'Aşk Herşeye Üstün Gelir…'
'Virgilius…(M.Ö 71-19)'
Bugünün her şeyi büyük bir açgözlülükle tüketmeye alışmış insanının, kendine yabancılaşma sürecinden nasibini alan “AŞK” olgusu da giderek yozlaşıyor. İçindeki dişiyi büyütmüş erkekler ve içinde erili yüceltmiş kadınlarla dengeye varılamayan “Aşk Senaryoları” çevremizde bir hayli yaygın.
Bütünleşmek yerine, kutuplaşmaya meyilli; birleşmek yerine ayrışmaya mahkum birliktelikler de hızla tüketilen yiyecek, giyecek, zaman ve hatta ömürler gibi en kısa zamanda sonlandırılıyor.
Aşk mertebesine yükselemeyen sahte sevişlerin tarafları hiçbir zaman gerçek anlamda bir olmayı beceremiyorlar.
Gökyüzüne baktığınızda, aslen horoskoplarınız size gerçekleri bir bir anlatıyor. Genellikle, sizde olmayan yada sizde eksik olan elemente sahip kişiler size çekici geliyor. Örneğin; haritanızdaki sentez yani baskın burçlarınız toprak ve ateş elementleri olsun gölge burcunuz yani eksik kalan elementiniz de su. Devinim sizi Su elementi yoğun ilişkilere çekiyor. Sizi bütünleyen sizde olmayanla etkileşimde olma durumlarını karşınıza çıkarıveriyor. Bütünlük zıtların birleşmesiyle mümkün oluyor ve en tahammül edemeyeceğinize, sizi yapıştıran tutkal kavanozunun etiketinde ise “AŞK” yazıyor. Akış artık sizin için bir sessizlik formundaysa, Aşk boyutunda gerçek anlamına ulaşıyor.
Neden, niçin, nasıl sevdiğinize dair sorularınıza artık beyninizle cevap veremiyorsanız, ama gönlünüz sualsiz bir akıştaysa siz de gerçek aşkı bulanlardansınız…
Aşıkken, karşınızda zaafları bulunan, zayıf insanoğluna güvenmek en büyük yanılsamanız olabilir. Bu durumda güvenebileceğiniz tek şey aşkınızın yüceliğine ve saflığıdır. Bu tamamen, aşığın aşktan aldığı güçle, önünde engel tanımaz duruma ulaşmasından kaynaklanıyor. İlk solukta bitiveren, kar tanesi misali ağızda eriyen pamuk şekerlerini aşk sanmak büyük bir bedbahtlık…
Aslında bizi asıl yıkan, insanlığımızdan uzaklaştıran yalnızlıklarımız değil, bir olmamıza imkan tanımayan çıkarcı ve asalak birlikteliklerimizdir.
“AŞK”ın öğretilemez, diplomasi kullanılmayan saf formu olmadıkça gerçek aşktan bahsetmek de mümkün olamaz. O sadece An’da OLur ve yalnızca karşılıklı doğal bir AKIŞtır.
Yüreği büyük cesur insan için Aşk Herşeye Üstün Gelir…O sadece güvenlikli alanından çıkabilenler için vardır. Bir An bile olsa “AŞK” en saf formuyla gerçekten yaşamaktır.
Horoskopu rengarenk 12 parçaya bölünmüş bir palete benzetebiliriz.
Gökkuşağını bozmamak gerekiyor ki, tüm renkler bize yaşamı ve dünyayı tam olarak hissettirebilsin .
Bu çarkın içinde gezegenler, burçlar, gezegen açıları, dereceler, astroidler, evler hepsi birer renk formunu oluşturuyor.
Bu palet içinde herbirimizin apayrı renkleri var. Sadece o rengin azlığı veya çokluğu rengin tonlarının oluşmasında büyük rol oynuyor.
Horoskopumuzda, 12 parçada yer alan bu evlerin temsil ettiklerini şöyle açıklayabiliriz:
1-Dışarıya gösterdiğimiz yönümüz, ben
2-Maddi ve manevi kaynaklar, sahip olma
3-İletişim şeklimiz, düşünme, haberleşme
4-Köklerimiz, aile, yuva
5-Eğlence, çocuk, flört, yaratıcılık
6-Uygunluk, iş ve sağlık
7-Evlilik , ortaklık
8-Cinsellik, yeniden yapılanma, veraset, miras
9-Yüksek öğrenim, seyahat
10-Kariyer, sahne, sosyal izlenim
11-Arkadaşlık, umutlar, dostluk
12-Rüyalar, gizli düşmanlar, üzüntü ve sıkıntı
Devam Edecek ...
https://twitter.com/SeboMode
https://www.facebook.com/ShebnemG
https://www.linkedin.com/pub/şebnem-görgün/72/a70/abb