BUNU YAZMAK GEREK

Sevinelim mi? Rakamlarla oynayıp halkını kandıran başka ülkeler de var

Her ayın başında enflasyon rakamları açıklanıyor.

Ancak herkes biliyor ki açıklanan bu rakamlar aslında gerçeği yansıtmıyor.

Çünkü halk, çarşıda pazarda başına gelen zam yağmurunu biliyor.

Elektrik, doğalgaz, su faturalarının nasıl kabardığının da farkındalar.

Bu nedenle resmi olarak açıklanan rakamların ne kadar düşük olduğunu anlamaması için çok akılsız olması gerek.

Üstelik artık çok uzman kişilerin oluşturduğu bir de Enflasyon Araştırma Grubu ENAG var.

ENAG’ın rakamları neredeyse TÜİK’in iki katı kadar.

Ayrıca bir de sadece İstanbul’da araştırma yapan İTO yani İstanbul Ticaret Odası da TÜİK’ten hayli yüksek rakamlar açıklıyor.

Resmi rakamların düşük olmasının iki nedeni var.

Birincisi halkın gördüğünü halktan saklamak ve ekonominin iyiye gittiği algısı yaratmak.

Tabii bunun etkili olmadığı ortada, çünkü kimse yemiyor bunu.

İkincisi ise çalışanlara yapılacak zamların esas alındığı enflasyon rakamlarını düşük tutmak böylelikle işçi maliyetlerini düşürmek.

İktidar burada başarılı oluyor, çünkü bütün itirazlara rağmen devletin tüm güçleri sopa gibi kullanıldığı için bir sonuç alınamıyor.

Saray iktidarının bu uygulaması ne yazık ki gelişmemiş, medeni olamamış ülkelerde çok görülen bir tutum.

Steve H. Hanke, Maryland’deki John Hopkins Üniversitesi profesörlerinden biri. Uygulamalı ekonomi dersleri veren Hanke gelişmekte olan birçok ülkede ekonomi danışmanlığı yapmış.

Arnavutluk, Arjantin, Bulgaristan, Bosna-Hersek, Ekvador, Estonya, Endonezya, Jamaika, Kazakistan, Litvanya, Karadağ, Rusya, Venezuela ve Yugoslavya’da hükümetlerin maliye politikalarını belirleyen Hanke, birçok geri ülkede enflasyon araştırmaları yapıyor ve bunu her ay raporluyor.

Son birkaç aydır yaptığı araştırmalarda Türkiye hep birinci çıkıyordu.

İlk kez bu ay ikinciliğe düştüğümüz görülüyor son raporda.

Amerikalı uzman profesör kendi yaptığı araştırmada enflasyonu ENAG kadar yüksek bulmamış ama TÜİK rakamlarının çok üstünde.

Hanke’ye göre Türkiye’de enflasyon yüzde 116 düzeyinde.

Tabloda bana göre en dikkat çekici nokta, enflasyonu çok yüksek olan ülkelerin birçoğunda iktidarlar ülkelerindeki gerçek enflasyon rakamını gizlemeye çalışıyor.

İster misiniz şimdi iktidar sözcüleri “Bir tek bir gizlemiyoruz, çoğu ülke yapıyor” diyerek bundan da pay çıkarsınlar!

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

Mehmet Barlas yazılarını kendi mi yazıyor?

Sabah’ta köşesi olan Mehmet Barlas’ı çok uzun yıllar öncesinden tanırım.

Birlikte yıllarca çalıştık, kendisiyle de tüm aile bireyleriyle özel bir hukukumuz da vardır.

Barlas çok hızlı yazar, üstelik benim hatırladığım dönemlerde daktilo ya da bilgisayar da kullanmazdı, yazılarını A-4 kâğıdına el yazısıyla yazardı.

Dili ve Türkçesi iyidir, yazıları dönemine göre etkilidir ama çok sert değildir, tarafını belli eder ama karşı tarafı da fazla yaralamaz.

Ancak son bir iki aydır Barlas’ın yazıları çok farklı.

Tamam, hayli zamandır AKP’li, Erdoğan hayranı, iktidarın hataları bir silahşor edasıyla göğüslemeye çalışıyor, toz kondurmuyor ama üslubunda çok ciddi bir değişim oldu.

Şimdi daha sert, Erdoğan’ı adeta ölümüne savunuyor, Erdoğan’ın önüne geçip muhalefete daha önce hiç kullanmadığı sıfatlarla hakaretler etmekten çekinmiyor.

Bana sanki artık yazılarını kendi yazmıyor gibi geldi.

Sanki oğlu Cemil Barlas kaleme alıyor yazıları.

Cemil Barlas, Erdoğan’ın bir fedaisi gibi, bu nedenle çok daha saldırgan üslup kullanabiliyor.

Doğru mu bilemem ama bana öyle geldi işte.

YENİ ÖĞRENDİM

Beykoz’daki Halk Bankası buhar olmuş

Bayram günü yolum Beykoz’a da düştü.

Dostlarla sohbet ederken ilginç bir şey öğrendim.

Beykoz Halk Bankası şubesi çok güzel bir yalıdadır. Bir süre önce bu yalı bakıma alınmış, banka şubesi de yakında bir yere geçici olarak taşınmış.

Yalının tadilatı bitmiş ki o günlerde bölgeye gelen Maliye Bakanı Nureddin Nebati burayı çok beğenmiş.

Birkaç kere bu yalıyı işleri için kullanan Nebati şimdi buraya yerleşmeye karar vermiş.

Halk Bankası’na da geçici olarak taşındığı yerde kalması söylenmiş.

Bu kadarla kalsa iyi.

Yalının tadilatı için 5 milyon lira harcanmış.

Nebati şimdi bu üç katlı yalıyı kendine göre yeniden yaptırmaya başlamış.

Bunun için de 3 milyon lira harcanması bekleniyormuş.

Konuştuğum Beykozlu dostum “Bunlar nasıl adamlar böyle, insan babasının parasını bu kadar hoyratça harcamaz, ama öyle bir güç hastalığına kapılmışlar ki gözleri dünyayı görmüyor” dedi.

Bİ SORALIM BAKALIM

Sahi bunlar kimler ve neden gönderiliyorlar?

Bayram günlerinde haberlere bakarken sığınmacılarla ilgili bir haber dikkatimi çekti.

Habere göre İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Daire Başkanlığı, 1-7 Temmuz tarihlerinde düzensiz göçmenlere ilişkin verileri paylaşmış.

Şöyle diyordu haberde; 1-7 Temmuz tarihlerinde 5 bin 923 düzensiz göçmen yakalandı. Bunların 1980’i Afganistan, 364’ü Pakistan uyruklu olup yakalanan düzensiz göçmenlerden 3 bin 778’i ülkelerine geri gönderildi. 1 Ocak – 7 Temmuz 2022 itibarıyla gönderilen düzensiz göçmen sayısı 52 bin 11 oldu. Bunların 30 bin 519’unu Afganistan, 6 bin 759’unu Pakistan uyruklu.

Ülkemizde on binlerce Afgan ve Pakistanlı.

Merakım şu;

Polis “düzensiz” göçmenleri yakalıyorsa, geri kalan yüzbinlerce kişi düzenli şekilde mi geldiler?

Düzensiz göçmenler geri gönderiliyorsa diğerleri için artık sorun yok mu?

Bu 52 bin kişi ülkelerine hangi yolla gönderildi?

Afganistan’a gönderilenlerle ilgili bir uçağa biniş fotoğrafı servis edildi, 30 bin Afganlının hepsi uçakla mı gönderildi?

Eğer uçakla gönderildiyse 30 bin kişi için kaç sefer düzenlendi, uçakların masrafı kim tarafından ödendi?

Düzensiz gelen sığınmacılar geri gönderilirken Afganistan ve Pakistan’dan düzenli göçler hâlâ devam ediyor mu?

Ülkemize bu kadar çok sayıda düzensiz göçmen girerken, bunda sorumluluğu olanlar hakkında şu ana kadar herhangi bir soruşturma açıldı mı?

Zor değil bu sorular değil mi?

Medeni bir ülkede, gerçi medeni ülkelerde bunlar yaşanmaz, bu sorulara anında cevap verirler.

https://twitter.com/can_atakli_