KOKU BİR SANATTIR, KOLONYA DA...

Çocukluk yıllarımızın vazgeçilmezi ve bayramların olmazsa olmazı ama günümüzde unutulan kolonyalar pandemi döneminde hayatımıza yeniden hızlı bir giriş yaptı. Toplumumuzda misafir karşılama ve ağırlamanın en önemli geleneği olan kolonya hem dezenfektan etkisi hem de kokusu ile evlerimizin başköşesindeydi.

Şimdi bu harika ürünün tarihi 14. yüzyıla dayanıyor. Bir rivayete göre Floransa’daki Santa Maria Manastırı rahipleri tarafından kullanıldığı söylenir. Ancak dünya üzerinde ilk bilinen profesyonel kolonyayı aslen bir İtalyan olan Giovanni Paolo Feminis, Almanya’nın Köln şehrinde üretmiş. Hatta Kolonya isminin de bu yüzden 'Köln suyu' anlamına geldiği söylenir.

Kolonyanın ülkemize gelişi ise II. Abdülhamit dönemine rastlıyor. Ülkemizde üretilmeye başlayan kolonya, zamanla toplum tarafından öyle seviliyor ki, birçok şehirde o yöreye ait kolonyalar üretilmeye başlanıyor. Şimdi haberhabere okurları için 2000 yılında kurulan ve Türk kozmetik sektörüne adını altın harflerle yazdıran Famous Kızılcahamam Kolonyalarının üretim merkezine konuk oluyoruz. Hüzün Yücel güzel kokulara sevdalı, çocukluğundan bu yana ömrünü kolonya üreticiliğine adamış firma sahibi Salih Ünlü ile konuştu.

Koku bir sanattır, bu sanatı da en güzel haliyle icra ediyorsunuz. Nasıl başladı bu merak?

“Öncelikle nazik görüşleriniz ve ilginiz için çok teşekkür ediyorum. Bunu bir meraktan ziyade bir tutku, bir sevda olarak nitelendiriyorum.  Bu sevda, bu merak ve tutku çocukluk yıllarıma kadar dayanıyor aslında. Doğaya, çiçeklere, ağaçlara, ağaç yapraklarına ve yabani otlara karşı büyük bir ilgim ve merak vardı. Öyle ki çiçekleri yapraklarını diğer çiçek yapraklarıyla karşılaştırır, onları araştırır ve kokuşlarını koklardım.  Doğadaki çiçek ve yapraklar kokuları her zaman ilgimi çeker. Hep bir arayış ve merak içinde olurdum. Çocukluğum doğa ve tabiatın içerinde geçti. Değişik ve güzel kokulara olan merakım ve araştırma güdüm çocukluğumun en güzel uğraşı olmuştur. Bu merak ve tutku bu günlere gelmemdeki en büyük etkendir.”

Kolonya denince akıllara ilk olarak keskin kokusuyla limon, sonra tütün ve daha sonra da çam kolonyası gelir. Bayramların vazgeçilmezleridir. Zira bayramlarda misafire önce kolonya, sonra da şeker ikram edilirdi.  Şimdilerde tek tük insanlar bu geleneği sürdürüyor. Bizlere kendinizi biraz anlatır mısınız?

“Ben Ankara Kızılcahamam’da doğdum ve büyüdüm. Çocukluk yıllarım doğa harikası olan köyümde geçti. Yukarda da söylediğim gibi doğal güzelliklerin içinde büyüdüm. Hal böyle olunca farklı çiçek kokuları içinde bir çocukluk dönemi geçirdim. Evet, kolonya gerçekten de benim için bir tutku, bir yaşam tarzı. Hiç aklımdan çıkmıyor… Biz kalabalık bir aileydik. Evde bir şişe kolonya mutlaka olurdu ve biz bitmesin diye az az kullanırdık. O kolonya inanın evin havasını değiştirirdi. Bu durum benim çocukluğumun en güzel anısıdır.

Tabi ki kolonya Türk toplumunun misafir karşılama ve ağırlamasının en önemli geleneğimizdir. Fakat maalesef kolonya kullanımı birçok alışkanlık gibi zaman içerisinde unutuldu ve çağın gerisinde kaldı. İnsanlar küresel markalara yönelince kozmetik parfümler kolonyaların yerini aldı maalesef.

Küresel felaket olan Covid-19 Pandemi sürecinde kolonya hijyen ve dezenfektan özelliği ile yine halkın gündemine oturdu. Her şeyden önemlisi de hak ettiği değeri yeniden kazandı. Çünkü kolonya insanların öncelikleri arasında yerini aldı.

Bu da gösteriyor ki kolonya bir koku olduğu kadar, hemen yanı başınızda hatta başucunuzda olması gereken sağlık desteğidir.   Belki siz hijyen olarak kolonyayı kullanırsınız ama ben güzel ve ferahlatan bir koku olarak kullanırım. Hal böyleyken kolonya evlerimizin vazgeçilmez emektarıdır.

Ben kolonya fazlaca sevmem. Hijyen için kullanırım ancak sizin kolonyalar ile tanışınca tüm düşüncelerim ters düz oldu. Özellikle de Ihlamur kolonyasını keşfedince… Nasıl güzel bir koku, elinize sürünce saatlerce buram, buram ıhlamur çiçeği kokuyorsunuz. Nerden aklınıza geldi böyle bir kolonya üretmek?

“Biz işletme olarak öncelikle çam, limon, ıhlamur, kestane, mandalina, badem, kavun, üzüm sevgi çiçeği gibi tam 23 çeşit kolonya ürün çeşidimiz var. Hepsi de birbirinden güzel kokan mistik kolonyalardır.  Sizin ilginizi ıhlamur çekmiş ama diğer kolonyalarımız, özellikle de yaşadığım kentin ormanındaki çam ağaçlarının kokusundan ürettiğimiz çam kolonyasını denemenizi tavsiye ederim.

Ihlamur kolonyasına gelince, onunda hikâyesi de çocukluk yıllarıma dayanıyor. Yaşadığım köyde ıhlamur ağaçları vardı ve o ağaçlar çiçek açtığı zaman tüm köy mis gibi kokardı. Bu koku benim tüm benliğime işledi ve bu işe başladığımızda ilk aklıma gelen ıhlamur kolonyası yapmak oldu ve başarılı bir şekilde ürettik. Bu ürünümüzü tüketicinin beğenisine sunduk, olumlu sonuçlar aldık.”

Ben ıhlamur kolonyasını bulmakta zorlandım ama zorda olsa sizi buldum… Neden bu muhteşem kokulu kolonyaları kolayca bulamıyoruz. Her yerde olmalı özellikle de büyük şehirlerde…

“Aslında haklısınız… Yerel bir marka olarak başlayan serüvenimiz insanlarımızın ürettiğimiz kolonyalara gösterdiği ilgi ile bizi çok güzel noktalara getirdi. Türkiye’de 300 noktaya ürün veriyoruz. Ankara’da bulunan tüm Carrefour mağazalarında kolonyalarımızı bulabilirsiniz. Öyle ki dünyanın birçok ülkesinden bize ulaşıp ürünlerimizi isteyen vatandaşlarımız oluyor. Talep edilen tüm siparişleri kargo ile ulaştırıyoruz. Ürünlerimizin üzerindeki etiketlerde iletişim bilgilerimiz var, bize isteyen herkes rahatlıkla ulaşabilir.

Pandemi dönemi kötü bir deneyim oldu tüm dünya için. Özellikle de de hem ekonomi, hem de iş alanları zorluklarla mücadele verdi. Siz nasıl atlattınız?

“Haklısınız Pandemi süreci tüm dünyayı olumsuz yönde etkiledi. Hükümetin aldığı tedbirler ve halkımızın özeni sayesinde süreci hafif atlattık diyebilirim. Ancak ekonomik olarak bunu söylemek doğru değil. Zira küçük işletmeler süreci atlatmakta zorlandı.  Bizde ise durum faklı oldu çünkü pandemi döneminde kolonyaya ilgi artınca bizim işlerimiz hareketlendi ve kolonya eski günlerdeki gibi itibarını geri kazandı.

Türkiye’nin her yerinden, hatta Amerika ve Avrupa’dan bile bize ulaşıp kolonya istediler. Elimizden geldiğince siparişlere yetişmeye çalıştık.”

Son olarak da yeni çalışmalarınızı sormak istiyorum. Koleksiyonunuzda yeni ürünleriniz var mı? Mesela manolya ya da yasemin kolonyaları gibi…

“Profesyonel bir ekiple çalışıyoruz. Sürekli yeni fikirler üzerinde çalışıyoruz. Amacımız insanlarımızın kolonya ile olan tarihsel bağının kopmaması. Çünkü kolonya evimizin kapısından içeri giren her konuğu bizimle birlikte karşılar. Kısacası kolonya evimizin adeta bireyi gibidir.

Sizin de söylediğiniz gibi yeni çalışmalarımız var. Doğada keşfedilmemiş nice güzel kokulu çiçeğin kolonyasını halkımızla buluşturmayı hedefliyoruz.

Aşk ile çalışan yorulmaz diyorlar. Evet, yorulmuyoruz çünkü bizim aşkımız, sevdamız kolonyalarımız. Bu güzel söyleşi için öncelikle size ve dolayısı ile haberhabere ailesine sonsuz teşekkür ederiz...”