ACELESİ OLANLAR!

Bu arada önce şu girişi yapalım! Gözümüzü 4 değil, 24 açalım ki, iktidarlar bizi sürüye saymasın!  

Bu arada! TBMM’de Libya tezkeresi 184 ret oyuna karşı 325 evet oyla kabul edildi. Bu arada şehit haberleri geldi. Bu arada kadın cinayetleri durdurak bilmedi. Bu arada zamlar yağmur olup yağdı. Bu arada ulaştırma bakanının yeğeni; “Üsküdar’dan 15 dakika yerine yarım saate geçtiğini” söyleyerek, Kanal İstanbul şart demeye getirdi. Bu arada tasarımı İtalyanlara ait yerli ve milli otomobil CB lansmanıyla görücüye çıktı. Bu arada İstanbul Hava Limanına uçaklar inemedi, havada tur atıp durdu. Daha ne olsun ama kime ne?

Bu arada! İştah kabartan, göz kamaştıran arsalar, evler ve yeşil alanlar gitti gidiyor! Montajla, şantajla, gece yarısı çıkarılan yasalarla, değerli konut vergisi gibi anayasaya aykırı uygulamalarla tutanın elinde kalıyor ülkemizin canım alanları kime ne? Örneğin Araplar Arnavutköy’de 300 dönüm arazi kapatmış. Kuveyt, Suudi Arabistan ve BAE uyruklu 3 girişimci ülkemizin en güzel yerlerini mesken tutmuş kime ne?

Bu arada! Artık alıştığımız “ben yaptım oldu, ben dedim olacak” mantığıyla, yıllardır uyguladıkları gibi oldubittiye getirerek, olası faydalarını(!) ballandıra ballandıra gece gündüz, yatsı imsak, sabah akşam iktidar korosundan dinlediğimiz Kanal İstanbul; tarlaları, meraları, endemik yapıyı, ağacı, ormanı, yeşili, suyu yerle bir edecekmiş kime ne?

Bu arada! Yine ne kadın şiddeti, ne kadın cinayeti, ne artan intiharlar, ne de; “Maddi ve manevi imkânsızlıklara artık dayanamıyorum” diyerek canına kıyan 32 yaşındaki Recep Kılıçarslan’ın geride bıraktığı acıdan kime ne?

Bu arada! Suriye, Irak, Katar, Afganistan, Somali, Sudan ve Libya’ya uzattığımız elin, cömert jestlerimizin, “istedikleri zaman göndeririz”, “peyderpey gidiyoruz”  şeklinde açıklanan asker gönderme merakımızın; ya da “biz asker milletiz” sözünün sonuçlarından kime ne?

Bu arada! 2003 yılında ülke nüfusu 71 milyon, cezaevlerinde mahpus sayısı 65 binken, bugün ülke nüfusu 82 milyon, mahpus sayısı 270 bin olmuş Yani nüfus yüzde 15, mahpus yüzde 400 artmış. Bu duruma az ya da çok (hiç mi demeliydim?) kafa yormak varken kime ne?

Bu arada! İşin arka planında olan ve yatan nedir? İstanbul’un su kaynakları, nefes veren ormanları, doğal yaşamı ranta ve borca, biraz da Katar emirine feda edilince köyden kente, kentten batıya göçler daha fazla artacakmış kime ne?

Bu arada! Her ne kadar iktidar ekonomide, politikada, sağlıkta, eğitimde başı sıkıştıkça Cumhuriyete ve laiklik anlayışına çullandıkça, Yeni Osmanlıcılık, Yeni Abdülhamitçilik dese de ülkenin dış politikası, hukuku, eğitim düzeyi, ekonomisi ortada iken bu şanlı geçmişten kime ne?

Tüm bunlara “Ben ekonomistim” diyen CB ne der bilemeyiz ama eskiden ekonomik sıkıntılarda “kemerleri biraz daha sıkın” derlerdi! İnişe geçtiğimiz bugünlerde kemerleri daha sıkı bağlasak mı, yoksa bundan da kime ne mi?

Not: Cevap vermek zordur. Cevap vermemek daha zordur. Verip yeterli olmamak ise en zorudur.