ANALİZ

AKP artık ikinci parti, ama CHP niye yerinde sayıyor?

Hafta başından bu yana birbiriyle biraz farklı görünse de genel anlamda aynı sonuçların çıktığı 4 anket çıktı ortaya.

Bunlardan ikisinde AKP artık ikinci sıraya düşmüş görünüyor.

Diğer ikisinde ise CHP ile AKP arasındaki fark artık çok aza inmiş durumda.

Ancak bana göre en ilginç durum, AKP dahil bütün partilerin yüzde 30 bandının altında olması.

Sadece Avrasya araştırmanın sonuçlarına göre CHP tam 30 sınırında görülüyor.

AKP ise bugüne kadar hiç aynı anda 4 ankette birden yüzde 30’un altında çıkmamıştı.

AKP’nin 30’un altına düşmesine rağmen iktidarın en önemli alternatifi CHP’nin ise oylarında ciddi bir kıpırdanma yok.

CHP’nin oyları aylardır yapılan kamuoyu araştırmalarında 24-27 bandı arasında gidip geliyor.

Ana muhalefet partisi iktidar partisindeki ciddi eriyişe rağmen oyları kendinde toplayacak bir cazibe alanı kurmuş değil.

Bunda en büyük etken sanıyorum CHP’nin bir türlü güven verici, samimi ve inandırıcı politika izlememesi.

CHP kurmayları özellikle genel başkanın gerçekten çok etkili çıkışlarının ve söylemlerinin arkasına sığınarak çok ciddi ve güçlü muhalefet yaptıklarını söyleyebilirler.

Ama öyle inansalar bile bunun seçmen ruhunda bir rüzgâr estirmediği açıkça görülüyor.

O halde CHP’nin yapması gereken bu durumu inkar etmek veya kendilerine yönelik her eleştiriyi düşmanlık, kıskançlık, haset, AKP adına yapılmış olarak algılamak değil bunların sesine kulak vererek yeni politikalar oluşturmaktır.

Bu gözlemim CHP üzerinden yazılmış olsa bile başta İYİ Parti olmak üzere diğer muhalefet partilerinin de dikkat etmesi gereken bir husustur.

Şimdi gelelim son 4 araştırmadan çıkan sonuçlara.

Rakamları dikkatle incelediğinizde AKP’deki düşüşün daha da hızlandığı ama hiçbir muhalefet partisinin ciddi bir hamle yapamadığını göreceksiniz.

O halde herkes aklını başına almak zorunda demektir.

YÖNEYLEM:

CHP: 27,7 AKP: 27,1 İYİ Parti: 16 HDP: 10,4 MHP: 8,2

AVRASYA:

CHP: 30,7 AKP: 29,5 İYİ Parti: 13 HDP: 9,2 MHP: 5,4 DEVA: 8 Gelecek: 1,8 Zafer: 1,6 Saadet: 1,1 Yeniden Refah: 1,1 DP yüzde: 0,4 Diğer: 1,4

PİAR

CHP: 29.6 AKP: 27,8 HDP: 11.2 İYİ parti: 11 MHP: 7.3 Deva: 3.8 Gelecek: 3 BTP: 2.3 Diğer: 4

ORC:

AKP: 27,1 CHP: 24 İYİ Parti: 22 HDP: 7,6 MHP: 7 DEVA: 2,2, Gelecek: 2

ŞAKA GİBİ

Necmettin Bey, fiyatlar geçen yıl zaten öyleydi!

Türkiye gazetesinin TGRT ekranlarında da ekonomi yorumu yapan ismi Necmettin Batırel yine dikkatleri üzerine çekmeyi başarmış.

Erdoğan’ın dünyanın hiçbir yerinde uygulanmayan ekonomik tezlerine destek veren Batırel, önceki yıl dövizdeki yükselmeye karşı bulduğu “Merkez Bankası’nın yerinde olsam şakkadanak 10 milyar doları satarım, olmadı bir daha” önerisi ile şöhret olmuştu.

Batırel şimdi de yepyeni bir kehanetle ortaya çıkmış.

Batırel’e göre “Eylül’de yurt dışından bavulla dolar akacakmış” nasıl olacaksa.

Batırel buna güvenerek “Dolar 6 lira da olur, 8 lira da 9 lira da… 26 liradaki benzin-motorin 10 liraya düşer” demiş.

Erdoğan’ın sarsılmaz destekçisi Batırel’e göre şu aralar dolar almak en büyük akılsızlık olurmuş.

Dolar düşer çıkar, o kadarını bilemem.

Ama komiklik yapan bu beye şunu söylemek isterim;

“Necmettin Bey, dolar 6 lira, benzin 10 lira diye kahenette bulunuyorsunuz ama unutmayın geçen yıl bu zamanlarda dolar 7 lira benzin de aşağı yukarı o kadardı. Siz bu tür ahkamlar kesmek yerine durup dururken fiyatların neden bu kadar çıktığına bir tez getirseniz de istifade etsek..”

YENİ ÖĞRENDİM

Amerika’nın Dedeağaç yığınağı sürüyor Erdoğan bir şey söylemeyecek mi?

Yeni değil biliyorsunuz, Amerika iki yılı aşkın süredir Yunanistan’daki üslerine askeri yığınak yapıyor.

Bunu bizler defalarca dile getirdik, Amerika’nın hangi amaçla buraya asker yığdığını sorgulamaya çalıştık.

İktidar kanadından ise “çıt” bile çıkmadı iki yıl boyunca.

Sonra ne olduysa oldu Erdoğan birden “Nedir bu askeri yığınak?” diye sordu.

Tabii kimse ciddiye alıp cevaplamadı bile.

Oysa Erdoğan bu durumu ikili görüşmede Amerikan başkanına sorduğunu söylemişti.

“Peki o ne cevap verdi?” sorusu ise havada kaldı.

Şu var tabii, güya “Biz onları Rusya’ya karşı önlem olarak koyuyoruz” demiş diğer yetkililer.

Erdoğan “Bunu yemeyiz” diye cevaplamıştı.

Dünkü haberlerde Amerika’nın Dedeağaç’taki üssüne yeni takviyeler yaptığı vardı.

ARC Endurance isimli dev nakliye gemisi aralarında tank ve paletli personel taşıyıcıların da olduğu 2 bin 500’den fazla askeri araç ile teçhizat indirmiş Dedeağaç’a.

Bu askeri teçhizatın bir kısmının Yunanistan’da kalacağı, bir kısmının da karayolu ve demiryoluyla Bulgaristan üzerinden Romanya ve Polonya’ya sevk edileceği belirtilmiş.

Bakalım saraydan bu yeni sevkiyat için de bir açıklama gelecek mi?

“Bunu da yemiyoruz” mu denecek yine sadece acaba?

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

Emir kulu akademisyenler bu konuşmadan bile paniğe kapılıyor

Hacettepe Tıp Fakültesi mezuniyet töreni yapılıyor.

Kaya Avşar, isimli öğrenci arkadaşları adına mezuniyet konuşmasını yaparken Fakülte Dekanı Deniz Demiryürek sahneye çıkıp kendisini engellemeye çalışıyor.

Neden?

Çünkü bu başarılı öğrencinin söylediklerinden rahatsız oluyor.

Daha doğrusu “yukarıdan azar işiteceğini” düşünerek paniğe kapılıyor.

Öğrencinin dekanı hoplatan cümlesi şöyle;

“Mesleğimize ve meslektaşlarımıza sahip çıkmalıyız. Bilim, baskıların, siyasi kaygıların olmadığı demokrasinin ön planda olduğu özgür platformlarda ilerler. Aidiyet duygusu yüksek akademisyenlerimizin kendi kaderlerini kendileri belirlediğinde daha ileri gidebileceğimizi düşünüyorum. Üniversitemiz kadrolarının dahil olmak üzere öncelikle siyasilerin beklentilerini karşılamaktan çok üniversitemizdeki bilim insanlarının isteklerinin değerlendirilmek olmalıdır”

İşte dekan bey burada hemen ayağa kalkıyor sahneye çıkıyor ve öğrenciden yerine oturmasını istiyor.

Ama o da ne?

Salondaki bütün öğrenciler ayağa kalkıyor ve başlıyor ıslıklı protesto.

Dekan çaresiz.

Üstelik öğrencinin “Türkiye’deki bütün akademisyenlerin desteklenmesi, ilmin aydınlattığı üniversitelerde demokrasinin hakim olması gerektiğine inanıyorum. Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” sözlerini alkışlar gibi yapmak zorunda kalıyor.

Bu tür akademisyenler ne ara yetiştirildi de okulların başına kondu.

6 yıl tıp eğitimi görmüş, sonra da uzmanlık eğitimini tamamlamış biri nasıl oluyor da bu kadar bağımlı, özgüvenini yitirmiş, birine biat eder hale gelmiş anlamak mümkün değil.

İnsan sadece üzülüyor.

ÇOK GÜLDÜM

Neydi o günler öyle

Yetkiyi verdiniz, sonucu gördünüz mü? Önümüzde seçim var, bakalım benzer vaatler yine gelecek mi? Daha önemlisi yine “Haydi yine görelim bakalım” diyenlerin oranı ne kadar olacak bu sefer?

YOUTUBE GÜNLÜĞÜ

Sedat Peker ortalığı fena karıştırdı. Bütün kirli işler tek tek ortaya dökülüyor. Dün bu konuda yaptığım sohbeti izlemediyseniz mutlaka izleyin lütfen. UCT2Bh5Xd5NLMnO69_QW2UKg 

https://twitter.com/can_atakli_