleme bahanesiyle Akşehir’e çağırılan Ordu Komutanları planı görüştüler. 15 Ağustos 2022’de tam 101 Yıl önce birlikler 2. Ordu bölgesinden (Kuzeyden) 1. Ordu bölgesine (Güneye) gizlilik içinde kaydırılmaya başlandı.
17/18 Ağustos 1922 gecesi Ankara’dan karayoluyla Konya’ya oradan da Akşehir’e geçen Mustafa Kemal günler öncesinden Çankaya’da vereceği davetini, sonrasında da hastalandığını beyan ederek, iptalini duyurdu. Akşehir’de ilk iş olarak telgrafhaneyi kontrol altına alarak İstanbul’la iletişimi kesti. Herkes onu Ankara’da hasta yatağında sanırken o cephede plan yapmaktaydı.
Planlanan gizli harekât TBMM’nin 20 Temmuz 1922'deki oturumunda 4. kez Başkomutanlık yetkisi verilen Mustafa Kemal Paşa’nın komutanlarıyla birlikte Türk ordusunun işgalci güçlere kesin son darbeyi vurmasını sağladı.
26 Ağustos 1922’de gün doğarken Mustafa Kemal Paşa, Fevzi ve İsmet Paşalarla, Kocatepe’ye tırmandı. 30 Ağustos’ta hayatında yenilgi nedir bilmeyen Başkomutan Mustafa Kemal “Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!’’ emrini verdi. 30 Ağustos 1922 sabahı Saat 5.30’da Türk Orduları, Mustafa Kemal Paşa yönetiminde doğup büyüdükleri toprağa ölüm ve dehşet saçmaya gelen düşmana karşı saldırıya geçdiler. “Büyük Taarruz’’ göz kamaştırıcı bir zafere dönüştü. 30 Ağustos 1922’de Anadolu Büyük Taarruzdan zaferle çıktı ve I. Dünya Savaşı, Başkomutanlık Meydan Muharebe’siyle sona erdi.
30 Ağustos ilk kez 1924'te Afyon’da Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal'in katıldığı bir törenle “Başkumandan Zaferi” adıyla kutlanır. Çal Köyü'nde gerçekleşen ilk törende Mustafa Kemal, milli ruhun canlı tutulmasının önemini vurgular ve “Meçhul Asker Abidesi’’ temelini eşi Latife Hanım’la beraber atarlar.
“Başkumandan Zaferi” 1926’dan itibaren “Zafer Bayramı’’ adıyla kutlanır. 1 Nisan 1926’da Zafer Bayramı Kanunu kabul edilir. 30 Ağustos Başkumandan Muharebesi günü; Cumhuriyet ordu ve donanmasının Zafer Bayramı olduğu; bu bayram gününün kara, deniz ve hava kuvvetleri tarafından birlikte kutlanacağı belirtilir.
2011 yılı itibariyle 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları layıkıyla yapılamaz. Bu kabul edilemez. Vatanına sahip çıkmak uğruna dökülen kanlarıyla, canlarıyla şehit olan babalarımızın, ağabeylerimizin, kocalarımızın, erlerimizin haklı onur ve gururlarına yakışan bir şekilde muhteşem törenler düzenlenmelidir.
Bizi Cumhuriyet’e taşıyan Türkiye Tarihi’nin tüm zaferleri, her biri dominonun taşları gibidirler ve aynı oranda kutlamaya değerdirler.
Türk gücünü bir kez daha dünyaya gösteren, başta büyük dehasıyla ülkemizin geleceğine ışık tutan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere yaşamını bu uğurda kaybeden tüm kahramanlarım aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyor; gazilerimize sevgi dolu saygılarımı yolluyorum. 30 Ağustos Zafer bayramımızın 101.Yılı kutlu olsun.