YÜREK ATTIKÇA BÜYÜR UĞUR MUMCU...
Cumhuriyetin, kazanımlarının; Aydınlanma’nın, Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz savunucusuydu..
Emek, emekçinin, ezilenlerin yanındaydı… Araştırmacı Gazeteciliğin rekoru kırılamayan 100 metrecisiydi!
Karanlık hadiselerin, sorunların üzerine gidip, bilgisini, belgesini toplar,belli Bir sistematikle çözümler; - Prof. Emre Kongar deyimi ile- de bunları halkın açık-seçik bilgisine sunardı.
Doğru bildiği yolda "kuyruk havada" yürüyen…
Tarikat-Ticaret-Siyaset üçgenli ilişkileri..
Terörizm-Silah Kaçakçılığı bağlantılarını.. Faili meçhul cinayetleri.. Karanlıkta akrep gibi dolaşan faşist çeteleri..
Bıkmadan/usanmadan/ tavizsiz yazan, toplumu aydınlatma misyonunu üstlenen..
‘’Bilgi Sahibi Olmadan Fikir Sahibi Olunmaz’’ı;
Binlerce yazısı, yapıtları ve TV programları ile bize ezberleten..
Sömürünün..
Dini kullananların..
Hukuk’u guguk yapanların karşısındaki Sakıncalı Piyade’ydi…
***
‘İsterler kim susalım, isterler ki yazdıklarımızın hiçbiri, hele bu dönemde yazılmasın.. Bunun içindir ki, bizleri susturmak için her türlü yollara başvururlar.. Bizleri susturmak için başvurdukları ve ellerine yüzlerine bulaştırdıkları sinsi girişimleri ile ilgili ipuçları ellerimizdedir! Bunu da bilir, bunların açığa çıkmaması için köşelerinde kıvranıp dururlar. Evet yazacağız, susmayacağız. Bütün yolsuzlukları, kaçakçılıkları, pislikleri, cinayetleri tek tek sergileyeceğiz…’’
Bu satırlar; Uğur Mumcu’nun 4 Şubat 1981 tarihli Cumhuriyet’teki ‘'Gözlem’' köşesinden..
Nasıl birebir günümüze uyuyor ?
Gazetecilik’in bu ülkede hiç de kolay iş olmadığını, Gazeteci’nin her dönem zindan, sansür, baskıdan kurtulmadığını net anlatıyor değil mi?
***
Ya şu 11 Mayıs 1983’teki ‘'Kalem'’ yazısı:
“Basın sanayi geliştikçe, ekonomik ve siyasal bağımlılık artıyor. (..) Eski yazarlar yazılarını, kalemlerini hokkaya batırıp yazarmış. Sonra dolma kalem, tükenmez kalem çıktı. Yazarlara ‘Kalem’ denmesinin bir nedeni de bu olsa gerek: ‘Güçlü kalem’, ‘Kavgacı kalem’, ‘Nurlu Kalem’ gibi.. Bugün bilgisayarlar, ofset tesisleri (…) Uzaktan kumandalı bilgisayarlı ofset tesisleri yine de kalemin yerini tutamaz. KALEMler bazen asırlık çınarlara benzerler. Kökleri öylesine derindedir. Ve KALEMler inanç heykelleri gibi, dünden bugüne dimdik dururlar…’’
Uğur Mumcu; Tükenmeyen KALEMdi..
Özgürlük, barıştan yana...
Her türlü tehdit, korku, baskıya karşı duran... İnandığı doğruları yaşamı boyunca savunan...
Eğilip, bükülmeyen; Umutsuzluğun değil Umudun simgesi KALEM…
***
Kalpaklı Kuvvacı!
26 Ağustos 1962’deki ilk yazını bitirdiği tümcedeki gibi.. ‘Herşeye Atatürk gücüyle ve Onuncu Yıl umuduyla başlayacağız..’
Yolsuzluk, Vurgun, Rüşvet, Öldürülen gençleri, gözüyaşlı adamı adam eden anaların derdini..
‘’Suçlular ve Güçlüler’’i yazacağız.. Susmayacağız!
Palto Tutan Değil Kafa Tutan olacağız..
Eğilmeyen KALEM’in Önünde Eğiliyoruz..
Yürek attıkça büyüyeceksin!
MAVİ BİR TÜRKÜNÜN DERİN AĞAÇLIĞINDA/
ÖLÜMÜN YOK HÜKMÜNDEDİR UĞUR MUMCU!
https://twitter.com/Atikopruluoglu