UTANÇ mı? ÖVÜNÇ mü?

Eğitilmiş insandan nefret eden, okumuşları gördüğünde kendisini hafakanların bastığını söyleyen, bilime, akla ve çağdaşlığa sırtını dönen zihniyetin yaptıklarını görünce aklıma “Kültür sözünü duyduğum zaman elim tabancama gider!” diyen Goebbels’in insanın tüylerini diken diken eden sözü geliyor.

Allaha şükür bizim küresel barış vizyoneri olan sağlam iradeli liderlerimizde tabanca yok! Ama sistem, yukarıdan ne gelecek diye ayakta, emre amade, her daim hazır ve nazır bir sözle, bir yan bakışla değişmeyi bekliyor. TEOG’u kaldıran CB; “sırada üniversiteye giriş var” deyince, ilgili bakan “ne zaman olur bilmiyorum!” diyor!

15 yılda değişen 6 bakan, değiştirilen 5 sistem, yerle bir edilen 18 milyon öğrencinin hayalleri,  şaşkına dönen 18 milyon velinin halleri! Önemli mi? Değil tabii! Okullar dolmuyor mu? Dayanırsın genelgelere, yollatırsın Suriyeli çocukları İHL’lere. Ya da basarsın promosyonu, asarsın afişleri, yazarsın üstüne; “Hem dünya, hem ahiret için. Ne duruyorsunuz? Kaçmaz bu fırsat” diye! Böylece oynanan büyük oyunu görmeyenlerin sayesinde hem şan ve şöhretimiz yürür, hem de ithal de olsa dindar nesil sayısı artar…

Nasılsa amaç Atatürk devrimlerinin büyük ölçüde kaldırıldığı, matematik, fen bilimleri ve felsefe gibi derslerin savsaklandığı bir eğitim sistemini ikame etmek.

Nasılsa amaç TEOG’u kaldırarak başarının az olduğu İHL’lerin önünü açmak. Böylece kuş uçmaz kervan geçmez yerlerdeki başarılı çocukların önünü kesmek.

Böylece sınamadan, denemeden, uzman görüşü almadan, sorgusuz, sualsiz, habersiz, tek sözle, bir emirle TEOG’u bitirip, hem vizyon ve öngörüsüyle başarı hanesinin notlarını yükseltmek, hem de aleme nam salmak!

Yoksulluk sınırının 5 bin TL, açlık sınırının 1500 TL olduğu ülkemizde 8 kişiden biri muhtaçmış, susuz, elektriksiz, yolsuz okullar, çocuksuz- öğretmensiz köyler varmış. Bir sözle çöpe atılan TEOG için; harcanan milyonlar, girilen masraflar, basılan kitaplar, çözülen testler, özel hocalara ve dershanelere ödenen paralar, hatalı bilgiler içerdiği için toplatılan ve çöpe giden 650 bin TEOG kitabı varmış. Geçiniz onları…

Siyasette tam bir açmazın içine düşmüşüz, komşuluklarımızı düşmanlığa dönüştürmüşüz, yanlış Suriye politikamız nedeniyle Ortadoğu bataklığına sürüklenmişiz, biz bu hallere nasıl düşmüşüz? Bırakın bu safsataları…

Son 15 yılda tutuklu ve hükümlü sayısı yüzde 275 artış göstermiş. Yine son 15 yılda kadın mahkûm sayısı yüzde 360 oranında bir artmış. Mapus damlarında bulunan 223 bin 500 mahkûm, TÜİK verilerine göre Ardahan, Artvin, Bilecik, Çankırı, Kilis, Tunceli illerinin nüfuslarından daha fazla imiş. Geçiniz bu işleri…

Yapılacak iş kolay! Hukuk devleti ölçüleri bakımından övünç değil, utanç olsa da cezaevi yapımını kolaylaştırırsın, 20 il ve ilçede 2-3 yılda tamamlanacak cezaevi ihalesi açarsın. Erzurum’dan Van’a, Tokat’tan Bodrum’a, İzmir’den Samsun’a, Kırşehir’den Çorlu’ya ülkeyi duble yol gibi cezaevleriyle donatırsın. Olup biter…

Ooff of demeden önce Sezar’ın hakkını Sezar’a verelim! CB; “Bu TEOG’da ne ya!” deyince kaldırılan eski sistem yerine yeni eğitim sistemi müjdesini veren Orman bakanı yüreklere su serpti ve “Güzel bir sistem gelecek ”dedi. Nevşehir’de Bilal Erdoğan, Recep Tayyip Erdoğan Fen ve Sosyal Bilimler Proje Anadolu İmam Hatip Lisesi açılışında; “Sizler çok iyi işler yapacaksınız, dünyadaki en son gelişmeleri takip edeceksiniz. RTE gibi dik bir duruşa sahip olacaksınız” dedi.

Adı çok uzun olan bu okulun öğrencileri hem fen, hem sosyal bilimler, hem proje, hem Anadolu, hem de imam hatip lisesinde okuyacaklarmış. Bu ağır yükü duyunca, başa dönüp yeniden ooff k i ne of diyelim mi?