DIŞARIDAKİLER ADALETİ BEKLERKEN

"Normalde deniz bisikleti bile
kullanamayacak tiplerin,
amiral diye koltuklara kurulduğu dönemde…
Koca koca generallerin,
aman benim başıma da gelmesin diye,
odalarına saklandığı dönemde…
Tutuklu subayların, silah arkadaşları
tarafından satıldığı dönemde…
“Bizim yerimiz onları yanıydı” demişti.
Hukuksuzluğu protesto etmek için,
bu adaletsizliğe halkın dikkatini
çekmek için, basmıştı istifayı
Koramiral Atilla Kezek."
"İstifa etmeden önce, mahkeme
mahkeme dolaşıyor, Balyoz
duruşmalarını takip ediyor,
hapishane hapishane ziyaret ediyor, destek
olmaya çalışıyordu. Uyardılar…
“Bu işe fazla burnunu sokma, duruşmalara
gitme” dediler. “Bizi sadece onursuzluk
korkutur” dedi, gitti. İki defa randevu aldı,
Tayyip Erdoğan'a bile gitti, kumpası anlattı,
nafile tabii, dinletemedi. “Emrimizdeki subaylar
hapisteyken, oturmaya devam edemeyiz” dedi, bıraktı."
"Üniformasını çıkardı ama, mücadelesini bırakmadı.
Meydan meydan dolaştı,
Sessiz Çığlık protestolarına katıldı,
tüm vaktini hapishane ziyaretlerine ayırdı,
içerdeki subayların çocuklarına sahip çıktı,
her dertlerine koştu. AYM önündeki
Adalet Nöbeti'nin kahramanlarından biri oldu."
"Bana ne deseydi, kendini feda etmeseydi…
Birinci adaydı, bu YAŞ'da “or” rütbesine yükselecek,
banko Donanma Komutanı olacaktı.
Önümüzdeki sene de, Deniz Kuvvetleri Komutanı'ydı."
"Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları bilsin
diye yazıyorum… Günümüzün Çaka Bey'i,
varlığıyla onur duyduğumuz Atilla Kezek'tir!"

***
Bu alıntı; İzmirli Yılmaz’ın(Özdil)
6 Ağustos 2015’te Sözcü’deki köşesindendir
Emekli Koramiral Atilla Kezek’i anlatan!
Kezek Paşa, "Dışarıdakiler Adaleti Beklerken"
isimli kitap yazdı.
Kezek, görevdeyken "Niye istifa etmiyorsun?
Neden hala görevdesin? Neden arkadaşlarınız
için bir şey yapmıyorsunuz?", istifa ettikten sonra
da "Neden istifa ettin? Yanlış yaptın,
keşke devam etseydin…" gibi soru ve
serzenişlere bir nebze açıklık getirsin,
yanıt olsun diye!
Amaç tarihe not düşmek değil mi?
Benjamin Franklin dememiş miydi;
"Öldükten sonra da hatırlanmak isterseniz,
ya okunmaya değer şeyler yazın ya da yazılmaya
değer şeyler yaşayın."

***
Yargının kendi askerini diri diri beton mezara gömdüğü günlerdi.
Havuz Medyası, "Balyoz Davası" kararlarıyla ilgili 
"Yaşasın Demokrasi", "Ağır Darbe", "Darbeye
Teşebbüs Artık Daha Zor", "Balyoz’u Yediler" manşetlerini atıyordu.
Atilla Kezek kahroluyordu, istifası an meselesiydi.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı’ydı.
Cezaevindeki arkadaşlarını ziyaret etmek istediğinde dönemin
Kuvvet Komutanı Oramiral Murat Bilgel
"Sakın ha! Seni yok edecekler, hedeftesin.seni takip ediyorlar" der.
Kezek aldırmaz, Mamak’a gider hapis arkadaşlarıyla özlem giderir.
Burada unutamadığı anısı vardır.
Daha sonra cezaevinde trajik şekilde
hayatını kaybedecek
Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp ‘’Komutanım
sizi boş kadroya mı atadılar’’ diye sorar ve ekler:
"Sizden önce buraya kimse gelmedi,
herhalde kadro vardı, kimse yoktu diye düşündüm de!"
Anımsatalım; o günler ‘’Genelkurmay Başkanı
Necdet Bey’’in zindandaki subayları için
"Ben bu arkadaşlar için bir şey yapamam" dediği günlerdi.
1 Kasım 2013...
43 yıl şerefle taşınan üniformadan ayrılmıştır
istifasının kabulüyle Koramiral Atilla Kezek.

***
Kumpas davaları sürerken içeridekilerin gür sesi olandı
"Dışarıdakile’r"in yazarı Emekli Koramiral Atilla Kezek!
Aynı; eski bir denizci "Dünya Şairi" Nâzım Hikmet’in
"Bir Bahriyelinin Ağzından" da yazdığı gibi;
"Hayatım deniz/ Bir deryada gezeriz/ Bize derler Turgutoğlu/
Yakarız yıkarız cihanı/ Ölüm karşımızdadır anbean/
Vatan uğrunda ederiz feda-yi can."
"Dışarıdakiler’’i okuyun, okutun;
"emperyalizm kıskacındaki Türkiye’de neler oluyor"a ve
bir çok bilinmeyene yanıt bulun!..

https://twitter.com/Atikopruluoglu