HALKIM ÖYLE İSTİYOR!

Başlığı çeşitli şekillerde uzatabiliriz. O ne derse o olur, halk öyle istiyor, halk doğrusunu bilir- bulur, halkın talebi doğrultusunda hareket edilir vb.

Yukarıdaki satırlar bendenizin ruh hali değildir! Benim kalemimden çıkmamıştır. Yönetim erbabının çeşitli vesilelerle ve sık sık söylediği sözlerden derlenmiştir. Eksiği var, fazlası yoktur…

Bu arada ülkenin kamuoyu araştırma şirketlerine de gün doğmuştur! Sorulan sorulara verilen cevaplar halkın üzerine sabah akşam yağmur gibi yağmakta, kafaları iyice karıştırmaktadır. Değişen rejim midir, değiştirilen sistem midir? Laiklik, hak ve özgürlükler, kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı gibi demokratik erdemler yok olacak mıdır? Geniş halk kitlelerine bu tam olarak anlatılacak mıdır? Bunu bilen yok şimdilik. Bilinen şu ki Afrika dönüşü Erdoğan meydanlara inecektir. (Acaba Afrika türü bir anayasa olduğu için mi?)

Şimdi ANAR’ın yaptığı araştırmanın sonuçlarına bakalım;

Seçmenlerin yüzde 47,6’sı parlamenter sistemin ne olduğunu bilmiyormuş.
Seçmenin yüzde 80’i meseleyle ilgili değilmiş.
Yüzde 36’sının hiç bilgisi yokmuş.
Yüzde 28’inin çok az bilgisi varmış.
Yüzde 14’ünün şöyle böyle bilgisi varmış.
Yani “ben bilmem halkım bilir” dedikleri böyle düşünüyormuş!

Ayrıca ekonomik kriz var diyenlerin oranı yüzde 71, kötü durumdayım diyenlerin oranı yüzde 55.7, iyi durumdayım diyenlerin oranı sadece yüzde 7.5’muş.

Sokak anketlerine verilen yanıtlar aşağı yukarı böyle!

Özetle rejimin adı, başkanlığın ne olduğu, yarı başkanlığın ne getireceği, dünyada örneğinin olup olmadığı, Türk usulü başkanlığın neler vaat ettiğini bilen yokmuş!

Şimdi söz doktorların!
“Toplumda yaşanan terör, bombalı saldırı, belirsizlik şunlara neden oluyor. Korku endişe tohumları negatif enerji yayıyor. Bilgisayardaki virüs gibi bulaşıyor.  Uyku bozukluğu, tansiyon, psikosomatik kökenli bedensel hastalıklar, kulunç, sırt ağrısı, omuz ağrısı, isteksizlik, barsak sorunları, spazm, kas kemik ağrıları, iştah bozukluğu, kamburlaşma, nedensiz ağrılar, kolit, baş dönmesi, halsizlik vb. giderek artan ilaç kullanımı.”

Son söz eczacıların! 
2016 yılında 33 milyon kutu antidepresan ilaç satılmış…

En son söz milletin!
Yıllar önce Demokrat Parti’nin seçim sloganı; “Yeter! Söz Milletin”  olarak belirlenmişti. Kamuoyu yoklama sonuçlarına ve yaşananlara bakınca; Hayır! Söz Milletin! Olmayacak mı?