Gülgûn Feyman Budak, Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ile konuştu...
Bilindiği üzere son bir haftadır ülke ve dünya gündemine bomba gibi düşen ‘Yolsuzluk Operasyonu’ sonrası hükûmet kanadı tarafından, bakan çocuklarının karıştığı iddia edilen hırsızlığa karşı tutum ve tedbir alınacağı yerde bunu ortaya çıkaran adli ve polisiye düzen tasfiye edilmeye çalışılmaktadır.
Biz de hükûmetin, kendi aleyhine olabilecek soruşturmaların önüne geçebilmek maksadıyla, apar topar işleme koyduğu, maalesef delillerin karartılabilmesine de imkan sağlayan yeni ‘adli kolluk yönetmeliği’ konusunda Yargıçlar Sendikası Başkanı Sayın Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun görüşlerine başvurduk.
Haber Habere Genel Yayın Yönetmenimiz Gülgûn Feyman Budak’ın gerçekleştirdiği röportajı aynen yayımlıyoruz:
Gülgûn Feyman Budak: Sayın Eminağaoğlu, hükûmetin apar topar gerçekleştirdiği “adli kolluk yönetmeliğinde değişiklik” konusuyla ilgili görüşlerinizi almak istiyorum. Artık savcılara güven yok mu ki böyle apar topar bu değişikliği işleme koydular sizinle yaptığımız yayının hemen ertesinde.
Ömer Faruk Eminağaoğlu: Bundan sonra bütün soruşturmalarda idarenin, hükûmetin bilgisi olacak. Savcı daha aramaya gitmeden ilgili kişinin haberi olacak. Ne bulacak savcı? O yapı yaratıldı.
Gülgûn Feyman Budak: Yani artık hakikaten savcıların eli kolu bağlanmış oluyor bu durumda değil mi, sizlerin eliniz kolunuz bağlanmış oluyor?
Ömer Faruk Eminağaoğlu: İdarenin sevcıları haline geldi, idareyi soruşturamayacak, hükûmeti soruşturamayacak.
Gülgûn Feyman Budak: Siz bunu siyaseten ne olarak okuyorsunuz Sayın Eminağaoğlu?
Ömer Faruk Eminağaoğlu: Kendini sorumsuz kılan tam bir despotizm, kendini sorumsuz kılan, hiçbir şekilde kendisine dokundurmayan tam bir otoriter rejim. Almanya’da yaşananlar bunlardı II.Dünya Savaşı öncesinde. Hiçbir şekilde yargı denetimine tâbi olmayan bir hükûmet, bir iktidar, böyle bir yapı yaratılıyor.
Gülgûn Feyman Budak: Yani şu anda dünyada bunun örneği var mı yaşayan örneği?
Ömer Faruk Eminağaoğlu: Hayır, hayır, hayır. Türkiye’de yargı tarihinin en karanlık sayfalarına girmiş durumdayız. Şu yapılan basit bir yönetmelik değişikliği değil. Artık iktidar kendisine kesinlikle dokunulmayacak, dokunulmazlığının da ötesinde kesinlikle kendisine dokunulmayacak, el atılmayacak bir alan yaratıyor. İktidara hiçbir biçimde soruşturma yapılabilmesi, soruşturmalardaki kanıtların karartılmadan elde edilmesi mümkün olamayacak. Böyle bir yapı. Buradan şu ortaya çıkıyor; Yolsuzluklara batmış olmayan bir iktidar böyle bir şeye ihtiyaç duyar mı? Kendisinden emin olan iktidar böyle bir şeye ihtiyaç duyar mı? Böyle bir değişiklik yapıyorsa bunun anlamı nedir? Ne niçin yapılıyor, ne niçin kaçırılıyor, neye niçin el atılması istenilmiyor?
Gülgûn Feyman Budak: Yani bu durumda bu bakan çocukları bir müddet sonra ‘’Türkiye sizinle gurur duyuyor’ sloganları eşliğinde çıkabilirler dışarı, onu da anlayabiliriz herhalde?
Ömer Faruk Eminağaoğlu: Olabilecek. Yani şu aşamadan sonra. Öyle bir yapı yaratıldı ki, elde edilmiş olan deliller tamam; bundan sonra bu deliller tutuklanmak için, ama mahkûmiyet için yeterli görmezse mahkeme, başka bir delil toplayacak yapı yok edildi, savcılıkta yok edildi, emniyette yok edildi.
Gülgûn Feyman Budak: Kendileri yapsın o zaman soruşturmayı!
Ömer Faruk Eminağaoğlu: Bu, o anlama geliyor zaten. Bir kişinin kendi kendisini soruşturması ne kadar akla yatkınsa, uygunsa, bunun anlamı, ifadesi o.
Gülgûn Feyman Budak: Haber Habere Ailesi olarak, bize yapmış olduğunuz bu açıklamalarınızdan ötürü size çok teşekkür ederiz. Yargıçlar Sendikası olarak yaptığınız yazılı açıklamayı bu röportajımızın ekine koyacağız, vermek istediğiniz başka bir mesajınız var mı Sayın Eminağaoğlu?
Ömer Faruk Eminağaoğlu: Ben çok teşekkür ederim, Facebook sayfama bir karikatür koydum, benim çok hoşuma gitti, bu karikatürü kullanırsanız sevinirim.