VATAN PARTİSİ'nin ÜRETİM DEVRİMİ ve DEVLETÇİLİĞİ
Hükümet yaşadığımız ekonomik krizden çıkmak için bazı önlemler alıyor. Bu önlemlerden önemli bir tanesini geçen gün yazdık. Zor durumda olan şirketlere kamunun ortak olması olanağı getirildi. Bu bir anlamda devletleştirmek demek. Özel mülkiyete konu şirket hisseleri kamunun mülkiyetine geçecek. Detayları yazımızda belirtmiştik. Neoliberal bir ekonomik anlayışın temsilcisi olan AKP ekonomik krizin etkisi ile mi yoksa başka sebeplerden mi kamucu bir yaklaşıma yönelmiş durumda, onu yaşayarak göreceğiz.
Bu dönüş sinyalleri, siyasi partilerimizin ekonomik anlayışlarına yeniden bakma ihtiyacı yarattı. Şu anda siyaset sahnesindeki siyasi partiler içinde kamucu-karma ekonomici olan ve neoliberal ekonomik politikaları reddeden parti olarak Vatan Partisi ayrışıyor.
Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek partinin “Üretim Devrim Programı”nı bir süre önce kamuoyuna detaylı biçimde açıklamıştı. Bu program, Türkiye’nin önündeki krizleri çözüp ekonomik kalkınmasını gerçekleştirmesi için üretim devrimi yapması gerektiğini ortaya koyuyor. Partinin yurt genelinde yapacağı halk kurultayları sonucunda şekillenecek Üretim Devrim Planının orta ve uzun vadeli kalkınma planlarına dönüşeceği hedefleniyor.
VATAN PARTİSİ KAMUCU
1-Mülkiyet Biçimini Üretim Belirleyecek
VP kamuculuğunun temelinde mülkiyetin kamu, özel ve toplum arasında dağılımının üretim ilişkilerine göre yapılması var. Bu nasıl yapılacak? Program şunları söylüyor: Üretim Devriminin amacı, milletin refahını artırmak, üretimi buna göre planlamak ve verimliliği sağlamaktır. Bu amacı gerçekleştirmeye uygun mülkiyet biçimleri devreye sokulacaktır. Öncelikle devlet kaynakları kamu mülkiyetine dayanan KİT’lere tahsis edilecektir. Yani devlet kaynakları esas itibarıyla KİT’ler için kullanılacaktır. Üretim yapan özel teşebbüsün gelişmesi, özel mülkiyete konu üretim yapılarının desteklenmesi de üretim devrinin temel hedeflerindendir. Üretim Devrimi Programı tarımda çiftçilerin özel mülkiyetlerini korumaları ve geliştirmeleri sağlanacaktır. Bunun için kooperatifleşmeyi özendirmek ve geliştirmek için devlet her türlü desteği sağlayacaktır. VP, özel mülkiyete karşı değildir. Üretim devrimini yapabilmek için kamu mülkiyeti, özel mülkiyet ve ortak mülkiyet biçimlerinin dengelenmesi gerektiğini öngörüyor. Üretimi geliştiren her mülkiyet biçiminin korunacağı ve gelişmelerine devletin katkıda bulunacağı da taahhüt ediliyor.
Burada ortak mülkiyetten kasıt üretim işletmelerinde emekçilerin işletmenin sahipleri arasına girmesidir. VP, bu ortaklığı Ekmek Teknesini korumak temeline dayandırıyor. Eğer ekmek teknesinin korunması gerekiyorsa bu ekmek teknesine devlet, emekçi ve girişimci birlikte sahip olmalı ve birlikte yönetmelidir.
Buradan çıkarabileceğimiz sonuç şu: Vatan Partisi özel teşebbüse, sınai ve ticari faaliyetlerin özel sektör tarafından yapılmasına karşı değildir. Ancak üretim odaklı karma ekonomi politikaları uygulanacak, tekelciliğe ve sömürüye dayanan özel girişimciliğe izin verilmeyecektir.
2-Kamu hizmeti kamu eliyle yapılacak
VP, 1980’den sonra uygulanan kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi politikalarında ülkenin çok büyük zarara uğradığını savunuyor. Kamu kaynaklarının rasyonel olarak halkın refahı için kullanılması gerektiği noktasından hareketle kamu hizmetinin kamu eliyle yapılmasını şart koşuyor. Bunun da temellerini şöyle açıklıyor:
“Devleti Küçültme” ve belediyelerin hizmetlerini şirketlerle yürütmesi anlayışı ortadan kaldırılacaktır. Kamu hizmeti, esas itibarıyla kamu eliyle yapılacaktır. Köy hizmetleri güçlendirilecek. Kamu inşaatlarını yapan ve hizmetlerini gerçekleştiren kamu kurumları yeniden yapılandırılacaktır. Bütün bunlar israfı, rüşveti önlemek ve kamu kaynaklarının halkın refahı için kullanılmasını sağlamak amacıyla yapılmalıdır.
VATAN PARTİSİ MİLLİ FİNANS SİSTEMİNİ SAVUNUYOR
1-Ülkede milli para her işlemde esas olacak. Türkiye’de tüm alım-satım-hizmet-finans işlemleri Türk Lirası ile yapılacaktır.
2-Yurtdışından gelen sıcak para (kısa vadeli yatırımlar) denetlenecek. Kısa süre için ülkemize gelip büyük faiz ve kur kazancı elde ederek giden sıcak paracılara dur denecek. 2 yıldan önce çıkanlara vergi ödeme yükümlülüğü getirilecek.
3-Milli bankacılık sistemi esas olacak. Bankacılıkta yabancı sermaye hâkimiyetine son verilecektir. Bugünkü yapısı ile bankalarımızda yabancılar egemen. Bu da borçlanma uygulamalarını olumsuz biçimde etkiliyor. Yabancı sermayenin bankalarımızda söz sahibi olması önlenecektir. Yatırım ve sektör bankacılığı geliştirilerek üreticilerin finansman kaynaklarına kolaylıkla ulaşması sağlanacaktır.
4-Borsa faaliyetleri üretime destek olacak biçime dönüşecek VP, İstanbul Borsası’nın yabancıların ülke kaynaklarını sömürme aracı olarak kullandığı ve kumar evine dönmüş yapısını değiştirerek üreticilerin üretim ve yatırım için finansman sağladığı ve gerçek karlarını yatırımcılara dağıttığı derinlikli bir borsa hedefliyor.
Not: VP, iflas eden veya zorda olan şirketlerde hangi tedbirlerin alınmasını öngörüyor; bu konuyu da gelecek yazımızda sunacağız.
https://twitter.com/MPamukoglu
https://www.facebook.com/mustafa.pamukoglu.90