'Kendini Bil!'
'Socrates (M.Ö. 469-399)'
Bizler, hangi zamanda ve nerede yaşarsak yaşayalım, hangi dili konuşursak konuşalım, dünyanın var olduğu ilk günden beri hep o iki kelimelik soruyu soruyoruz:
“Ben kimim?”
Bu soruyla başlayıp hayatın doğal akışı içinde yüreğinin sesini dinleyerek, yola çıkma cesaretini göstererek ilerleyenlerin buldukları cevap:
“İnsanın kendisini bilmesi” oluyor…
Tasavvufta, “Nefsini bilen, rabbini bilir; Rabbini bilen, her şeyi bilir” anlayışıyla; kişinin iradesinin, ondan çok daha yüce olan yaratanın iradesine uyumlanması halinde, görünmeyenin görünür olduğu, bilinmeyenin bilinir duruma geldiği, tüm bunların bilinen kelimelerle bile ifade etmenin imkânsız olduğu fark ediliyor. Kendimizden ayrı hiçbir bilgi kalmadığından, önce kendimizi bilmemiz gerekiyor.
Hissettiğiniz yoğun duyguları ve 'AŞK'ı bazen sadece susarak hissetmek ve hissettirmek gibi, şekillerin ve fiziksel boyutların ötesinde, görülmeyeni ve bilinmeyeni kendinle bilebilmek, belki tam da bu suskunluğun bilgeliğinde saklı kalıyor...
Neoglance Derneği Eğitim Merkezi’nde, Astroloji dersleri veren sevgili hocamız, Astrolog Nur Banu Telci ile eğitim sonrası “Astroloji” üzerine küçük bir söyleşi yaptık.
Hocamın anlattıklarını sizlerle paylaşmak istedim :
Astroloji haritamızda bulduğumuz şey tam anlamıyla “kendimiz” dir. Artısıyla ve eksisiyle, hayat planımız bize sunulmuştur. Haritamızda, kendimizle ilgili, ailemizden ve çevremizden edinmediğimiz, bize özgü tüm özellikler mevcuttur.
“Yaşantımızın Yol Haritası” olarak tanımlayabileceğimiz Astroloji, görmek istediğimiz takdirde bize her şeyi gösterir...
İlişkileri olan çiftler, genellikle “ben bu kişiyle evlenebilecek miyim?” diye sorarlar. Oysa, astrolojinin ilgi alanı “O kişiyle evlenebilir mi?” sorusunun cevabından çok, eğer kişi evlenmeyi arzu ettiği kişiyle evlenmeyi seçerse, hangi konularda fedakarlık yapmasının gerekli olduğu yada hangi konularda sorun yaşayabileceğidir.
Astrolojinin fonksiyonu, iki astroloji haritasını karşılaştırarak, artıları ve eksileri söylemek, olasılıklar dünyasında, kişinin önünü açacak teşhisi ortaya koymaktır. Seçim tamamen kişiye aittir.
Örneğin, iki kişi yaşadıkları birliktelik içinde mutludurlar, ama sevgi diline göre, Venüs ve Mars’larından dolayı birinin sevgi dili dokunsal iken, diğerininki işitsel olabilir ve problemler yaşayıp, birbirlerine gerçekte çok da uygun olmadıklarını farkedebilirler.
Anlaşılamayan, uzlaşmaya varılamayan noktalarda, kişinin kendini zayıf ve güçlü yanlarıyla olduğu gibi kabul ederek, uyuşmayan konular varsa, onları değiştirme yoluna gitmesi gerekebilir. Ya da uyumsuz ilişkisine son vererek, zorla tutunulan kişiyle değil, her anlamda uyumlu olabileceği, gerçekte olması gereken kişiyle bir araya gelebilir. “
“Astroloji sadece teşhis koyar, ilaç kişinin kendisidir”
Sanırım, kendimizi zayıf ve güçlü yanlarımızla tam da olduğumuz gibi kabul ettiğimizde, diğer insanları değiştirmeye ya da kontrol etmeye de ihtiyacımız kalmıyor. Değişim sadece kendi arzumuz ve irademizle kendi içimizde başlıyor ve dışımıza yansıyor.
Gerçek sevginin yolu, bir başkasını istediğimiz gibi olmaya zorlamaktan değil, o kişinin özgür iradesiyle hareket edebilmesine izin vererek, onun seçimlerine saygılı olmaktan geçiyor…
Bu anlamda Astroloji, öncelikle bizi kendimizle yüzleştirmeyi başarıyor...
Ve işte kendimizle yüzleşmemizi sağlayan Astroloji Haritası yani “Horoskop”un sembol anahtarları! Kendinizi bilme yolunda ışık olmasını dileyerek, sizlerle paylaşıyorum.
Sevgili okuyucularım, bugünkü yazımı yine Socrates’in o ünlü bir sözüyle bitirmek istiyorum.
“Zeki olduğumu biliyorum, çünkü hiçbir şey bilmediğimi biliyorum.”
Devam edecek…
https://twitter.com/SeboMode
https://www.facebook.com/ShebnemG
https://www.linkedin.com/pub/şebnem-görgün/72/a70/abb