'EH İŞTE ARA SIRA OKUYORUM'LARLA YÜRÜMEZ BU İŞ!

Nüfusunun neredeyse %99'unun Müslüman olduğu memleketimizde, kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim ilk olarak “İkra!”  yani “Oku!” demesine rağmen, gerçekte okumaya hiç de gerektiği kadar önem vermediğimiz açıkça ortada değil mi sizce de?

Medya ve Sosyal paylaşım ağlarının çokça kullanıldığı Türkiye’de kitap okumaya ayrılan zaman ve verilen değer batı ülkeleriyle karşılaştırdığımızda maalesef oldukça oldukça düşük. 

Türkiye İstatistik Kurumu (TUIK) kitap okuma araştırmalarına göre; Türk İnsanı, günde ortalama 6 saat televizyon seyredip, 3 saat internete girmesine rağmen sadece 1 dakikasını kitap okumak için ayırıyor.

Dünyada en fazla kitap okuyan ülkeler yüzde 21 oranla İngiltere ve Fransa olurken ülkemizdeki okuma oranı sadece yüzde 0,1 olarak listenin son sıralarında yer alıyor.

Aynı kurumun 2014 yılı  Türkiye araştırmalarının sonuçlarına göre; günümüz Türkiye’sinde kadın nüfus oranı yüzde 49.8 ve hala 10 kadından bir tanesi okuma yazma bilmiyor.

Sokağa çıkıp biraz halkın nabzını yokladığımızda ise kitap okunmamasının nedenlerinin çoğunlukla, küçük yaşlarda bir okuma alışkanlığının edinilmemiş olması, zamanın büyük bir çoğunluğunun sosyal paylaşım siteleri ve televizyon seyredilmeye ayrılması ve hedeflenen eğitim düzeyinin çok daha altında bir eğitim kapasitesine sahip olunmasının başlıca nedenler olduğu anlaşılıyor.



Kitap okunmamasına bulunan başlıca bahaneler ise yeterli zamanın olmayışı, okumanın sevilmemesi ve yeterince özendirilmemesiyle birlikte kitaplara ulaşmakta çekilen ekonomik zorluklar. 

Buna karşılık Türkiye’de çok az da olsa bir kesim kitap kurdu kıvamında sürekli okuyor. Diğer yandan hızla gelişen e-kitap olgusu okuyan kesimin imdadına yetişiyor.

TUIK verilerine göre, 2013 yılında yayınlanan 42.655 adet kitabın yanısıra,  4.293 adet e-kitap yayınlandı.

Günden güne sayıları çoğalan kütüphaneler okumak, yeni bilgilere ulaşıp, araştırmak isteyen kesimin kitaplara ulaşmasındaki zorlukları büyük ölçüde yok ediyor.  

Küçük yaşlardan itibaren okuma alışkanlığı edinmiş olan bu kesim, yeni düşünce ve fikirlerle toplumun aydın geleceğini inşa ediyorlar. Sorgulayan, doğruya ulaşmaya çalışan genç insanlar yarınlarımızın temelini atıyorlar. 

Okuma alışkanlığının küçük yaşlarda edinilmesi gereken bir olgu olduğu göz önünde bulundurulursa, anne ve babalara öncelikli bir sağlıklı rol model olarak kitap okuması ve çocuklarını kitap okumaya özendirmesi gerekiyor.

Yatmadan önce çocuklara okunacak bir iki sayfa bile ileride çocuğun daha çok okuma isteğini alevlendirecek bir kıvılcım haline geliyor.

Çok nüfusa sahip büyük sitelerde oluşturulacak kütüphaneler, sahafların çoğaltılarak eski kitapların yeniden değerlendirilmesi, okunmuş tozlu raflarda kalan kitapların gün ışığına çıkarılarak eş dost ve yakınlarla paylaşılması okuma alışkanlığını geliştirecek başlıca uygulamalar olabilir. 

Her insanın bir kitap, her kitabın da çok ayrı bir dünya olmasını göz önünde bulundurarak, daha fazla okuyup,  okumayı daha fazla özendirerek,  dünyalar arası sağlam köprüler inşa edebiliriz. 

Siz de bugün elinizi taşın altına sokup, bireysel sorumluluğunuzu üzerinize almak yönünde ilk adımı atın. Sevdiğinize bir kitap hediye edin …


https://twitter.com/SeboMode
https://www.facebook.com/ShebnemG 
https://www.linkedin.com/pub/şebnem-görgün/72/a70/abb