SURİYE, KIYIDA OPERASYONLARI DURDURDU
Suriye Savunma Bakanlığı, uluslararası endişelere yol açan şiddet olayları ve toplu katliamlardan sonra bugün, kıyı illerindeki “güvenlik ve askeri” operasyonunun sona erdiğini duyurdu.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), 6 Mart Perşembe gününden bu yana yaşanan şiddet olaylarında, çoğu sivil, yaklaşık bin 500 kişinin öldüğünü, Alevi mensubu çok sayıda vatandaşın yaşadıkları bölgede güvenlik güçlerine bağlı gruplar tarafından öldürüldüğünü açıkladı.
Suriye Savunma Bakanlığı Sözcüsü Hasan Abdülgani, Suriye Devleti’nin resmi haber ajansı SANA’ya yaptığı açıklamada, "güvenlik güçlerinin, Akdeniz kıyısındaki Lazkiye ve Tartus vilayetlerinde güvenlik tehditlerini ve ‘Esad yönetimiyle ilişkili olduğu iddia edilen birlikleri’ etkisiz hale getirdiğini” söyledi ve “Bunu başardıktan sonra askeri operasyonun sona erdiğini duyuruyoruz” dedi.
"Operasyon için belirlenen tüm hedeflere ulaşmada güçlerin başarılı” olduğunu belirten Abdülgani, “Devrik rejim kalıntılarının ve subaylarının saldırılarını püskürtmeyi başardık” dedi ve “onları hayati yerlerden uzaklaştırdıklarını” ifade etti.
Abdülgani, “Güvenlik birimleri, önümüzdeki dönemde istikrarı sağlamak ve halkın emniyet ve güvenliğini korumak için çalışmalarımızı pekiştirmek üzere çalışacaktır” dedi. Hasan Abdülgani ayrıca, “devrilen rejimin kalıntılarıyla savaşmaya devam etmek ve gelecekteki tehditleri ortadan kaldırmak için çalışmak üzere yeni planların” olacağına işaret etti.
SOHR’a göre, güvenlik güçlerine bağlı gruplar tarafından öldürülen çoğu Alevi mensubu en az 973 siville birlikte toplam ölen insan sayısı bin 454'e ulaştı.
Radikal İslamcı grup Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ), geçen aralık ayında eski Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı devirmiş, bu saldırıya liderlik eden Suriye’nin yeni ve geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara, “sivillerin kanının dökülmesine karışan herkesi sert bir şekilde ve müsamaha göstermeden sorumlu tutma” sözü vermişti. Şara, “Hiç kimse hukukun üstünde olmayacak ve elleri Suriyelilerin kanıyla lekelenmiş herkes er ya da geç adaletle yüzleşecek” demişti.