NETANYAHU MODERN ÇAĞIN HİTLER’i mi?

Çocuklar öldürülüyor...

Kadınlar öldürülüyor...

Gazeteciler öldürülüyor...

Hem de tüm dünyanın gözü önünde insanlık ölüyor...

İsrail, 7 Ekim günü Hamas'ın saldırılarını bahane ederek göz göre göre kadın, çocuk, genç demeden, hastane ya da okul ayırımı yapmadan Filistinlilerin üzerine bombalar yağdırıyor. Gerekçesi ise Hamas unsurlarını yok etmek...

Ancak öyle mi oluyor, tabii ki hayır...

İsrail daha da ileri gidiyor ve alçakca işkenceler uygulayarak, esir erkekleri çırılçıplak soyup nerede olduğu bilinmeyen esir kamplarına gönderiyor. Filistinli erkeklerin akıbetleri hala bilinmiyor.

Peki ya kadınlar, onların durumu nasıl?

İnanın Filistinli erkeklerden farksız değil onların da durumu. Üzerleri soyundurularak İsrailli askerler tarafından çıplak arama yapılıyor. Gururları yerle bir edilip aşağılanıyorlar.

Tüm bu olup bitene ise dünya adeta kör ve sağır olmuş gibi görmüyor, görmezlikten geliyor ve çaresiz Filistin halkının çığlıklarını duymuyor.

ABD, BM, AB, NATO ve diğer dünya ülkeleri cılız seslerle kınıyor ancak yaptırım uygulamıyor.

Öylece sessizce izliyorlar...

Geçen akşam haberleri izlerken kan yine beynime çıktı. Yine saldırı, yine İsrail vahşeti...

Bu çaresizlik karşısında bir şeyler yapılamaması kanıma dokunuyor. Çocukların feryatları, insanların dramı, Gazze'nin moloz yığını haline gelmesi...

Tek çare de haberleri izlememek oldu. Kanalları dolanırken eski yapım bir filme takıldım. Gerçekte yaşanmış bir hikâyeyi beyaz perdeye uyarlamışlardı. Filmin konusu Nazilerin Yahudilere uyguladığı soykırımdı.

Bir dramdan kaçmak isterken başka bir drama takıldım.

Film İkinci Dünya Savaşı sırasında 6 milyondan fazla Yahudi halkının katledilmesini anlatıyordu. Yahudi halkının esir kamplarında nasıl işkencelere maruz kaldığı ve gaz odalarında öldürülmesi konu alınmıştı. Kısacası orada yaşananları anlatıyordu film.

İnanın film de olsa sinirlerim gerilerek izledim. Çünkü film ölüm kamplarından kaçanların hikayelerinden esinlenilerek çekilmişti. Hikaye gerçekti...

İnsanlığımdan utandım. Bu kadar mı gaddar, sadist ve insanlıktan uzak olunur. Dünyanın en vahşi yaratığı gerçekten insan mı?

Bir milyonun üzerinde Yahudi çocuk, aşağı yukarı iki milyon Yahudi kadın ve üç milyon Yahudi erkek öldürülmüştü. Almanya ve Almanların işgal ettiği sınırlar içerisindeki 40.000 üzerindeki bir tesis ağı, Yahudi ve diğer kurbanları toplamak, hapsetmek ve öldürmek için kullanılmıştı.

Şimdi ne alaka diyeceksiniz biliyorum. Haklısınız da ama 08.10.2018 yılında basında yer alan bir haber geldi aklıma.

Habere göre Michigan Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesinde sanat öğrencilerine zorunlu olarak verilen bir konferans esnasında Emory Douglas adlı konuşmacı düzenlenen konferans sırasında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu Nazi Almanyası'nın lideri Adolf Hitler'e benzeterek, "soykırım suçlusu" olarak nitelendirmişti.

O zamanlar anlamlandıramamıştım ama Gazze'deki yaşananları görünce konferans konuşmacısı bence de haksız değil. Sizce de öyle değil mi?

Emory Douglas haklı çünkü şu anda Gazze Şeridi'nde Filistinlilerin yaşamış olduğu bu vahşetin adı "SOYKIRIM"dır.

İsrail derhal durdurulmalıdır. Filistin halkına el uzatılmalıdır, hem de hemen...

Çünkü Binyamin Netanyahu insanlık suçu işliyor. Geçmişte Yahudi halkının yaşadığı zulüm ve soykırım Hamas bahane edilerek İsrail tarafından Filistinliler üzerinde uyguluyor.

Yeni yıla girerken ben insanlık adına tüm dünya liderlerinden şunu istiyorum ve diliyorum; lütfen durdurun bu soykırımı...