“NE OLURSA YENİR” DEVRİ KAPANDI…

HEM UCUZ, HEM KALİTELİ HEM de SAĞLIKLI

Doların yükselmesi, ekonomik krizin giderek daha da derinleşmesi esnafı içinden çıkılmaz bir kaosa sürüklüyor. Kimi esnaf ödeyemediği borçları yüzünden intihar ediyor, kimi kepenk kapatıyor ya da kimi esnaf ise işçi çıkararak ayakta kalmaya çalışıyor.

Ancak ülkemizde ekonomik krize rağmen güzel de şeyler de olmuyor değil.  Mesela her türlü riski göze alıp, hem de etin fiyatı neredeyse altınla yarışırken, genç bir girişimci gözünü karartarak “Etten BURGER” adında çok şık bir kafe açıyor. Şaka değil, gerçekten etten burger…

Neden mi öyle söyledim, Hemen anlatayım…

Bir tesadüf sonucu yolum Kadıköy’e düştü. Otobüsten inip Rıhtım ’da gideceğim yere yürürken, genç bir kızın elinde çalıştığı kafenin menüsü ile yoldan geçenlere ürünlerini anlatmaya çalıştığını fark ettim.

Çok temiz yüzlü bir kızdı ve masumca anlatmaya çalışıyordu. Bende merakla sordum:

  • Gerçekten de inanarak mı söylüyorsun, tavsiye eder misin?”

Genç kız da bana şöyle dedi:

  • Evet, kesinlikle tavsiye ederim, çünkü kendim de severek yiyorum.

Bunun üzerine mekâna girdim. Aslında benim hiç tarzım değildir mekânları yazmak. Hemen bir masaya oturdum. Kısa bir süre sonra siparişim geldi. Burgerimi yerken normal hamburger yiyeceğimi sanıyordum. Ancak öyle değildi. Köfte yerine et kullanılmıştı ve tamimiyle bize ait  yani kendi kültürümüzü yansıtan bir yemek tarzıydı. Çok da keyifliydi.

Kalkmak üzereyken mekânın işletmecisi Osman Zekeriya Özen yanıma geldi ve o dakika itibariyle sohbet başladı. Sonra sohbete hem firmanın, hem de Etten BURGER fikrinin sahibi genç girişimci Sabah Kara katıldı. Şimdi sizi o sohbetle baş başa bırakıyorum.

H.Y:     Neden Etten Burger?

S.K:      Çünkü insanlar gerçek eti sadece kebapçılarda yemek zorunda değil ya da gerçek bir et yemek için herkes dünyanın parasını ödemek zorunda da değil. Biz burgerin içinde de gerçek ve doyurucu bir et olabileceğini düşündük. Üstelik bunun için de kar marjını yükseltmek uğruna insanların bütçesini sarsmak istemedik.  Biz etin saf lezzetine, iki ekmeğin arasında da uygun fiyat ve yüksek kaliteyle ulaşabilmeyi hedefledik. Bu yüzden Etten Burger çünkü gerçekten etten. Markayı yaratırken sattığımız ürünle doğrudan ve doğal ilişki kurabilecek bir isim üzerinde çalıştık. Sonuçta biz 150 gramdan 220 gramdan Burgerler üretiyoruz. Yani bunun içinde gerçekten et var ve aldığınız Burgerin malzemesi bol da olsa yerken et tadının damağa vurması gerekiyor sonuçta. İşte biz bunu başardık.

H.Y:     Gerçekten başarmışsınız. Şimdi, Burger denince akla köfte geliyor ama sizinki çok farklı ve yüzde yüz doğal. Sırrı nedir?

S.K:      Sırrı aşk dersek çok mu klasik olur J Şakası bir yana sırrı gerçekten kaliteye inanmak ve insanların da bunu fark edeceğini bilmek. Yani artık “ne olursa yenir” devrini kapattık. “Nasıl olsa, ne olursa olsun yenir” kafasında değiliz. Burger denince akla köfte gelmesi doğal bir durum. Fakat artık Burger denince akla gelecek tek ürün köfte değil. Biz bu tabuyu yıkıyoruz. Oyunun kurallarını baştan yazmak denir ya, o düşünce içindeyiz. Steak etinden de Burger pekâlâ olur. Biz burada bunu yapıyoruz işte J Doğallık zaten bu düşüncelerin sonucunda gerçekten doğal olarak ortaya çıkıyor. Et saf halde o kadar lezzetli ki ekstra ürünler, ekstra baharatlarla buna zarar vermeye gerek yok. Sırrı buradan geliyor sanırım.

H.Y:     Lezzet konusunda çok haklısınız. Sormak istediğim et fiyatları. Neredeyse altınla yarışır durumda ve et ile ilgili ciddi sıkıntılar var. Peki, etin pahalı olması bir yana kullandığınız et ne kadar sağlıklı?

S.K:      Et ile ilgili sıkıntılar, spekülasyonlar ithal etin girdiği her yerde olur. Biz yerli et kullanıyoruz. Tüm belgeleri alınmış, tüm kontrollerden geçmiş ürünler kullanıyoruz ve bir kez ispat etmek süreklilik kavramına zaten aykırı;  bu yüzden tekrar tekrar süreç içerisinde kontrollerden geçiriyoruz kendimizi. Et ile ilgili ne kadar şüphe varsa inanın o kadar önlem alıyoruz. Sonuçta ortaya güvenilir, kaliteli ve sağlıklı bir ürün çıkarıyoruz. Etinden malzemesine kadar geçerli bu durum tabii…

H.Y:     Şube açmayı düşünüyor musunuz?

S.K:      Gayet tabii. Hizmet sektöründe “benim lezzetim burada, buraya gelip yiyin” dilini kullanamayız. Yerelliği koruyarak yayılabiliriz. Ortaya çıkardığımız bu kaliteyi daha hızlı şubeleşmek adına bizimle aynı mantalitede olmayan kişilere emanet etmektense uygun şartlar oluştuğunda kendi kontrolümüzde şubeleşmek hedefindeyiz.

H.Y:     Son sorum da şöyle,  hem ucuz, hem kaliteli ve de sağlıklı. Ekonomik kriz size pek uğramamış görünüyor J Bunun sırrı nedir?

S.K:      Arada kimse yok çünkü. Et direkt müşteriye ulaşıyor. Bu yüzden hem lezzetinden, hem kalitesinden hem de fiyatından eminiz. Biz direkt olarak üreticiden tüketiciye çalışıyoruz. Bunu da hızlı sirkülasyonla birleştirince fiyatı zaten ekonomik tutabiliyorsunuz. Uygun fiyatla yüksek kalite yakalamanın sırrı burada işte. Direkt ve doğrudan bağlantılar kurmak.

H.Y:     Evet çok harika bir gün oldu benim için. Harika bir lezzetle tanıştım. Çok teşekkür ederim.

S.K:      Asıl biz size ve  www.haberhabere.com ailesine teşekkür ederiz.