BİR MÜZİK CAHİLİNDEN ERDOĞAN'a MARŞ HATIRLATMASI
Türk ile cumhuriyet ile ilgili ne varsa hakkından geldik...
Sıra geldi İstiklal Marşı’na...
Marşın sözleri iyi imiş de bestesi Sayın Erdoğan’ın yüreğine işlemiyormuş.
Ama benim yüreğime işliyor; duygulanıyorum; gurur duyuyorum.
Ne yani şimdi ben suçlu mu oldum?
MARŞ NASIL OLMALI?
Müzik bilgim çok az olmasına karşın Sayın Cumhurbaşkanı’na bir iki hatırlatma yapmak isterim:
Marş bestelenecekse ve bu marş da Mehter Marşı gibi olacak ise; buna uygun güfte gerekir. Yani sözlerin de yürüyüş ritminde olması gerekir.
Marşın güftesindeki kelimelerin hatta hecelerin ünlü seslerle (a,e,ı,i,u,ü,o,ö) bitmesi önemlidir. Böylece haykırış duygusu uzatılarak verilebilir.
Güftenin, Türk halk şiirinin katar birimi olan dörtlükler biçiminde olması gerekir.
Dizelerdeki hece sayısı 7’li, 8’li veya en fazla 11’li olmalıdır.
Dize uzun olunca marşa ritim vermek veya seslerle oynamak zor olmaktadır.
Halbuki Akif üstadın yazdığı İstiklal Marşı, bu kurallara uymamaktadır. Çünkü her dizesi 15 hecelidir. Bu uzun dizelere marş havasını vermek çok zordur. Rahmetli Zeki Üngör, yapılabilecek en iyi marşı yapmıştır.
DİNCİ ZİHNİYET MARŞ BESTELEYEMEZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan bir şeyi daha bilmeli. Bizdeki marşlar, Türk milliyetçiliği ile birlikte doğan müzik türüdür. Daha önce de yazdım: Bugünkü Osmanlıcıların beğendiği Mehter Marşı’nı yaratan irade, Osmanlıcı-dinci irade değil; Türk milliyetçisi olan İttihad ve Terakki iradesidir.
Millet deyince ümmeti anlayanlar ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar; “Dağ başını duman almış!” gibi veya “10. Yıl Marşı” ile “Harbiye Marşı” gibi marşlar yaratamazlar. Bunun için Türklük bilinci ve duygusu gerekir. Bu da ümmetçi/dinci takımında yoktur. O yüzden bu güzel marşları bir biçimde kötüler; yerine sela okutmak isterler. İnsanları coşturmaya değil ölüm duygusuyla titretmeye çalışırlar.
AKP’ye önerim şudur: Alsınlar 10. Yıl Marşı’nın müziğini... İyi bir şaire de güfte yazdırsınlar. Yaptırsınlar bir 100. Yıl Marşı... Bu işin gözetilmesini de şahsıma verilecek Boğaz’daki bir villada oturarak seve seve yaparım.
AKP’YE HAYIRLI OLSUN
Pazar günü MHP kongresi oldu. Devlet Bahçeli yeniden genel başkan seçildi.
Türk Kardeşler gitti... Emevi Arap zihniyetindeki Müslüman Kardeşler geldi.
Partiyi küçük AKP yaparak ortadan kaldıran Bahçeli’yi kutlarım.
Bu operasyon AKP’ye hayırlı olsun efendim...
FETÖCÜ ZULMÜN 10. YILINDA
CIA-FETÖ-AKP işbirliği 2007 Haziran ayından başlatılan Ergenekon operasyonu ile belli olmuştu. Bu işin öncesinde Trabzon’da Rahip Santoro ve İstanbul’da da Hrant Dink öldürülmüştü. Hükümet ve FETÖ’cüler yanlarına liberal geçinen Amerikan propagandacılarını da alarak yurtsever ve laik kesimi bu cinayetlerin failleri gibi gösteriyorlardı.
Türk milletinin var oluş destanı Ergenekon adını, cinayet şebekesi gibi gösterme propagandası azgınlaşarak sürüyordu. Bu süreç aynı zamanda Kürt Açılımı denilen Kürdistan devletini kuracak yolda adımların atıldığı süreçti.
Yeni yeni dalgalar halinde, AKP’nin ve ABD’nin karşısındaki bütün güçler çeteci gösterilerek gözaltına alınıyordu.
Bu dalgalardan birisi 2008 yılı Nevruz’unda başlatıldı. Kürtçülere mesaj vermek için FETÖ’cüler bu günü bilinçli olarak seçmişlerdi. Cumhuriyet Gazetesi, Aydınlık ve Ulusal Kanal gibi muhalif basın hedefteydi.
10 yıl önce bugünlerde İlhan Selçuk ve Doğu Perinçek başta olmak üzere birçok gazeteci FETÖ’cü polisler tarafından götürülmüştü.
İşte o gün, ben ve Mustafa Dolu, önce SKY Türk TV’de uzun uzun konuşarak sonra da Ulusal Kanal’a gelerek bina önünde bu zulmü açık açık protesto ettik. FETÖ’cü Savcı Zekeriya Öz’e meydan okuyarak, “İlhan Selçuk ve Doğu Perinçek bir suç işledi ise, o suçun altına imza atıyoruz; bizi de tutuklayın!” dedik.
10 yıl sonra biz yine dışarıdayız ama o hainlerin kimisi kaçak kimisi içeride...
Zalimler! Bakın Zekeriya Öz’ün haline de ibret alın, ibret...
YARGITAY BAŞKANI’NA BİR SORU: Sayın Başkan, bu Ergenekon dosyasını daha niçin bekletiyorsunuz? Yerel mahkemenin verdiği karar yeterli değil mi? Yoksa başka bir irade mi var işin içinde?
https://twitter.com/r_zelyut